Prof. Dr. Ökçesiz'den Kampüs Içindeki Camiye Tepki: Nasıl Bilim Yapacaksınız?

Akdeniz Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz, kampüs içine cami yapılmasına tepki gösterdi.
Ökçesiz, "7 bin kişinin camiden, Cuma namazından çıktığını düşünün. Nasıl bilim yapacaksınız burada? Olmaz. Öğretim üyelerini ve rektör adaylarını bu caminin idari işleminin iptali için dava açmaya çağırıyorum." dedi.

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, 14-16 Haziran 2012’de yapılacak rektörlük seçimleri öncesinde ‘Nasıl bir Akdeniz Üniversitesi?’ başlığıyla rektör adaylarının katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplantıya yeniden aday olan mevcut rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe dışındaki diğer adaylar, Prof. Dr. Fulya Sarvan, Prof. Dr. Hüseyin Basım, Prof. Dr. İbrahim Demir, Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu ve Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz konuşmacı olarak katıldı.

Toplantıda konuşan Hukuk Fakültesi’nin eski dekanlarından olan Hayrettin Ökçesiz kampus içine cami yapılması projesini eleştirdi. İlahiyat Fakültesi’nin uygulama camii olarak inşa edilen binanın varlığından rahatsızlığını dile getiren Ökçesiz, "Üniversitelerin dini siyasallaştırılmasına yer ve yatak edilmesine karşı duracağız." ifadesini kullandı. Ökçesiz sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversitelerin dini siyasallaştırılmasına yer ve yatak edilmesi ne demek? Buraya 7 bin kişilik cami yapılması demek. 7 bin kişinin camiden, Cuma Namazı'ndan çıktığını düşünün. Nasıl bilim yapacaksınız burada? Olmaz. Öğretim Üyeleri Derneği öncülüğünde önerim şu; öğretim üyelerini ve rektör adaylarını bu caminin idari işleminin iptali için dava açmaya çağırıyorum."

'BUNDAN SONRA TÜM DAVALARI KAYBEDECEĞİZ, ÇÜNKÜ YARGIYI KAYBETTİK'

Açılacak davanın kaybedilmesinin önemli olmadığını söyleyen Ökçesiz, "Çünkü artık yargıyı kaybettik, davayı da kaybedeceğiz. Bu belli. Bundan sonra tüm davaları kaybedeceğiz. Çünkü yargıyı kaybettik. Önemli olan bu davanın üniversite değerlerinin savunulması uğruna açılmış olacağıdır. Biz tarihe geçecek bir dava açacağız. Biliyorsunuz orta çağda bilim ve felsefe dinin yamağıydı, hizmetkarıydı. Onlar dine hizmet ederlerdi. Yeniden ortaçağa dönüyoruz. Türkiye’nin medreseleri vardı yine medreseleri olacak. Hayır, ikincisine izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin medreseleri vardı, bundan sonra Türkiye’nin üniversiteleri olacak." ifadelerini kullandı.