ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakanvekili Abdullah Gül, Gümrük Birliği'nin genişletilmesini öngören Ankara Protokolü'nün imzalanma sürecinin aylar alabileceğine işaret ederek, "25 üyeden biri Rum kesimi olduğu ve Türkiye Rum kesimini tanımadığı için Türkiye'nin bugünkü pozisyonu aynen kalacaktır" dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı'nda bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı ve Başbakanvekili Gül, geçen hafta Kırgızistan'da önemli olaylar yaşandığını hatırlatarak, hükümet olarak olayları çok yakından takip ettiklerini ifade etti. Kırgızistan'da yeni ortaya çıkan simalara bakıldığında bu insanların Kırgızistan devlet yapısı içinde bilinen ve devlet geleneğinden gelen insanlar olduğunun görüleceğini kaydeden Gül, bunların hepsinin de Türk dostu insanlar olduğunu vurguladı. Sokaklarda bazı yağma ve talan olaylarının gerçekleştiğini ancak kısa sürede kontrol altına alındığını ifade eden Gül, Türk işyerlerine karşı da bazı saldırılar yaşandığını ancak Türklere ve Türkiye'ye karşı hasmane bir tutumun söz konusu olmadığını vurguladı. Gül, kitle psikolojisiyle fakir insanların zengin iş yerlerini talan ettiklerini dile getirdi.
Bu karışıklık içinde Kırgızistan'a giden ilk heyetin Türk heyeti olduğunu, Kırgısiztan'a ilk inen uçağın da Türkiye'ye ait uçak olduğunu kaydeden Gül, Türk heyetinin yönetime gelen herkesle görüşmeler yaptığını ve bu görüşmelerde Türkiye ile olan ilişkilerin daha da güçlendirileceğinin teyid edildiğini anlattı. Gül, olayların başladığı ilk gün kendisini güvende hissetmeyen Türk vatandaşlarını ülkeden tahliye ettiklerini hatırlatarak bugün ülkede her şeyin kontrol altına alınmış durumda olduğunu söyledi. Kırgızistan'da cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ilan edildiği gibi en kısa sürede yapılmasını ve Kırgızların kendi yöneticilerini seçmelerini umduklarını kaydeden Gül, bu sürecin sakin geçmesi halinde Kırgız halkının kazanacağını söyledi. Gül, "Daha çok demokrasi, şeffaflık önümüzdeki günlerde Kırgızistan'da göreceğimiz yönetim şekli olacaktır" diye konuştu.
"BİZ ONAYIMIZI VERDİK, SÜREÇ BAŞLADI"
Avrupa Birliği (AB) sürecinin kararlı bir şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Gül, hükümetin hedefinde veya niyetinde bir sapma ya da yavaşlamanın söz konusu olmadığını vurguladı. Günü geldiğinde AB ile müzakerelerin başlayacağını belirten Gül, 2005 yılı bitmeden bazı fasılların kapanmış olabileceğini söyledi. AB'ye tam üye olan bütün ülkelerin, AB müktesebatını üstlendiklerine işaret eden Gül, 1 Mayıs 2004 tarihinde yeni üye olan 10 ülkenin de otomatik olarak bunları üstlendiğini bildirdi. AB'nin Türkiye ile yaptığı Gümrük Birliği anlaşmasının da bu 10 üye ülke tarafından üstlenildiğine dikkat çeken Gül, 1 Mayıs 2004'ten bu yana uygulanan fiili durumun 25 ülke adına AB Komisyonu ile Türkiye tarafından bir protokole bağlanacağını anlattı. Bununla ilgili işlemlerin başladığını söyleyen Gül, bu işlemlerin kapsamı içinde sadece malların serbest dolaşımının bulunduğunu, limanların ve hava alanlarının açılmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Gül, "Biz onayımızı verdik, süreç başladı. Bu süreç aylar alacaktır. Sonra imzalanacaktır. 25 üyeden birinin Kıbrıs Rum Kesimi olduğu ve Türkiye, Rum Kesimi'ni tanımadığı için Türkiye'nin bugünkü pozisyonu aynen kalacaktır. Bu tanıma anlamına gelmez. Biz tabi ki Kıbrıs'ta kalıcı bir çözümün olmasını istiyoruz. Türkiye, KKTC'yi tanımaya devam edecektir. Bu mal hareketi, sadece Rum tarafının otoritesinin geçtiği yerlerle sınırlı olacaktır. Türkiye'nin uzun vadeli geleceği ve çıkarları 600 bin kişinin ipoteğine asla bırakılamaz. Türkiye ne AB'nin oyununa gelecektir ne de başkasının. Türkiye'nin AB'ye girmesini istemeyenler olacaktır ama biz bildiğimiz yolda devam etme azmindeyiz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, çıkarlarını dünyanın her köşesinde takip ettiğini kaydeden Gül, Başbakan'ın Tunus ve Fas'a yaptığı ziyaretin de bu hedefe yönelik olduğunu belirtti. Gül, Başbakan Erdoğan ile birlikte iş adamlarının da bu ülkelere gittiğini hatırlatarak, "Göreceksiniz Türk müteahhitlerin ne kadar büyük işler aldığını. Bunların neticeleri halkımıza da yansıyacaktır" dedi.
