"Asrın felaketi" olarak nitelenen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Antalya en fazla afetzedenin misafir edildiği kentlerin başında yer alıyor.
Kentteki psikologlar, "Travma iyileştirme" grubu kurarak depremzedelerin zorlu süreci sağlık bir şekilde atlatabilmeleri için gönüllü olarak 7/24 psikososyal destek veriyor.
Uzman Klinik Psikolog Melisa Burçin Oral, AA muhabirine, depremin ilk günüde psikologlar olarak sahaya indiklerini ve yardım koordinasyon merkezlerinde gönüllü çalışmaya başladıklarını söyledi.
Gönüllü psikologlar olarak yardım merkezlerine gelen depremzede yetişkin ve çocuklarla yakından ilgilindiklerini belirten Oral, "Çocuklara ayrı alanlar açtık, kreş yaptık, palyaçolar geldi ve masal anlattık. Çünkü onların şu anda buna ihtiyacı vardı, yetişkinlere de psikolojik ilk yardım uyguladık, depremzedeleri dinledik." dedi.
"GÖNÜLLÜ OLARAK SAHAYA İNDİK"
Oral, psikologlardan oluşan "Travma İyileştirme" grubu dedikleri bir topluluk oluşturduklarını ve depremzedelerin kendilerine ALO 183 hattını arayarak ulaştıklarının kaydetti.
Depremin gerçekleştiği Kahramanmaraş, Hatay, Malatya ve Kıbrıs başta olmak üzere 11 kente saha çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Oral, şunları dile getirdi:
"Antalya deprem bölgesi değil ama depremzedelerin yoğun olarak misafir edildiği bölge olduğu için bize çok talep oluyor. Çok zor bir deprem ve yaşanan olayın Türkiye'nin başına gelen en büyük felaketlerden biri olarak adlandırıyoruz. Travma iyileştirme grubu olarak sahaya gönüllü olarak indik. Depremzedelerin yoğun olduğu yerde faaliyet gösteriyoruz. Psikologlar olarak bu terapilerin hepsini ücretsiz gönüllü olarak gerçekleştiriyoruz. Dinlediğimiz depremzedelerin bazıları kabullenmeme veya inkar durumlarıyla karşılaşıyoruz, 'O depremi biz yaşamadık' diyen var, çok fazla travmatik belirtiler var. Onların çok hassas olduğunu bilmek gerekiyor, konuşmak, anlatmak istemiyorlar, zorla konuşturmamak gerekir, yanlarında destek olmak lazım. Depremzedelerin kısmen de olsa barınma ve beslenme ihtiyaçları giderildi, şu anda artık bu insanların psikolojik desteğe ihtiyaçları var burada artık görev psikologlara düşüyor."
Travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını düşünen varsa, bir an önce psikoterapiye başlaması gerektiğini vurgulayan Oral, bunun için kapılarını bütün depremzedelere açık olduğunun altını çizdi.
PSİKOLOGLARA BU SÜREÇTE ÇOK FAZLA İŞ DÜŞÜYOR
Psikolog Talha Berk Gürbüz, depremden sonra hemen bölgeye gittiklerini ve 8 ile ulaşarak yardım götürdüklerini anlattı.
Depremzedelerin travmayı ilk günkü gibi yaşadıklarına şahit olduklarını dile getiren Gürbüz, şunları aktardı:
"Deprem bölgesinde psikologlar eşliğinde yapılması gereken çok fazla iş var. Depremzedelerin yanında olmaya çalışıyoruz. Birçok meslektaşımız bunu yerine getirmeye çalışıyor ama eksik kalıyoruz, herkese ulaşamıyoruz. Bununla birlikte özellikle deprem bölgesindeki depremzedelerin kime nasıl ulaşabileceklerini bilmediklerini gördük. O yüzden insanların yanına giderek ilk önce kendimizi tanıttık, neler yapabileceğimiz öğrendik. Bir yol haritası belirlemeye çalıştık. Hem sahada hem de Antalya'da depremzede ailelere destek olmak için gönüllü destek vermeye devam edeceğiz."
Afetzede çocuklara yaşıtlarınca "Nereden geldin? Neden geldin?, Sizin eviniz yıkıldı mı?" şeklindeki soruların akran zorbalığına girdiğine dikkati çeken Gürbüz, bu tür ifadelerin kullanılmaması gerektiğini, velilerin de bu konuda hassasiyet göstermesinin altını çizdi.