Hakkari'deki nevruz kutlamalarına katılan yabancı heyet gözlemcileri, gençlerle birlikte halay çekerek "Biji Serok Apo" sloganları attı. Mezran Mahallesi Toprak Saha'da devam eden ve sanatçı Diyar'ın konser verdiği etkinlikte Fransa, Almanya ve İtalya'dan gelen gözlemci heyet, başlarına renkli bantlar takarak gençlerle birlikte halay çekti.
[
](https://www.mynet.com/kazlicesmede-nevruz-kutlamalari-basladi-2690473-myvideo)
[
Gençlerin attığı sloganlara eşlik eden heyet doyasıya eğlendi. Sahnede barışın sembolü olan güvercinlerin uçurulduğu kutlamalara on binlerce kişi katıldı.
ÖCALAN'LI SİNEVİZYON GÖSTERİSİ
Diyarbakır’daki nevruz kutlamalarında İmralı’da çarptırıldığı ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın 10 dakika süren sinevizyon gösterisi yapıldı. Öcalan’ın nevruz mesajı avukatları tarafından okundu.
YEMEK TENECERELERİ DE ARANDI
Kutlama boyunca İstanbul genelinde 10 bin polis görev yaptı. Meydan girişinde ve çevresinde polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Polis, meydanı helikopter ile havadan da kontrol altında tuttu. Polis kamera ve fotoğraf makineleri ile meydandan görüntü aldı. Meydan MOBESE kemaralı ile de izlendi.Polis meydana girişi üç noktadan sağladı. Arama noktalarında içeri giren herkes didik didik arandı. Bebek arabaları, yemek tencereleri ve çocuklar bile arandı.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da bir ara kutlamanın yapıldığı meydana geldi ve önlemleri kontrol etti. Hüseyin Çapkın, kutlamaların sakin geçtiğini ve mümkün olduğu kadar gözaltı yapmamaya çalıştıklarını söyledi. Kutlama yüzünden Onuncu Yıl Caddesi, Zeytinburnu’na girişler, Zeytinburnu Abaya Caddesi ve Zakir Başı Sokak, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi önü, Balıklı Rum Hastanesi önü, Kazlıçeşme pazar önü trafiğe kapatıldı.
POSTER AÇTILAR, YÜZLERİNİ SAKLADILAR
Kutlamaya katılanlar sık sık bölücü terör örgütü PKK’nın elabaşı Abdullah Öcalan ve PKK lehine sloganlar attı. Bazıları Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı, bazıları da Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının bulunduğu tişörtler giydi. Bu kişiler poşu ile örterek yüzlerini sakladı. Bazı kişiler de ellerinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları taşıdı.
Katılanların çoğunluğunu kadınlar oluşturdu. Kadınların çoğu yöresel kıyafetleri ile geldi. Bazı kişiler de PKK teröristlerinin dağda giydiği üniformaların benzeri ile katıldı. Sarı-kırmız ve yeşil rengi meydana hakim oldu. Bir çok kişi törene çocuklarını da getirdi.
İLK ATEŞ EŞ BAŞKAN'DAN
Kutlama BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak’ın ortaya yığılan odunları ateşe vermesi ile başladı. Ateşin çevresinde halay çekildi.
Barış İçin Vicdanı Ret Platformu üyesi bir grup da kutlama katıldı. Gruptakiler "Askere gitme kardeş kanı dökme" pankartı açtı ve "Biz orduya sadece fındığa gideriz" sloganları attı. Bir grup da "Karadeniz gençliği. Gürcü, Laz, Rum, Çerkez, Arap, Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği" yazan pankart açtı.
