EXPO 2020 oylamasına sayılı günler kala süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi(İKÇÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Cengiz Demir, İzmir’in marka şehir olabilmesi adına EXPO sürecinden başarıyla çıkması gerektiğini söyledi.“İzmir’e bir simge şart”EXPO’nun kazanıldığı takdirde şehre yapılacak yatırımlara dikkat çeken Prof.Dr.Demir, “EXPO’yu kazandığımız takdirde İzmir aynı zamanda bir simge kazanacaktır” diye konuştu. Dekan Prof.Dr. Demir, Paris’teki Eyfel Kulesi’nin 1889 EXPO’su için yapıldığını hatırlatarak,” 1958 yılındaki EXPO Belçika'ya Atomium Anıtını, Avustralya’ya ise ünlü opera binasını kazandırmıştır. Artık bu şehirler bu simgelerle anılmaktadır. İzmir’in marka şehir olabilmesi adına mutlaka bir simgesinin kazandırılması gerekir. Bu öyle bir simge olmalı ki; insanlar sırf onu görmek için İzmir’e gelsin. Örneğin Amerika’nın simgesi Hürriyet Anıtıdır. Sırf onun önünde fotoğraf çektirmek için milyonlarca kişi Amerika’da New York’u ziyaret ediyor. New York’a gidip bu anıt önünde fotoğraf çektirmeyen turist çok azdır. Paris öncelikle Eyfel Kulesi ile anılır. İzmir denince akla gelecek bir simge kente kazandırılmalıdır” dedi.İZMİR'İN TEMATİK OTELLERE İHTİYACI VARAntalya'nın marka şehir olmasında tematik otellere verilen önem ve yatırımların etkisi olduğunu belirten Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Demir, EXPO yolunda sağlık turizmi hedefiyle büyük yol kat eden İzmir'in de tematik otellere ağırlık vermesi gerektiğini ifade etti.Turistlerin artık sıradan bir otelde kalmak istemediğini söyleyen Dekan Prof.Dr.Demir, " Antalya turizm alanı ilan edildikten sonra bölgeye teşvik ve yatırımlar yağdı. Bugün Antalya tek başına 11 milyondan fazla turisti çekiyor. Sıradan oteller yerine Sağlık Turizmi temasıyla kurulacak termal oteller şehrin gelişimine büyük katkı sağlar. Açılacak tesislerin mutlaka bir teması olmalıdır. Örneğin 'saray' formatında şehir merkezine yakın yerlerde kurulacak tematik oteller, İzmir'e gelen turist sayısını doğrudan arttırır. EXPO alanı şehir merkezinde olacağı için bu alana temalı oteller yapılmalıdır. Antalya’daki gibi lüks turistleri çekmeye yönelik yatırımlar yapılırsa İzmir’e yönelik doğrudan uçuşlar da artar " dedi.İzmir’in deniz-güneş-kum turizmi potansiyelinin yanına alternatif turizm türlerinin eklenmesiyle gelecek turist sayısında büyük artış kaydedeceğini söyleyen Prof.Dr. Demir, “İzmir’de deniz-kum-güneş turizmi zaten var. İzmir turizmini güneşli gün sayısına göre değerlendiriyoruz. Oysa turizmi dört mevsime yaymamız gerekir. Örneğin Çeşme’ye baktığımızda sezonu Temmuz-Ağustos olarak görüyoruz. Okulların açılmasıyla ölü sezona giriliyor. İzmir’de kültür turizminin yanında, Balçova Bölgesindeki termal kaynaklar değerlendirilerek sağlık turizmi de harekete geçirilmelidir. Özellikle termal kaynaklı tesislerin arttırılması turizm gelirlerini de arttıracaktır. Çünkü termal turizmine katılanlar kitle turizmine gelenlere göre daha fazla para harcamaktadır” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz