Prof. Dr. Şevket Ruacan: Kanser 5 Bin Yıldır Var, En Önemli Sebebi De Sigara

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şevket Ruacan, kanserin 5 bin yıllık korkulu bir rüya olduğunu belirtti. Ruacan, "Kanseri biz dün çıkmış bir hastalık gibi görüyoruz ama öyle değil. 5 bin yıl önce en eski Mısır'da hiyerogliflerinde var. Hatta mumyalarda ve dinozorların kemiklerinde dahi kansere rastlanıyor. Önümüzdeki 20–30 senden önce kansere kesin bir çare bulunamayacağı görülüyor." dedi.

Moleküler Kanser Araştırma Derneği (MOKAD) tarafından 10 yıldır sürdürülen kanser araştırma toplantı serisinden biri olan 4. Multidisipliner Kanser Araştırma Kongresi, Bursa Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde başladı. 16 Aralık'a kadar devam edecek kongrede kanser araştırmalarında gelinen son nokta değerlendirilecek.

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Moleküler Kanser Araştırma Derneği Onursal Üyesi Prof. Dr. Şevket Ruacan, kongrenin açılışı nedeniyle 'Kanser Araştırmaları: Son 5 Bin Yıl' sunumu öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Yaklaşık 40 senedir kanser konusunda araştırmalar yaptığını belirten Prof. Dr. Ruacan, "Kanser çağımızın çok önemli bir hastalığı. Toplum üzerinde hem sosyal, hem ekonomik, hem de tıbbi bir sorun haline geldi. Bu her toplumda var. Zengin, gelişmekte olan ve fakir toplumların hepsinde var. Toplumlar kanserle mücadele için yoğun emek ve insan gücü sarf ediyor." dedi.

"SİGARA BİRİNCİ ETKEN"

Kanserde sigaranın en önemli etken olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ruacan, "Türkiye dünyada sigara içiminde hala önemli bir yer tutuyor. Hem erkekler, hem kadınlar çok sigara içiyor. Bundan dolayı da başta akciğer kanseri olmak üzere pek çok tür Türkiye'de yüksek oranda görülüyor." diye konuştu.

Kanserin pek çok türünü engelleyecek olan Akdeniz tipi diyetin Türkiye'de uygulanmadığını hatırlatan Ruacan, şöyle devam etti: "Akdeniz tipi diyeti dediğimiz beslenme ve yöntem ülkemizde bulunuyor. Bu da kanseri engellemede en önemli yollardan biri. Ne yazık ki biz bundan giderek uzaklaşıyoruz. Buna göre özellikle kırmızı etten uzak durup, beyaz et ve balık tüketmek. Zeytinyağı tüketmek. Hayvani yağlardan uzak durmak, kuru bakliyatlardan, kuru meyvelerden fındık, fıstık gibi gıdalardan tüketmek kanseri engellemek için en etkili yöntem olarak görülüyor. Özellikle sigarayı bırakmak gerekiyor. Çünkü sigara tüm insan kanserlerinin yüzde 30'undan sorumlu. Bunun yanında su ve havamızı ve yiyeceklerimizi temiz tutmak, kimyasal maddelerden arındırmak gerekiyor."

"SİGARA YASASI ORANI YÜZDE 34'TEN 27'YE İNDİRDİ"

Kanserle mücadelede bütün uzmanlık alanlarının güçlerini birleştirmesi gerektiğinin altını çizen Ruacan, sigaranın kapalı alanlarda yasaklanması konusunu ise şöyle değerlendirdi: "Türkiye'nin son yıllarda halk sağlığı adına yaptığı en önemli yenilik bu. Bu yasa çıkmadan önce yüzde 34 civarında idi ortalama sigara içenlerin sayısı. Şimdi yüzde 27'ye indi. Bu önemli bir sayı ama bunun toplum sağılığına ve kanserde düşmeye neden olması için yıllar geçmesi lazım."

"DİNOZORLARIN KEMİKLERİN DE DE KANSER VAR"

Kanserin 5 bin yıl öncede insanların korkulu rüyası olduğunu anlatan Şevket Ruacan, "Kanseri biz hep dün çıkmış bir hastalık gibi görüyoruz ama öyle değil. 5 bir yıl önce en eski Mısır'da hiyerogliflerinde var. Hatta mumyalarda ve dinozorların kemiklerinde dahi kansere rastlanıyor. Ama diğer hastalıklardan ve bulaşıcı hastalıklardan ölümler azalınca kanser ön plana çıktı." ifadesini kullandı.

Beş bin yıl önce kanserin nedenlerinin tam olarak bilinmediğini anlatan Ruacan, bu günkü bilinen kanser türlerinin o zaman da görüldüğüne dikkat çekti.

"KANSER, DİĞER HASTALIKLAR AZALDIĞI İÇİNİ ARTMIŞ GÖRÜNÜYOR"

Türkiye'de kanserde günden güne artış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ruacan, şöyle konuştu: "Toplum yaşlanıyor. Diğer hastalıklardan ölüm azalıyor. Kalp ve damar hastalıklarından ölüm azalıyor. Beslenme daha iyi. Bulaşıcı hastalıklar daha az. Dolayısı ile toplumda kanserin sıklığı artmış gibi görünüyor. Ayrıca kanser bir yaşlılık hastalığı. Yaşla birlikte artan bir hastalık toplumda diğer hastalıklardan ölmeyince yaşlanıyor ve kanser artmış gibi görünüyor. Toplumda sıklığı artıyor bu da kanserin kendisinin artışından ziyade diğer hastalıkların azalmasından kaynaklanıyor."

Dünyada 100 bin kişide 250 kişide kanser çıktığına değinen Prof. Dr. Ruacan, "Türkiye'de aşağı yukarı bu oranlarda. Ama bazı ülkelerde bazı türler daha fazla. Mesela Japonya'da mide kanseri daha fazla. İskoçya'da meme kanseri fazla. Türkiye'de ise karaciğer kanseri biraz daha az. Afrika ve Güneydoğu Asya'da biraz fazla. Bizde en sık erkekte akciğer, kadında ise meme kanseri fazla. Sigaradan dolayı kadınlarda da akciğer kanseri giderek artıyor." şeklinde konuştu.

"EN AZ 20–30 SENE KANSER KORKULU RÜYA OLMAYA DEVAM EDECEK"

Kanserin tek bir hastalık olmadığının altını çizen Prof. Dr. Şevket Ruacan, sözlerini şöyle tamamladı: "Hep diyoruz; 'kanserle mücadele aya insan kondurmaktan daha zor.' Müthiş bir para harcanıyor. Müthiş bir insan gücü harcanıyor. Ama bazı kanserlerde tedavide önemli gelişmeler oldu. Sanıyorum önümüzdeki 20–30 seneden önce kansere kesin bir çare bulunamayacağı görülüyor. Bir de kanser tek bir hastalık değil. Tek bir ilaç çıksın da bütün kanserleri yok etsin değil. Öyle bir hastalık değil. Kanser bir hastalıklar kümesi içinde yüz çeşit hastalık var, hepsinin tek tek çaresinin bulunması gerekiyor o da zaman alacak kolay bir şey değil.