DİYARBAKIR'DA 200 BİN KİŞİ KATILDI
DİYARBAKIR’da Barış ve Demokrasi Partisi'nce (BDP) düzenlenen nevruz kutlamasına yaklaşık 200 bin kişi katılırken alanda teröristbaşı Abdullah Öcalan posterleri ve PKK flamaları açıldı. Kutlamada ilk konuşmayı bayap Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP'li Osman Baydemir, “Kürdün Türke, Türkün Kürde kurşun sıkması haramdır. Artık birbirimize karanfil uzatmanın vakti gelmiştir. Gerilladan, askere kurşun değil karanfil, askerden gerillaya operasyon kurşun değil karanfil uzatmanın vakti gelmiştir. Türk ve Kürt annelerinin kucaklaşmasının vakti gelmiştir. Daha fazla zaman kaybetmek yazıktır günahtır” dedi.
Diyarbakır’daki nevruz kutlamaları her yıl olduğu gibi bu yıl da Bağlar İlçesi’ndeki Nevruz Alanı'nda yapıldı. Kutlamalara, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı eski Genel Başkanı Ahmet Türk, siyasi yasaklı eski DTP Milletvekili Aysel Tuğluk, bölge milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Feleknas Uca, Abdullah Öcalan’ın kardeşi Fatma Öcalan, partili belediye başkanları yöresel kıyafetlerle katıldı. Kandil'den gelen 8 PKK teröristten Şeref Gençdal da protokolda oturdu. Nevruz alanında kutlamalara katılan sayası öğle saatlerine doğru arttı.
Nevruz alanında PKK ve Abdullah Öcalan posterleri taşınırken, Öcalan’ın resminin bulunduğu ve üzerinde ‘Öcalansız dünyayı başınıza yıkarız’ pankartı dolaştırıldı. Sık sık PKK ve Öcalan lehine sloganların atıldığı kutlamada alana ölen bazı PKK'lılar ile patlamalarda ölen çocukların fotoğrafları asıldı. Bunlar arasında Lice'nin Fis Köyü'nde PKK'nın kurulduğu evin sahipleri Seyfettin ve Alaattin Zuğurlu'nun fotoğrafları da yer aldı. PKK flamaları ve sözde Konfederasyon bayrağı ile ‘Demokratik bir barış için el ele’, ‘Ya demokratik bir barış veya demokratik direniş’, ‘Demokratik bir barış için muhatap Öcalan’dır’ yazılı pankartlar açıldı.
Nevruz nedeniyle Diyarbakır’da polis geniş önlemler aldı, izinler kaldırıldı, 3 bin polis görevlendirildi. Ayrıca, Ankara, Eskişehir ve Şanlıurfa’dan gelen çevik kuvvet ekipleri kentin değişik noklarında önlem aldı. Gün boyu bir polis helikopteri kent üzerinde uçuş yaparken, nevruz alanına kurulan 4 ayrı noktadan tüm gelenler tek tek aranarak alındı.
TUĞLUK: ÖCALAN SİYASİ İRADEMİZDİR
DTP’nin kapatılmasıyla milletvekilliği düşürülen siyasi yasaklı Aysel Tuğluk, kornuşmasında 2010’da yeni bir sürece girdiklerini belirterek, “Önümüzdeki süreç açısından da bu halk asla onurundan vazgeçmeyecek, asla özgürlüğünden vazgeçmeyecek” dedi.
