Büyükçekmece Belediyesi olası Marmara depremine karşı vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla panel düzenledi. Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Kanal İstanbul ile ilgili, "30 kilometrelik bir kanalın açılması depreme sebep olmaz. İkincisi zaten böyle büyük bir deprem yok, deprem olacak diyenler aslında bölgeyi imara açılmayı planlayanlar" dedi.
Büyükçekmece Belediyesi olası Marmara depremine karşı vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla “Marmara Bölgesi’nin Depremselliğinde Büyükçekmece ve Civarının Önemi” paneline ev sahipliği yaptı. Marmara depremine karşı hazırlıklarını aralıksız sürdüren Büyükçekmece Belediyesi, bir yandan kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verirken diğer yandan ilçe halkını deprem konusunda bilinçlendiriyor. Bu kapsamda düzenlenen panelin konuşmacısı Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, beklenen Marmara depremi ve Büyükçekmece’nin önemi hakkında vatandaşları bilgilendirdi. Moderatörlüğünü Prof. Dr. İlhan Osmanşahin’in yaptığı deprem paneli Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. En çok tartışılan konuların başında gelen deprem konusunda gerçekleştirilen panele vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi.
“30 kilometrelik bir kanalın açılması depreme sebep olmaz”
Kanal İstanbul Projesi’ne değinen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Kanal İstanbul’u en iyi bilen kişiler benim arkadaşlarım yapılan projeyi onlar yaptılar ve İspanyollara da danışmanlık yapılmıştı. Zemin dediğimiz Küçükçekmece Göl’ü kuzeyinde Sazlıbosna’dan kıyıya kadar Karaburun’a kadar giden kesimde zeminin büyük bir alanı sağlam kayalar sayılacak kesimden. 30 kilometrelik bir kanalın açılması depreme sebep olmaz, ikincisi zaten böyle büyük bir deprem yok, deprem olacak diyenler aslında bölgeyi imara açılmayı planlayanlar. Yerel sular açısından bu kanal için iyice betonla kaplanırsa su sızdırmaz. Sazlıbosna’ın kuzeyindeki alan Avcılar’dan, Beylikdüzü’nden daha sağlam bir bölge yani kanalın yapılacağı alan” dedi.
Üşümezsoy, “İstanbul’da 99 depreminde Yalova- Çınarcık kıyısında bir deprem bekleyebilirdik ama 1894’de orası kırılmış, 1912’de Tekirdağ- Silivri kırılmış kırılmayan bir tek kesim Kumburgaz çukurundaki 35 kilometre. Burada en kötü senaryolar bu kırılmayan kesimin 50 veya 70 kilometre Silivri çukuruyla Çınarcık çukuru arasında 7.2’lik depremi herkes söylüyor. O fayın doğu kesimindeki fay olmadığı için yalnızca Kumburgaz’daki bu fay var. Kumburgaz’daki fay başlıyor Yunanistan’a kadar gidiyor, Yalova- Çınarcık’taki fay İzmit’ten çıkarak Bandırma’ya doğru gidiyor ortada Büyükçekmece’den Tuzla’ya kadar giden kesimde bir fay yok. İstanbul’un bu bölgesi o açıdan rahat” şeklinde konuştu.