40 yaşını aşmış bir çok erkekte vücuttaki hormonal değişikliklere bağlı olarak prostatta büyüme başlar. Bu büyüme çoğunlukla prostatın kanser olmayan büyümesi ya da tıbbi terimi ile Benign Prostat Hiperplazisi (BPH)dir. BPH üretrada tıkanıklığa yol açarak idrar akışını etkilemediği takdirde bir tedavi gerektirmez.
Prostat kanseri ise özellikle erken dönemlerinde çok sinsi bir hastalıktır, kişide kanserle birlikte prostat büyümesi ve buna bağlı şikayetler mevcut değilse kanserin kendisine özgü hiç bir belirtisi bulunmayabilir. Ancak erkeklerde en çok görülen kanser olan prostat kanserinde erken teşhis hayat kurtarır. Gelişmekte olan teknoloji küçük müdahaleler ve minimum yan etkilerle iyileşme sağlayabilmektedir.
Prostat kanseri de diğer kanser türleri gibi vücuttaki normal hücre büyümesinin bozularak sonuç olarak tümör adı verilen bir doku kitlesi oluşturması durumudur. Tam olarak sebebi bilinmese de, yaş, ırk ve genetik faktörlerin büyük rol oynadığı tespit edilmiştir. %9 unun kalıtsal geçişli olduğu düşünülmektedir. 50 yaşın üzerinde %30 oranında, 80 yaşından sonra %60-70 oranında görülür.ABD de her 6 erkekten birinde klinik anlamlı prostat kanseri oluşmaktadır.
Erken Teşhis Hayat Kurtarır!
Prostat kanseri erken safhasında teşhis edilirse, doğru ve yerinde bir tedavi ile iyileşme şansı yüksek bir hastalıktır. Henüz kapsül dışına yayılmamış ise kanserin yok edilmesi mümkündür. Bu nedenle, 45 yaşını aşan erkeklerin yılda bir kez prostat kontrolünden geçmesi çok büyük önem taşır.