İyileşmeyen burun tıkanıklığı nedeniyle burun ameliyatı (septoplasti) yapılan hastalarda ortalama pulmoner arter basıncının azaldığı ve sağ yentrikül fonksiyonunun, ameliyat sonrasında iyileşme eğilimine girdiğini kaydeden Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Şahin Ulu, “Yani ameliyat sonrası hastalarımızın hem kalp sağlığı hem de akciğerleri gözle görülür şekilde düzeldi. Burun içlerinde de gözle görülür genişlemeler ve düzelmeler tespit edildi” dedi.
Burun tıkanıklığı olan, sürekli burnundan yeterli hava alamayan kişilerin öncelikle uykularının bozulduğunu ifade eden Prof. Dr. Şahin Ulu, zamanla ortaya çıkan diğer önemli sağlık problemlerini ise şöyle anlattı:
“Burun tıkanıklığı uzun süren kişilerde rahat ve derin uyku uyuyamama, uykuda horlama, nefesin durması, aşırı terleme, boğazda kuruma buna bağlı farenjit ve sık uyanma gibi sorunlar görülmeye başlıyor. Uykunun yeterli ve kaliteli olmaması nedeniyle gün içinde kişi oturduğu yerde, kitap okurken veya araba kullanırken uyuyor, bu da çok ciddi hayati tehlikelere neden olabilir. Özellikle yüksek efor sarf edilen işlerde, örneğin spor yaparken ve merdiven çıkarken çabuk yoruluyor ve nefes darlığı sorunu çekiyorlar. Kimisi için sorun olmayan bu durum çoğu zaman hayatımızı kâbusa dönüştürebiliyor. Başımız ağrıyor, sinirlilik, unutkanlık, cinsel istekte azalma, uyku kalitesi bozuluyor. Tat ve koku duyumuz köreliyor, ağızdan nefes almaya bağlı olarak sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmemize sebep olabiliyor.”
Uyku bozukluğu ve horlama, şiddetli baş ağrısı, kalp rahatsızlığı, hipertansiyon ve tat-koku bozukluklarının burun tıkanıklığının sebep olduğu rahatsızlıklardan sadece bazıları olduğunu işaret eden Prof. Dr. Şahin Ulu, burun tıkanıklığının başka birçok tehlikeli hastalığın da tetikleyicisi olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
Burun tıkanıklıklarının bazen basit kemik, kıkırdak eğriliği, burun eti şişmesi sonucunda oluşabileceğini belirten Prof. Dr. Şahin Ulu, bazen de sorunun arkasında çok ciddi nedenlerin (burun içi kitleler) yatabileceğini dikkat çekerek “Burun içinde olmaması gereken kitlesel oluşumlar, bazen farkında olmadığımız kötü huylu bir kanser ya da (polip) dediğimiz burun etlerine neden olabilir. Tabii alerji de burun etlerini büyütebilir” dedi.
Estetik burun ameliyatı yaptıracak kişilerin burun içinin mutlaka bir Kulak Burun Boğaz (KBB) hekimi tarafından endoskopik olarak muayene edilmesinin şart olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ulu, “Çünkü arka bölgelerde yani alın ışığıyla görülemeyen bölgelerde sürpriz patolojiler eşlik edebilir. Hatta birçok hastada tomografi ile ayrıntılı olarak sinüslerinin de değerlendirmesi yapılabilir” diye konuştu.
Burun tıkanıklığını açmak için farklı tedavi yöntemleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ulu, şunları söyledi:
“Bazı hastalarımızda hem burun içi hem de burun dışı eğrilikleri olabilir. Biz hastalarımıza nefes probleminin giderilmesi için hem burun içi hem de dışının birlikte düzeltilmesini öneriyoruz. Bu sadece estetik amaçlar için yapılmaz, burun bütünlüğü ve uyumu için şarttır. Burun etlerinin küçültülmesi de yapılabilir. Burun etleri kemik ve yumuşak dokulardan oluşur, cerrahi olarak hem kemik hem de yumuşak dokulara işlem yapılabilir veya radyofrekans teknolojisi ile küçültülebilir. Tecrübeli bir Kulak Burun Boğaz doktoru endoskopik olarak tüm problemleri (polip, burun eti, iyi veya kötü huylu kitleler vs.) ayrıntılı olarak değerlendirip gözle görülmeyen sıkıntıları giderebilir.”
Burun tıkanıklığına karşı burnumuzu nemli tutmanın fayda sağlayacağını vurgulayan Prof. Dr. Ulu, “Alerjik hastalarda burun etlerini küçültmek, birçok şikâyeti burun tıkanıklığı ile birlikte giderebilir. Ancak sadece bu şekilde hastaların nefesleri açılmaz, aynı zamanda alerji testi yaptırıp temel alerjenlerden de uzak kalmalılardır” diyerek uyarılarını noktaladı.
Kaynak: DHA