Prof. Dr. Ramazan Özdemir, 'bilge Bakış' Programına Katıldı

Vuslat TV'de İnanç Kara Ölmeztoprak'ın hazırlayıp canlı yayında sunduğu Bilge Bakış programının konuğu, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir oldu.

Hasta-doktor ilişkisi noktasında son yıllarda artan şiddet olaylarına dikkat çeken Dr. Özdemir, hasta-doktor arasındaki empatiyi önemsediğini, hasta hakları olduğu kadar doktor haklarının da olması gerektiğini söyledi. Karşıdaki insana saygının esas olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden Dr. Özdemir, "Hipokrat'ın, tıbbın ilk kuralı 'önce zarar verme' söyleminde olduğu gibi, kimse hastasına yaklaşırken zarar versin diye yaklaşmaz. Yakın zamanlarda yine Gaziantep'te bir arkadaşımız öldürüldü. Bunlar yaşanmasın" dedi.

Prof. Dr. Özdemir, Türkiye'deki en ferah 'anjiyo ünitesi'ne sahip olduklarını söyleyerek, bu ünitede 24 saat işlem yapıldığını ve sürekli aktif olunduğunu belirtti. Özdemir, koroner yoğun bakımda 15 yatak bulunduğunu, serviste ise 30 yatak olduğunu söylerken, 6 öğretim üyesi ve 10 asistan ile çalışıldığını ifade etti. Kardiyoloji kliniğinin Türkiye'de ilk 3 içerisinde yer aldığını belirten Dr. Özdemir, "Yoğunluk ve yapılan işlerin kalitesi itibariyle tartışmasız dinamik ve iyi hizmet veren bir kliniğiz" diye konuştu.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ndeki nakillere de değinen Dr. Özdemir, "Çok başarılı karaciğer nakilleri yapılmaktadır, böbrek ve kemik iliği nakilleri de gayet başarılı devam etmektedir, kornea nakli de gerçekleşmektedir" şeklinde konuştu.

Sözlerine, "Tıp merkezinde yapılacak bir tek kalp nakli kaldı" devam eden Özdemir, teknik olarak zor bir durum olmadığını, fakat kalbin tek olması, mutlaka kadavradan alınması gibi bir dezavantajının bulunduğunu, dolayısıyla alt yapı çalışmalarının çok iyi olması gerektiğini kaydetti. Bu noktadaki çalışmalar hususunda tıp merkezi doktorlarından Prof. Dr. Bektaş Battaloğlu ve Prof. Dr. Nevzat Erdil'in son derece başarılı çalışmalar yaptığını bildiren Özdemir, kardiyoloji ekibi ile birlikte kalp naklinin de gerçekleştirileceğini söyledi. “Son nokta kalp nakli olacak” diyen Özdemir, “Kadavradan kalbin alınması konusundaki izin kaldı sadece. Bu noktada da cerrah arkadaşların bir çalışması var. Çok uzak değiliz” ifadelerini kullandı. Özdemir, "Kesin bir tarih veremiyorum, ancak yıl değil sadece aylar kaldı diyebilirim" sözleriyle, yakın bir gelecekte Turgut Özal Tıp Merkezi'nde kalp nakillerine başlanacağına, kalp nakli mührünü de vurmak istediklerine dikkat çekti.

Kasıktan değil de, el bileğindeki damardan girilerek yapılan 'sosyete anjiyosu'na da değinen Prof. Dr. Özdemir, şunları aktardı:

"Bu yöntemi kliniğimizde yaygınlaştırdık. İsmi de hafızada kolay kaldığından sosyete anjiyosu olarak kaldı ve diğer anjiyo yöntemine göre daha konforlu bir yöntem. Hasta 1 saat sonra işine daha rahat dönebiliyor ve artık çok mecbur kalmadıkça kasıktan girmiyoruz. Bu yöntemi Türkiye'de en fazla yapan klinik bizim kliniğimizdir."

Sosyete anjiyosunda ek ücret gibi durumların da olmadığına dikkat çeken Özdemir, bu noktada idareye teşekkürlerini sundu. Gayet yapıcı ve kolaylaştırıcı davranıldığını vurgulayan Dr. Özdemir, artık Wikipedia'da da sosyete anjiyosu ya da bilekten yapılan anjiyo olarak bu yöntemin yerini aldığını belirtti.

Tavi yönteminden de bahseden Dr. Özdemir, kalbin aort kapağını açık ameliyat olmadan değiştirmek konusunda bu yöntemin İstanbul, Ankara, İzmir'de belli bazı kliniklerde ve Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yapıldığını bildirdi. Özdemir, "Daha önce para ile yapılıyordu ancak şimdi devlet karşılıyor ödemeyi" dedi.

Öte yandan, sağlıklı beslenmenin de medya aracılığıyla sürekli bir şeyler söylenerek artık ciddi bir sektör haline getirildiğinden bahseden Dr. Özdemir, "Artık herkes doğru yanlış reçeteler verecek hale geldi" diye konuştu.

Karbonhidrat ağırlıklı ya da sadece protein alımı üzerine dizayn edilmiş diyetleri son derece zararlı bulduğunu belirten Özdemir, "Her nimetten tadında bırakarak, belirli bir ölçüde yenilmeli, aşırıya kaçılmamalıdır" tavsiyesinde bulundu. Doymuş yağlar konusunda ise, “Yersem hemen damarlarım tıkanır endişesine gerek yok” diyen Dr. Özdemir, iyi bir tereyağının da belirli bir ölçüde tüketilebileceğini önerdi. Özellikle zeytinyağı ile beslenmenin faydalarına değinen Dr. Özdemir, Girit taraflarındaki ömür süresinin uzunluğuna dikkat çekti. Günümüzde kalp damar hastalıklarının artık çok genç yaşlarda da görülebildiğinin altını çizen Özdemir, doğru beslenmenin önemine değindi.

Alternatif tıp ve bitkilerle tedavi yöntemlerine iyi bakmadığını dile getiren Dr. Özdemir, Kardiyoloji Derneği olarak da bu gibi yöntemleri doğru bulmadıklarını ifade etti. Hekimler tarafından verilen ilaçlarla birlikte bunları da kullanan hastaların durumlarından bahseden Özdemir, "Bizler bilimsel etkinliği olan ilaçlar kullanıyoruz ve bu ilaçların temeline inildiğinde bitkisel kökenli olduklarını anlıyoruz. Dolayısıyla bu gibi bitkisel ürünlerle birlikte kullanıldığında farklı etkileşimleri olabildiğini, çok değişik zararlar verebildiğini görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.