Prof. Dr. Kerem Alkin: Üniversite Ve Sanayi İşbirliğine Katkı Sağlayacağız

Nişantaşı Üniversitesi’nin ‘Devlet üniversitesi ciddiyetinde ve özel sektör interaktifliğinde’ bir üniversite olduğunu belirten Prof. Dr. Kerem Alkin, üniversite ve sanayi işbirliğine katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti.11 Mart 2014 tarihinde Nişantaşı Üniversitesi Rektörlüğü görevine atanan Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’deki Yükseköğretim ortamını ve Nişantaşı Üniversitesi’nin gelecek planlarını değerlendirdi. Nişantaşı’nda doğup büyüyen biri olarak bu isme sahip bir üniversitede rektör olmanın manevi değerinin yüksek olduğunu belirten Alkin, akademisyenliğin kendisi için aile ve adanmışlık mesleği olduğunu belirtti.Türkiye’de Yükseköğretim’de görev almak isteyen ve idealleri olan Mütevelli Heyeti Başkanı Levent Uysal ve Genel Sekreter Can Uysal’ın Nişantaşı Üniversitesi ile büyük bir işe imza attıklarını belirten Alkin, Nişantaşı Üniversitesi’nin Meslek Yüksek Okulu (MYO)’ndan çeşitli fakültelere ve lisansüstü bölümlere sahip bir üniversiteye dönüşme sürecini hakkında bilgi verdi. Alkin, “Nişantaşı Üniversitesi, Türkiye’de 2 milyon 77 bin adayın sınava girdiği bir dönemde Yükseköğretim’in ihtiyaçlarını dikkate alarak 4 yıllık bir üniversiteye dönüştü. MYO’da 4 bin öğrenciye sahip olan Nişantaşı Üniversitesi, ilk 1,5 yılındaki lisans düzeyinde ise bin 600’e yakın öğrenci sayısına ulaştı. Şimdi de yoğun bir şekilde Yüksek Lisans Programları’na talep geliyor. Bu da Türkiye’de önlisans, lisans ve lisansüstü programlara olan talebin ne kadar yüksek olduğunu ve nitelikli bir iş yapmak üzere yola çıktığınızda sıkıntınızın olmayacağına işaret ediyor” ifadelerini kullandı.“ÜNİVERSİTELER İNTERAKTİF OLMALI”Üniversitelerin interaktif olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Alkin, “Bizim jenerasyonunun döneminde üniversite kampüslerinden çok dışarı çıkmazdık ve o dönemde tanınmış bir insanın üniversiteye konuk olması büyük bir olaydı. Fakat şimdi ‘Y jenerasyonu’ diye adlandırdığımız genç nesilin beklentileri son derece farklı. Bugün öğrenciler, okudukları üniversitenin her konuda interaktif olmasını ve hem sosyal medya hem de diğer teknolojik imkanlar açısından kendisine her türlü imkanı sunabilmesini istiyor. Bu nedenle üniversitelerin sosyal dünyadaki hızlı gelişmelerle entegre olması lazım” dedi.“ÜNİVERSİTE MEZUNU SAYISINI 1 MİLYONA ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR”Nişantaşı Üniversitesi’nin ‘yaşayan’ bir üniversite olduğunu belirten Prof. Dr. Kerem Alkin, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde programlarına yeni renkler kattıklarını ve Türkiye’nin ihtisaslaşmak zorunda olduğu alanlara göre projeler geliştirdiklerini söyledi.Nişantaşı Üniversitesi olarak 10 yıl içinde Türkiye’de pratik anlamda hangi sektörlerin önünün açılacağını ve bu sektörlerdeki nitelikli insan kaynağı ihtiyacının ne boyutlarda olacağını dikkate aldıklarını belirten Alkin, “Bugün yaklaşık olarak 26 buçuk milyon insanı istihdam eden bir Türkiye’den söz ediyoruz. Uluslar arası kuruluşların rakamları, önümüzdeki 30 yıl içerisinde Türkiye’de en az 20 milyon insanın daha istihdam edileceğine işaret ediyor. Demek ki sektörler öyle bir gelişme gösterecekler ki Yükseköğretim’den mezun olan en 20 milyon insan daha istihdam edilecek. Her sene 700 bine yakın insanı mezun ettiğimizi dikkate alırsak 21 milyon ek insana ancak 30 yılda ulaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de üniversitelerden mezun olan insan sayısını 1 milyona çıkarmamız gerekiyor. Başta sağlık, turizm ve hizmet sektörünün değişik alanlarında nitelik insan kaynağına ihtiyacımız var. Özellikle Marmaray’ın hizmete girmesinden sonra ise lojistik, taşımacılık, dış ticaret, sivil havacılık, demiryolu, havayolu ve karayolu taşımacılığıyla ilgili de istihdam imkanları doğacak” dedi.Önümüzdeki dönemde sektörlerin önde gelen isimlerinden bir danışma kurulu oluşturacaklarını belirten Alkin, “Türkiye özel sektörünün en tanınmış şahsiyetlerinden ve yatırımcılarından oluşan bir danışma kurulu oluşturmak istiyoruz. Böylece senede en az üç kez özel sektörün birbirinden önemli insanlarıyla geleceğe yönelik toplantılar düzenlemek istiyoruz. Çünkü özel sektörden bu geri dönüşleri alamazsak, alanlardaki ihtiyaç değişimini kendimiz algılamaya çalışırken zaman kaybederiz” ifadelerini kullandı.“DAHA FAZLA BURSLU ÖĞRENCİ KABUL EDİLECEK”Sosyal sorumluluk projelerine de devam edeceklerini belirten Alkin, “Türkiye’deki vakıf üniversiteleri öğrencilerin en az yüzde 30’unu burslu okutuyor. Bu durum bile sosyal sorumluluk projesi olarak değerlendirilebilir. Başarılı gençler ihtisaslaşma alanlarına bağlı olarak devlet üniversitelerinin yanı sıra vakıf üniversitelerini de tercih ediyor. Bu gençlerin Türkiye ekonomisine en iyi şekilde katkı sağlayabilmeleri adına burslara devam etmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde vakıf üniversitelerinin daha fazla burslu öğrenci kabul edeceğine şahit olacağız” dedi.