Psikolog Dilek: “başkası Değil Siz Önemlisiniz”

Gaziosmanpaşa Belediyesi Aile Danışma Merkezi tarafından düzenlenen seminerde “Kişisel Gelişim, Girişkenlik ve Özgüven’’ hakkında vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Psikolog Esra Dilek, “Başkası üzülür, bozulur, kırılır ya da ‘gibi aslında gerçekçi olmayan düşüncelerle kendisini baskılayan kişilerin sayısı bir hayli fazladır” dedi.

Gaziosmanpaşa Belediyesi Aile Danışma Merkezi tarafından düzenlenen seminere konuk olan Psikolog Esra Dilek, “Kişisel Gelişim, Girişkenlik ve Özgüven’’ hakkında vatandaşlara tavsiyelerde bulundu.

Gaziosmanpaşa Belediyesi Aile Danışma Merkezi tarafından Gaziosmanpaşa Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere katılan Psikolog Esra Dilek, “Özgüven insanın kendisiyle ve çevresiyle barışık olması, olumlu ve olumsuz yönlerinin farkında olması demektir. Kendimizi sevmemiz ve kendimize verdiğimiz değerdir. Özgüven sahibi kişiler hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle yüzleşir, kendine karşı dürüst ve gerçekçi olur ve yetersiz olduğu konularda kendilerini geliştirmek için çaba gösterirler. Sorumluluk aldıkları konularda ise tek başlarına mücadele etme ve sorunlarla karşılaştıklarında çözme becerisine sahiptirler. Büyükleri tarafından sevgi gören, gereksinim duyduğunda beklediği yakınlık ve ilgiyi bulan, fikirlerine değer verilen ve önemsenen, güven duyulan ve sorumluluklar verilen, iyi yaptığı şeyler için övülen, gurur duyulan, yaptıklarında hataya yer verilen ve olduğu gibi kabul edilen çocuğun kendine özgüveni olur. Buna karşılık sevildiğini, önemsendiğini hissetmeyen, beklediği yakınlık ve ilgiyi göremeyen, sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocuk kendisini değerli hissetmez ve özgüveni olmaz. Kendisini değerli görmeyen (özgüvensiz) çocuk yaşadığı aile, çevre, okul ve toplum içinde problemlere sebep olur” dedi.

Girişkenliğin, kendi fikirlerini, bakış açısını, karşınızdakilerin hakkına da saygı göstererek ifade edebilmek olduğunu belirten Psikolog Esra Dilek, “Toplumumuzda pek çok kişi, değişik nedenlere bağlı olarak girişken olmaktan kaçınır. ‘Ayıp olur’, ‘Başkası üzülür, bozulur, kırılır’ ya da ‘Uyumlu olayım’ gibi aslında gerçekçi olmayan düşüncelerle kendisini baskılayan kişilerin sayısı bir hayli fazladır. Oysa kendi duygularınız ve ihtiyaçlarınızla temas içinde olmanız, onları önemsemeniz, onlara sırtınızı çevirmemeniz, psikolojik olarak da sağlıklı olmanızı sağlar. Girişken bir şekilde iletişim kurabilmekle pek çok şeyi kazanmış olursunuz. En başta kendi düşüncelerinize, inançlarınıza sahip çıkarak kendinizi değerli kılar, daha özgüven sahibi olursunuz. Aynı zamanda, kızgınlık, üzüntü gibi olumsuz duygularınızı uygun biçimde paylaştığınızda iç çatışmalarınızın birikmesini önleyebilir, kızgınlığınızla daha iyi kontrol edebilir, ihtiyaçlarınızın daha iyi karşılanmasını sağlayabilir, çevrenizdekilerle daha sağlam ve samimi ilişkiler kurabilirsiniz” diye konuştu.

Girişken iletişim kurabilmenin ipuçlarını da veren Psikolog Esra Dilek, “Nasıl hissettiğinizi karşınızdakine aktarırken, mümkün olduğu kadar beden dilini kullanmaya çalışın. Kendi hislerinizi ve düşüncelerinizi samimi biçimde dile getirirken, karşınızdakini de dinlemeyi unutmayın. Ses tonunuza ve yüksekliğine dikkat edin. Girişken iletişimde, ne söylediğiniz kadar, nasıl söylediğiniz de oldukça önemlidir. Beden dilinizin söylediklerinizle uyumlu olmasına dikkat edin. Karşınızdakiyle göz kontağı kurmak, yüzünüzü ve bedeninizi rahat bir konumda tutarak söylemek istediklerinizin kolayca söyleyebilirsiniz” şeklinde konuştu.