"SOSYAL GÜVENLİK REFORMU İLE KARA DELİKLER KAPANACAK"
Gül, dün gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında hükümetin 2,5 yıllık çalışmalarını ve Acil Eylem Planı ile ilgili neler yapılıp neler yapılmadığını gözden geçirdiklerini anlattı. Hükümet oldukların ilk günden bugüne geçen süre içinde Acil Eylem Planı içinde yapmaları gerekenlerin yüzde 75'ini tamamladıklarını vurgulayan Gül, "Biz kendi programımızı yazdık, çizdik ve uygulamaya başladık. Bu program IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da desteklendi" dedi.
En çok önem verdikleri konuların başında sosyal politikaların geldiğini dile getiren Gül, muhafazakar bir parti olmalarına rağmen sosyal politikalara Avrupa'daki sosyal demokrat partilerden daha fazla öncelik verdiklerini ifade etti. Hükümetin gerçekleştirdiği sosyal politikalarla ilgili bilgi de veren Gül, hastaneleri birleştirdiklerini, yeşil kartlıların mağduriyetlerini giderdiklerini ve eczacıların sıkıntılarına son verdiklerini belirtti. Gül, Eczacılar Birliği Başkanı'nın, hak ettikleri paraları zamanında aldıkları için Başbakan Erdoğan'a teşekkür mektubu gönderdiğini açıkladı. Hazırlanan Sosyal Güvenlik Reformu'nun kısa süre içinde Meclis'e geleceğini bildiren Gül, bu reformla kara deliklerin kapanacağını ifade etti. Herkesin sağlık sigortası sisteminden yararlanabileceğini anlatan Gül, Türkiye'de doğan herkesin beşikten mezara kadar sağlık sigortası sistemine tabi olacağını vurguladı. Gül, Türkiye'ye sığınan mültecilerin bile bu sistemden yararlanabileceklerini ve istediği hastanede tedavi olabileceklerini ifade etti. Bugüne kadar bütün hükümetlerin bu reformları hayal ettiğini ancak hiçbirisinin bunlara yapmaya gücünün yetmediğini kaydeden Gül, bunlardan daha büyük sosyal politika ve daha büyük halkın çıkarlarına hizmetin olamayacağını belirtti.
Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşmayı Teşvik Fonu'nda biriken paraların AK Parti iktidarından önceki hükümetler döneminde genel bütçeye ayrıldığını ve faiz ödemelerine gittiğini anlatan Gül, AK Parti iktidarının ise bu paraya ek kaynak aktarılmasına ve paranın fakir fukaraya dağıtılmasına karar verdiğini söyledi. Direkt sosyal yardımların sadece bu fonla sınırlı olmadığını dile getiren Gül, 2001 yılında 665 milyon dolar, 2002 yılında ise 729 milyon dolar olarak yapılan yardımların, 2003 yılında 1 milyar 355 milyon dolara, 2004 yılında ise 2 milyar 300 milyon dolara yükseldiğine dikkat çekti. Gül, 2006 yılında çalışanlardan zorla kesine tasarrufa teşvik fonu kapsamında 16 katrilyon liranın ödenmiş olacağını da açıkladı.
"ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARIYLA YENİ İŞ İMKANLARI DOĞDU"
Güçlü bir sosyal politikanın, halkın refahını artırmanın yanı sıra güvenli bir ortamın da oluşmasına katkı yapacağını vurgulayan Gül, enflasyon ve faizlerde yaşanan düşüşlerin de en büyük sosyal politikalar olduğuna işaret etti. Gül, dün Hazine Müsteşarlığı yetkililerinden bir çalışma yapmalarını istediğini hatırlatarak, Hazine bürokratlarının, AK Parti iktidara geldiğinde yüzde 66 olan faizlerin aynen devam etmesi halinde ödenecek ilave borç miktarını hesapladıklarını kaydetti. Gül, "Yüzde 66 olan faiz aynen kalsa biz faizler artmadığı için başarılı sayılırdık. Faizler bu oranda kalsaydı 100 milyar dolar daha fazla borç öderdik. Bu yuvarlık bir rakam olarak verilmedi, çok detaylı bir hesaplama yapıldığını söylediler bana. Demek ki 100 milyar dolar daha az sömürülmüşüz, 100 milyar dolar daha az rant aktarmışız. 100 milyar dolar tasarruf etmişiz. Bu para nereye gitti, halka gitti" diye konuştu.
İşsizlik konusunda çok fazla ileri adım atamadıklarını belirten Gül, buna karşın her yıl iş piyasasına giren 500 bin kişiye iş buldukları gibi stokları da eritmeye başladıklarını söyledi. Kamu kurumlarına başkasının kesesinden adam yerleştirmediklerini anlatan Gül, özellikle özel sektör yatırımlarıyla yeni iş imkanlarının doğduğunu kaydetti. 2004 yılında sabit sermaye yatırımdaki artışın yüzde 55 olduğuna işaret eden Gül, bunun, önümüzdeki yıllarda istihdamın daha da artacağını gösterdiğini söyledi.
Konuşmasının son bölümünde partililere çalışmalarından dolayı teşekkür eden Gül, "AK Parti'li olarak başınız dik gezebilirsiniz. 'AK Parti yavaşladı, moral bozukluğu var' sözleri, AK Parti'yi kıskananların sözleridir. AK Parti'li olarak ne kadar övünsek azdır" dedi.