Prof. Dr. Yılmaz: Camide protokol olmaz, her mevkiden insan aynı safa durur

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz, camilerde protokol olmadığını ve her mevkiden insanın camide bir araya geldiğini söyledi. Yılmaz, "Cami, zengin ile fakiri, öğretmen ile öğrenciyi, alim ile cahili, başkan ile müstahdemi, vali ile memuru, cumhurbaşkanı ile sıradan bir vatandaşı protokolsüz bir araya getiren müesseselerdir." dedi.
Siirt Müftülüğü tarafından Cami ve Din Görevlileri Haftası kutlamaları kapsamında Halk Eğitim Merkezi'nde 'İnsan İman ve Mabed' konulu konferans düzenlendi.
Müftülük korosu, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösterisi ile başlayan konferansın açılışında Siirt Müftüsü Faruk Arvas bir konuşma yaptı.
Müftü Arvas, insanın yetişme tarzı ve yaşantısına göre çok yüce manevi seviyelere çıkabileceğini ya da hayvanlardan da daha düşük seviyelere düşebileceğini belirtti.
Daha sonra konuşan Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz, mabet olarak kullanılan camilerin önemli görevleri olduğunu ifade etti.
İbadetin insanı ruhen yükselttiğini ve ibadetin temel merkezlerinden birinin cami olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, caminin insanı yükselten ve ruhen kemale eriştiren bir kurum olduğunu vurguladı.
Camilerin aynı zamanda bir kültür müessesesi ve Müslüman’ın manevi hayat okulu olduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Manevi hayatımızı kültürel değerlerimizi ve önemini biz burada öğreniyoruz. Cami aynı zamanda kardeşlik ruhunu uyandıran ve pekiştiren bir müessesedir. Cami aynı zamanda zengin ile fakiri, öğretmen ile öğrenciyi, alim ile cahili, başkan ile müstahdemi, vali ile memuru, cumhurbaşkanı ile sıradan bir vatandaşı günde beş defa ya da en azından haftada bir defa protokolsüz bir araya getiren müesseselerdir. Cami kan renk soy sop veya herhangi bir meziyet veya farklı bir unvan tanımaz. İnsanları en azından haftada bir kere bir araya getiren hayatımızın manevi mimarlarıdır. "

"CAMİLER RUHLARI DİNLENDİREN BİR LABORATUVAR GİBİDİR"
Camilerin ruhları dinlendiren bir laboratuvar gibi olduğunu anlatan Yılmaz, "Camiye gelen insanlar herkes kendi ruhunun açısı kadar istifade ediyor. Camiler ebedi hayatımızın adeta sigortalarıdır. Camiler hakikaten manevi hayatımızın sigortalarıdır. Camisi olmayan toplumlar sigortasız gibidir. Camisi olmayan toplumların gençleri diskolardan başka bir yer bilmez. İnsanları camilerden uzaklaştırırsanız acımasız, vicdansız, lakayt ve haşarı olurlar, kapkaççılık yaparlar.” şeklinde konuştu.
Din görevlilerin önemine değinen ve Hz. Muhammed (sav)'in aynı zamanda bir din görevlisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr Yılmaz, cemaati olmayan camilerin eksik olduğunu belirtti.
Prof. Dr Yılmaz, “Camiyi ayakta tutan cemaattir. Eğer bir yerde cami var, camiye devam eden cemaat yoksa orada bir problem vardır. Ya cemaat İslamı bilmiyor ya İslami yönden eğitilmemiş, ya da din görevlisi yeterli hizmet vermiyordur. Eğer cemaat yoksa o camiyi ayakta tutamazsınız.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr Yılmaz, din görevlilerinin siyaset ve ticaretten uzak kalmaları gerektiğini, bunlara bulaşanların yıpranacağını sözlerine ekledi.
Konferansın ardından Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye giren din görevlileri ile yılın en güzel camisi seçilen Ebul Vefa Camii imamına plaketleri verildi.
Konferansı, Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Dairesi Başkanı Hüseyin Tunçoğlu, Emniyet Müdür Recep Güven, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Nedim Kuzu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürü Fahrettin Aktaç ve kalabalık bir dinleyici topluluğu takip etti.