İSTANBUL, (DHA)- Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alan obezitenin psikolojik problemlerle birlikte açığa çıkabileceğini söyleyen Op. Dr. Babek Tabandeh, “Toplumun yüzde 85’inde obezite hastası olmaya yol açacak genler vardır” dedi.
Obeziteye neden olan etmenler tam olarak açıklanamamakla birlikte, aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli sebepleri olarak kabul ediliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Babek Tabandeh, obezitenin genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktör ile ilişkili olduğunu söyledi. Op. Dr. Tabandeh, “Mutlaka daha düşük karbonhidratlı, sebze ağırlıklı, kalori miktarı daha düşük olan bir beslenme tarzı benimsemek lazım” ifadelerini kullandı.
YÜKSEK KİLO PROBLEMİ NÜFUSUN YÜZDE 35’İNİ TEHDİT EDİYOR
Obeziteyi, vücudumuzda olması gerekenden daha fazla miktarda yağın birikimi olarak tanımlayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Babek Tabandeh, bu yağların ciddi metabolizma sorunu yaratabilen ve birçok hastalığa neden olabilecek çok aktif kimyasal yapıları olan dokular olduğunu söyledi.
Op. Dr. Tabandeh, “Türkiye nüfusunun sadece yüzde 12’si gibi bir rakam ciddi obeziteden zarar görmüş gibi görünse de, gerçekten sağlığı etkilemek üzere olan, yüksek kilo problemi nüfusun yaklaşık yüzde 30-35’inde görülebilir. Erkeklerde görülme oranı daha düşükken, kadınlarda biraz daha yüksektir. İkisinin toplamı nüfusun 3’te 1’ine denk geliyor. 18 yaş altı insanlarda ise bu oran yüzde 9’dur. Bu da ülkenin geleceği ile ilgili yüksek bir oran sayılır” diye konuştu.
YÜZDE 85, OBEZ OLMAYA MÜSAİT GENE SAHİP
Obezitenin çok faktörlü bir hastalık olduğunu belirten Op. Dr. Babek Tabandeh, “Çok yemeye, az hareket etmeye ya da çocukluğumuzda geçirdiğimiz bir hastalığa bağlı olarak obez oluyoruz. Obezite bir hastalık olarak kabul edilir ve genlerimiz bunda etkilidir. Birçok insanda, neredeyse toplumun yüzde 85’inde obez olmaya izin verecek genler vardır. Dolayısıyla bu insanlar diğer faktörlerden etkilenir ve bu genler harekete geçerse obez olabilirler. Çevresel faktörler, hareket, çocukluğumuzdan beri hayatımız boyunca geçirdiğimiz travmalar, zorluklar, baskı altında kalmalar, hastalıklar, yaralanmalar, bunların hepsi etkilidir” dedi.
KİLO VEREYİM DERKEN, KİLO ALABİLİRSİNİZ
Fiziksel ya da psikolojik sorunların baskı yaratarak beyni etkilediğine dikkat çeken Tabandeh, “Bu da obezitenin oluşumu konusunda bir zemin hazırlayabilir. Kiloyu azaltmak için gösterilen çabalar çok pozitiftir ama bunlar bile beynin denge mekanizmasını baskı altında tutabiliyor. Böylece beyin mekanizması panik yapabiliyor” ifadelerini kullandı.
GEBELİK DÖNEMİNE DİKKAT
Obez anne ve babaların çocuklarının gelecekte obez olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyleyen Op. Dr. Babek Tabandeh, gebelik dönemine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Diyabetik bir annenin hatta sadece hamilelik diyabeti olan annenin çocuğunun şeker problemi, çocukluk çağında metabolizma problemi yaşaması daha yüksektir. Bu da gelecek hayatında diyabetik ya da obez olması riskini artırır. Mutlaka daha düşük karbonhidratlı, daha fazla sebzelerden oluşan, kalori miktarı daha düşük olan bir gıda ile beslenmek lazım. Buna yağı da dahil edebiliriz. Çünkü yağların da kalori miktarı çok yüksektir. Bunları dengede tutarsak ve anne adayı kilosunun hamilelik sırasında aşırı artmasını engellerse bebeğine yardımcı olacaktır.”
Tabandeh, Türkiye’nin obezite cerrahisi konusunda da çok başarılı olduğunu sözlerine ekledi.
