Prof. Dr. Sözen: Birlikte Bilimsel Çalışma Yaptığım Filistinli Bilim Adamı Suriye'de Öldürüldü

Durmuş SEVİNDİK- Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, Prof. Dr. Sözen, 4 çocuk babası Suriye Bilimsel Araştırmalar Genel Komisyonu'nda görevli Shebab ile 2006'da tanıştıklarını, Ürdün'de ve Suriye'de birlikte memeli hayvanlar üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyledi. Shebab'ın BEÜ'nde 2010'da yapılan Uluslararası Kemirici Kongresi'ne de katıldığını belirten Prof. Dr. Sözen, ölüm haberini Ürdünlü bir meslektaşının kendisine mail ile bildirdiğini, çok üzüldüğünü söyledi. 1999'dan bu yana Suriye'de yaşayan Shehab'ın 15 Şubat'ta Suriye'nin güneyinde keskin nişancı trafından vurularak öldürüldüğünü öğrendiğini anlatan Prof. Dr. Sözen, şöyle konuştu:
"Bu bizim için gerçekten inanılmaz bir ölüm. Çünkü Adwan, Suriye'de memeli hayvanlar konusunda tek uzman bilim insanıydı. Bu bakımdan da kaybı çok üzücü. Bilimsel çalışmalarına baktığımız zaman kendisi 30 farklı makale üretmiş. 2013'te Suriye'de üretilen bilimsel makale sayısı 366. Adwan'ın kısa ömründe ürettiği bilimsel makale sayısı ise 30. Adwan, kendi başına Suriye'de bir yılda üretilen makalenin yaklaşık yüzde 10'unu üretmiş bir bilim adamı. Bu bakımdan Adwan'ın kaybı bilim camiasında inanılmaz üzüntü verici. Suriye için çok değerli ve yeri doldurulamayacak bir kayıp."
Prof. Dr. Mustafa Sözen, Adwan Shehab'ın Filistin'deki savaştan kaçarak Suriye'de mülteci olarak yaşadığını, Türkiye'ye ve Tunus'a geçmek için davet mektupları almasına rağmen pasaportu ve izin belgeleri olmadığı için geçemediğini söyledi. Adwan Shehab'ın, ailesini ve kendisini kurtarmak için bütün yolları denemesine rağmen başarılı olamadığını ifade eden Prof. Dr. Sözen, şöyle dedi:
"Bu değerli bilim insanını hayatta tutmayı başaramadık. Ailesiyle buraya gelebilmesi için ben de girişimde bulundum. Ancak kabul edilmedi. O bakımdan inanılmaz üzgünüm. Hayatını bu şekilde bile kaybetmiş olması trajik. Çünkü dünya tarihinde pek çok bilim insanının bilimsel çalışmalar sırasında hayatlarını kaybettikleri hep olmuştur. Ancak mesleğinizle hiç ilgisi olmayan bir şekilde ailenizi korumaya çalışırken keskin bir nişancının kurşununa hedef olup vurulup ölmek çok acı. Şu anda en büyük endişem onun geride kalan eşi ve çocukları. 3 gün sonra bir televizyon ekranından bunun kızlarının IŞİD’in eline geçtiğini ve esir pazarında satıldığını görürsek şaşırmamak lazım."