HABER

Prostatta 'Brakiterapi'nin tercih sebebi

Prostatta 'Brakiterapi'nin tercih sebebi

Son yıllarda, impotans ve idrar kaçırma gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen komplikasyonlara yol açmadığı için yoğun olarak tercih ettiğimiz Brakiterapi yöntemi, yaklaşık bir yıl boyunca prostat dokusunun ortasına yerleştirilen ve düşük dozda ışın veren iyot 125 radyoaktif kaynakları ile kanserli dokunun yavaş ve sürekli ışınlanması esasına dayanmaktadır.

Prostat kanserinin organa sınırlı evrelerinde cerrahi girişime alternatif olabilen, hastada minimal travmaya sebep olan bir tedavi yöntemidir.

Brakiterapi yöntemi ile küçük radyoaktif kaynaklar (seed'ler) prostatın içine yerleştirilir. Her seed 4,5 mm. uzunluğundadır. Tedavi, kanser hücrelerinin radyasyona karşı normal hücrelerden daha fazla hassasiyet göstermesi esasına dayanır. Her seed çevresindeki dokuya belirli bir dozda radyasyon yayar. Bu seedleri belirli mesafelerde prostatın her tarafına yayarak, kanserli hücreleri yok etmek üzere tam gereken ölçülerde radyasyon ulaştırılmış olunur. Bu işlem doğrudan prostatın içerisinde gerçekleştirildiğinden çevredeki organ ve dokulara hiçbir zarar verilmemektedir. 60000 Seed implants Brakiterapinin başarısı, uygulanan hasta sayısında hızla artmaya yol açmaktadır. ABD'de 1996'da 190000 prostat kanserli hastanın sadece 8000'ine(%4.2) brakiterapi yapılırken, 2001'de bu rakam 45000(%27) üzerindedir.2006'da ise hastaların %50'sine yapılacağı öngörülmektedir.

Brakiterapi Amerika Birleşik Devletleri'nde standart bir tedavi şeklidir. Türkiye'de ise ilk olarak 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde uygulanmıştır. Hattat Hastanesi bu tedavinin uygulandığı ilk özel merkez olma niteliğindedir. Hasta ve hekimlerin bu tedavi konusunda bilgilendirilmesi ile hasta sayısının hızla artacağı düşünülmektedir.

Bu işlem için bilgisayar bağlantılı 3 boyutlu özel bir ultrason kullanılır. Üroloji uzmanı ile radyasyon fizikçisi bir ekip olarak, bilgisayar tarafından işaretlenen tümörlü hücrelerin bulunduğu bölgelere seedleri yerleştirir. Diğer dokulara hiçbir zarar verilmeden tümörler yok edilir.

İşlem sonunda röntgen filmi ile alınan görüntüde taneciklerin dağılımı kontrol edilir:

Tüm bu işlem yaklaşık 1 saat sürer. Hasta hemen akabinde normal hayatına devam eder. Bu yöntem için uygun hasta seçimi büyük önem taşımaktadır. Bu işlem,

-Erken safhada teşhis edilmiş,
-Tümörün kapsül dışına yayılmadığı
-Prostat volümünün 50ccm'den küçük,
-PSA'nın 10'dan küçük olduğu hastalarda rahatlıkla uygulanabilmektedir.

Bu tedavi hastalara son derece önemli avantajlar sağlamaktadır: -Klasik ışın tedavisine göre çok daha yüksek doz radyoterapi yapmak mümkündür.
-Cerrahi risk son derece düşüktür.: Ameliyat kesisi yoktur, tek seansta yapılır, kanama ve tromboemboli(pıhtı ile damar tıkanması) riski yok denecek kadar azdır.
-Radikal prostatektomi ile eş değerde başarı oranları sağlamaktadır.
-1 günlük bir prosedürdür.: Ayaktan yapılabilir, erken iyileşme ve normal aktiviteye dönüş sağlar.
-Sağlık koşulları ameliyata uygun olmayanlarda dahi uygulanma şansı vardır.
-Prostat çevresindeki sağlam dokulara(barsak, mesane ve üretra) zararı çok azdır
-Tedavi sonucu impotans (sertleşme sorunu) görülme oranı son derece düşüktür.
-Tedavi sonucu inkontinans (idrar kaçırma) görülme oranı son derece düşüktür.

800 civarında takip edilen brakiterapi hastasında 18 ile 156 aylık bir zaman diliminde hastalıksız yaşam yüzdesi %77 ile %85 arasındadır.

**Prof. Dr. Halim Hattat

**

Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı

hhattat@hattathospital.com

En Çok Aranan Haberler