Kürt sorununda sanki bir muhataplık krizi varmış gibi davranıldığını belirten Aysel Tuğluk, “Bu yapılan bilinçli bir şeydir. Sayın Başbakan bir kaç gün önce diyor ki, muhataplık yetkisine ancak Meclis karar verir diyor. Biz bu sorunun çözümünde sayın Öcalan’ı PKK’yı muhatap gösteriyoruz diye bizi eleştiriyor sayın Başbakan. Sayın halkımız size soruyorum, Kürt halkının muhatap sorunu var mıdır? Sayın Başbakan muhataplık ve müzakere yetkisi sadece Meclis’e ait değildir, bu halka bu topluma aittir. Bu halkın sayın Öcalan bizim siyasi iredimizdir” dedi. Muhataplık yetkisi Meclis’teyse neden DTP’nin Meclis'ten atıldığını soran Tuğluk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu halk kime muhataplık yetkisi vermişse, sorunu çözmek isteyenler bir şekliyle onlarla diyalog kurmalıdır, konuşmalıdır, başka çözüm yolu yoktur. Buradan söylüyorum, biz kimseyle konuşmayız, biz kimseyi muhatap almayız derseniz bir milim adım atamazsınız. Amed’den hükümete söylüyorum ki, bu halkın düşmanlığını değil bu halkın gelin dostluğunu kazanın, bu halkın sevgisini kazanın, bu halkın kardeşliğini kazanın diyoruz. Biz Kürtler ortak vatanda eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz. Siyasi irademize saygı istiyoruz. Değerlerimize saygı istiyoruz. Dilimize kimliğimize saygı stiyoruz. Lütfen insanlar ölmesin, gençlerimiz ölmesin ne yoksul Kürt çocukları, ne yoksul Türk çocukları ölmesin diye gelin 2010 nevruzunu kardeşliğin nevruzu ilan edelim. Barışı kazanıncaya kadar iradeli duruşumuzu, direngen duruşumuzu devam ettireceğiz. Size söz veriyorum. İnanıyorumki özgürlük barış kazanacaktır ve bu coğrafya bir gün özgürlüğe kavuşacaktır.”,
LEYLA ZANA: 4 PARÇA KÜRDİSTAN
Kapatılan DEP eski Milletvekili Leyla Zana da Kürtçe yaptığı konuşmasında İmralı ve diğer cezaevlerinde yatan PKK'lıların nevruzunu kutlarken, “Sizler Kürdistan’ın beynisiniz. Siz de biliyorsunuz ki, sizler bir karar verirsiniz hepsini etkiler. Sizler bir adım atarsanız biliyorsunuz ki bütün Kürtler aynı yoldadız. Bütün Kürdistan sizinledir” dedi.
Kürdistan'ın 4 parça olduğunu ve nevruzun hepsine kutlu olmasını dileyen Leyla Zana, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nevroz Kürtlerin varlığıdır, Nevroz Kürdün kendisidir Kürdün rengidir. İmralı zindanından, Mahabat zindanına kadar bütün özgürlük tututlular sizin de nevruzunuz kutlu olsun. Yüreğimizin yarası çocuklarımız, 10 yaşındaki çocuklarımızın kendinizi Amed’in zindanındaki çocuklar, beyinleri büyük olan yürekleri sıcak olan ancak yaşça küçük olan çocuklarımız sizlere kurban olayım. Sizler küçüksünüz ama amacımız büşüktür. Yüreğiniz ve umutlarınız her zaman ayaktadır. Sizleri esir aldılar. Utansınlar ve Allah’tan korksunlar, 7 yaşındaki çocuklardan utansınlar. Ne kadar savaş yaşanırsa yaşansın hiç kimse, hiç bir devlet hiç bir düşmanlık 12- 15 yaşındakti çocukları tutuklamamışlar. Cumhurbaşkanı’ndan, Başbakan’ına, bu halktan hiç utanmıyor musunuz? Allah’tan, Peyamber’den korkmuyorsunuz? Çocuklarınız kucağınızda, bizimkiler ise zindanlardadır. Brüksel’den, Ortadoğu’ya kadar Kürtler hiç kimseye zarar vermemiştir. NATO’dan da soruyorum, Kürtlere yönelik bu saldırılar niçindir? Kürt halkının başına neden çuval geçiriyorsunuz?”
Leyla Zana, Roj TV'ye baskın ve tutuklamaları da eleştirirken “Tutuklanan arkadaşlarımızı bıraksınlar. Eğer Kürtlerin sabrını denemek istiyorlarsa Kürtler sabırlıdır. Biz kimseye zarar vermek istemiyoruz. Biz istiyoruzki yaşamın ortağı olalım. Eğer bizler bugün ittifak yaparsak, bütün Kürdistan halkı yek vücut olursa, halkımızın çıkarları için birlik olursak ve toplanırsak, konferans yaparsak ulusal düzeyde, hiç kimse artık bizim başımıza çuval falan geçiremez. Kürtler ulusal bir konferansta birleşip kuvvetlenirse o zaman muhatapta olur” dedi.
Ajanslar