Prof.dr. Kılıç Orman-su Etkileşimleri Konferansına Katıldı

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Yılmaz Kılıç, Arş. Gör. Nurullah Akbulut ve Arş.Gör. Ali Emre Öztürk, Kahramanmaraş’ta düzenlenen 'Uluslararası Hava Kirliliği ve İklim Değişikliğine bağlı olarak Orman-Su Etkileşimleri' konferansına katıldı.

Havza yönetimi, ekosistemlerde besin, su ve karbon döngüsü, hava kirliliği ve orman hidrolojisi, peyzaj ekolojisi ve planlaması, iklim değişikliği, su kalitesi miktarı ve rejimi, çölleşme ve sonuçları gibi konuların görüşüldüğü konferansta Prof.Dr. Mustafa Yılmaz Kılıç basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Prof.Dr. Kılıç, “Dünyadaki tabii kaynakların tahribi, israfı ve yok edilmesi bütün insanlık için felakettir ve tabiatı yaşanmaz hale getirmektedir. İlimde bir ölçü vardır. Eşya; tabiatına, özelliğine uygun kullanılmalıdır. Eğer biz tabiatı ve tabii kaynakları ilmin ve tekniğin ışığında, özelliğine uygun kullanırsak, yani kirletmeden, israf etmeden ve yok etmeden kullanıp bizden sonra gelecek nesillere de aynı miktar ve kalitede kaynak bırakabiliyorsak tabiatı akıllıca kullanıyoruz demektir. En büyük hatalardan birisi de, bilhassa Türkiye’de, arazinin yanlış kullanılması neticesinde meydana çıkan çevre problemleridir. Bu durum geleceğimizi tehdit etmektedir. 1. ve 2. sınıf araziler yerleşim, iskan, fabrika ve sanayi kuruluşlarına tahsis edilmekte, 4. ve 5. sınıf arazilerde de ziraat yapılmaya çalışılmaktadır. Organize sanayilerin çoğu yanlış yerleşmiş durumdadır, hatalıdır ve kaynak israfıdır. Ormanların, otlakların tahribi, ziraatın yanlış yapılması, çarpık şehirleşme, hava, su ve toprak kirlenmesi, erozyon-sedimantasyon problemi, hidrolik yapıların işlevlerini kaybettirdiği gibi, kirlenmeyi ve kaynak israfını hızlandırmaktadır. Özet olarak tabii kaynaklar bize verilmiş emanet ve hediyelerdir. Bu emanet ve hediyeleri yaşamın zaruri ihtiyaçları olarak hem iyi kullanmak hem de gelecek nesillere aynen aktarmak, ilmin, insanlığın, vicdanın ve medeniyetin gereğidir. Tabiat, tabii kaynaklar, araziler, ilim ve tekniğin ışığında, özelliklerine en uygun şekilde kullanılmalıdır” dedi.