Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi’nde katıldığı “Piyasa, Rekabet ve Ahlak” konulu konferansta gençlerle bir araya geldi.KTO Karatay Üniversitesi’nde gerçekleşen programa KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk, Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Ramazan Biberci, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Rekabet Kurumu Dış İlişkiler, Eğitim ve Rekabet Savunuculuğu Daire Başkanı Ali Arıöz, akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.“Rekabetin temeli, ahilik anlayışıdır”Konuşmasına KTO Karatay Üniversitesi’nin gelişiminde ve bugünlere gelmesinde büyük katkıları olan Prof. Dr. Ömer Torlak’a teşekkür ederek başlayan Başkan Selçuk Öztürk, “KTO Karatay Üniversitesi’nin en büyük kazançları canla başla çalışan, görevini yapan rektörleri olmuştur. Rekabet bizim kültürümüzde aslında helal-haram kavramları olarak yüzyıllardır yer bulmuştur. Sağlıklı bir rekabet ortamı, piyasa dengesinin oluşumu, toplumun gelişmesi değerler silsilesi açısından baktığımızda helal kazanç açısından da büyük öneme sahiptir. Ahilik anlayışını ilke edinen ve bu doğrultuda öğrencilerimizi eğitme çabasında olan bir üniversite olarak Rekabet Kurumu’na ülkenin ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.Rekabete ilişkin farkındalık oluşturulması amacıyla üniversite gençleri ile sık sık bir araya gelmeye çalıştığını söyleyen Rekabet Kurumu Başkanı ve KTO Karatay Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak, piyasa, rekabet ve ahlak ilişkisini değerlendirdi. Prof. Dr. Torlak, rekabeti; piyasada mevcut ve potansiyel işletmeler arasındaki mal, hizmet, kalite, marka, hizmetin değeri, pazarlama ve iletişim çabaları ile dağıtım gibi faktörler arasındaki yarış olarak tanımladı.“Yerel rekabet gün geçtikçe artmaktadır”Piyasanın artık fiziksel mekan zorunluluğunun kalmadığını belirten Prof. Dr. Ömer Torlak, “Bugün dünyanın neresinde üretildiğini bilmediğimiz ürünlere kısa sürede telefonumuz aracılığıyla bile sahip olabiliyoruz. Piyasa belirleyicileri ile etkileyicileri çok bir girift hale geldi. Kurumumuz piyasalardaki ilişkilerin dürüst ve adil bir şekilde gerçekleşmesinin önündeki engelleri kaldırmak için kuruldu. Rekabetçilik aynı zamanda işletmeleri inovasyona zorlayan ve ülke refahına katkıda bulunan da bir olgudur. Ülkemizde yerel rekabet gün geçtikçe artmaktadır. Tüketici bilinci noktasında da iyileşmeler söz konusudur fakat istenilen noktaya henüz ulaşmamıştır” ifadelerine yer verdi.“Ticaretin ana felsefesi ahilik anlayışı olmalıdır”Rekabetin korunmasına dair kuralların Türk-İslam kültüründe Ahilik Ahlakı olarak karşımıza çıktığına da vurgu yapan Prof. Dr. Torlak, “Ahilik Anadolu’da başlamıştır. Ticari hayatı bir bütün olarak görmüş ve bu doğrultuda kurallar belirlemiştir. Bugün de ticaretin ana felsefesi bu olmalıdır” diye konuştu.Rekabet Kurumu’nun görev sınırlarının genellikle yanlış anlaşıldığını söyleyen rekabetin korunması hakkındaki kanunlar hakkında katılımcılara sunum yapan Rekabet Kurumu Dış İlişkiler, Eğitim ve Rekabet Savunuculuğu Daire Başkanı Ali Arıöz ise KTO Karatay Üniversitesi öğrencilerine, Rekabet Kurumu’ndaki kariyer olanakları hakkında da bilgiler verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz