Prostat kanserinin, erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu belirten Kenan Yalçın, kanser tanısı almış erkeklerin yüzde 24,1’inde prostat kanseri teşhis edildiğini söyledi. Araştırmalarda, Türkiye, İskandinav ve Akdeniz ülkelerinde prostat kanserine yakalanmada artış olduğunun belirtildiğini ifade eden Yalçın, “Prostat kanseri ‘erkeklerin korkulu rüyası’, ‘erkekleri bekleyen tehlike’, ‘50 yaş üstü dikkat’ şeklinde bahsedilir. Buna karşın, kanser öyküsü olan erkeklerin 45 yaşından, diğer erkeklerin 50 yaşından itibaren yılda bir defa parmakla rektal muayene ve PSA denilen kan tetkikini yaptırması gerekiyor. Türkiye’de ise prostat kanserinin akciğer kanserinden sonra ikinci sıraya yerleşmesi tehlikeyi bize anlatmaya yetiyor” dedi.
Çevresel kirliliğin artmasıyla birlikte prostat kanserinde yükseliş olduğunu belirten Yalçın, "Bu kanser türünün görülme oranı şu anda yüzde 20’lerde. Belirti vermeyen, sinsi bir hastalık. 50 yaş üstündeki erkeklerin kendilerine sık sık baktırması gerekiyor. Eğer erken tanı olursa, tedavisi mümkün. Cerrahi yöntemler ise çok başarılı durumda. Sigaradan, alkolden ve kilodan uzak durulması, bol güneş alınması, karotenden zengin beslenilmesi (domates gibi) bu hastalığın önlenmesinde önemlidir. Bu hastalığın tedavisi ilaç değil. Prostat kanseri ne kadar erken teşhis edilirse tedavisi de mükemmeldir. Cerrahi ile prostat alınırsa hastalık tedavi edilebiliyor. Sık sık idrara gitme, kesik kesik idrar yapma, idrar yaparken ağrı duyma gibi şikayetler olduğunda zaman geçirmeden bir hekime gidilmesi gerekiyor ki erken tanı şansı olabilsin" diye konuştu.
Prostatın yaşla beraber büyüyen bir organ olduğunun altını çizen Yalçın, açıklamalarına şöyle devam etti: “Büyümesiyle birlikte kanser gelişimi riski olan bir organ. Önlenebilir tedavi edilebilir kanserlerin başında geliyor. Yaş çok önemli bir faktör, ailede prostat kanseri olma hikayesi çok önemli. Yılda bir kez kanda PSA maddesine bakılması gerekiyor. Her yıl bir kez üroloji uzmanına gidilmeli. Bu yolla erken yakalamak mümkün. Önlenebilmesi için kilo kontrolü, hayvansal yağlardan uzak durmak, bitkisel ürünlerle beslenmek, kan yağlarının düzenlenmesi, egzersiz, yeterli sıvı tüketmek, sigaradan uzak durmak gereklidir.”
(İHA)