Amerikan teknoloji devi Microsoft, ultra hızlı lazer optik ve yapay zeka teknolojisiyle kuvars cama dijital kayıt yapan ve yüzlerce yıl dayanabileceği söylenen bir veri depolama sistemi geliştirdi.
"Project Silica" (Silika Projesi) kapsamında geliştirilen teknolojinin veri depolama alanında bir çığır açabileceği öne sürülüyor.
Şirketin inovasyon blogunda tanıttığı yeni teknolojide kayıt, bir bardak altlığı büyüklüğünde ve 2 milimetre kalınlığındaki camın (75x75x2mm) üzerinde lazerle farklı açı ve derinliklerde nano ölçekli üç boyutlu kanallar oluşturularak yapılıyor.
Bu veriler cama polarize ışık verilerek makine öğrenme algoritmalarıyla okunuyor.
Camın kaynar suya atılması, fırınlanması, mikrodalga fırına konulması, manyetik alana maruz kalması ve hatta sel sularına kapılması halinde bile bilgilerin korunduğu öne sürülüyor.
Microsoft'un açıklamasında bu teknolojinin arşivlerin uzun vadeli olarak güvenliğini garanti altına alabileceği belirtilerek "Cam depolamanın düşük maliyetli bir seçenek olma potansiyeli var. Çünkü cama bir kez yazıyorsunuz. Femtosaniye (saniyenin katrilyonda biri) lazer, camın yapısını kalıcı olarak değiştiriyor. Bu sayede veriler yüzlerce yıl korunabilir" denildi.
Ultra kısa darbeler üreten bu lazer teknolojisi göz ameliyatlarında kullanılıyor.
Şirketin açıklamasında kayıtları belirli bir sıcaklıkta tutmak için havalandırmaya ya da havadaki nemi alacak cihazlar kullanmaya gerek kalmayacağı belirtiliyor.
Microsoft'a göre, bulut teknolojisinde depolanan verilerin büyüklüğü 2023'e kadar 100 zettabayta ulaşacak. 1099511627776 gigabayt, bir zettabayt ediyor.
Yeni teknoloji '**Superman**' filmiyle denendi
Microsoft'un yeni teknolojisi, Warner Bros şirketinin 1976'da gösterime giren Superman filmiyle denendi. Film kuvars cama kaydedildi ve izlendi.
Jennifer Langston adlı Microsoft yetkilisi, "Warner Bros, arşivi için sellere ve güneş patlamasına dayanabilecek, bunların tutulduğu odaların havalandırılmasını ya da içeriğin sürekli olarak yeniden kopyalanmasını gerektirmeyecek bir teknoloji arayışındaydı" dedi.
Film stüdyoları dijital olarak çekilen filmleri korumak için bunları birkaç yılda bir yeniden kopyalıyor. Stüdyolar ayrıca filmleri, renklerinin solmaması için filmleri üç ana renge ayıran analog kopyalar yaratıyor.