John Wayne Gacy, ''palyaço katil'' olarak da bilinen tecavüzcü ve seri katil. Gacy 1972-1978 yılları arasında işlediği, çoğu çocuklara olmakla birlikte 33 cinsel saldırı ve cinayetten suçlu bulundu. Gacy tecavüz edip öldürdüğü 26 kurbanını evinin altına gömdü, 4 tanesini ise evinin yakınında bulunan nehre attı.Gacy yakalandıktan sonra 14 yıl boyunca yargılandı ve 1994 yılında zehirli iğne ile idam edildi.
Aslında yakın tarihe baktığımız zaman oldukça ses getirmesi gereken filmi ise kalitesiz kadro ve kopuk kurgusu yüzünden gişede başarı elde edemedi.
Sam'in oğlu olarak da bilinen Berkowitz, 1976 yazında başlayan ve 1 sene boyunca devam ettiği ''seri katillik kariyerinde''6 kişiyi öldürdü ve 7 kişiyi ağır şekilde yaraladı. Belli bir süre yakalanamayan psikolojik anlamda oldukça sorunlu biri olan Berkowitz, şeytanın ''komşunun köpeğini öldür'' diye kulağına fısıldadığını iddia etti ve gidip köpeği vurdu ve bu sayede yakalandı.
Spike Lee'nin yönetmenliğini yaptığı ve Berkowitz'in konu edildiği filmde John Leguizamo, Adrien Brody gibi isimler oynadı. Film sadece bir seri katilin değil, bu seri katilin işlediği cinayetlerin insanları nasıl etkilediğinin üzerinde duruyordu aslen.
Amerikanın en bilinen seri katili; Ted Bundy. 1974-1978 yılları arasında portföyü genç amerikalı kadınlar ve kızlar olan tecavüzcü, katil ve nekrofili psikopat. Kurbanların kesin sayısı bilinmese de kendisi 30'dan fazla kadını öldürüp tecavüz ettiğini itiraf etmiştir. Amerikan seri katillerin öncüsü olarak kabul edilir.
Özellikle 1987-1991 arası olmak üzere 78-91 arası çoğu asya kökenli 17 adamı ve çocuğu öldürdü. Cinayetleri genel olarak tecavüz, işkence, parçalama, nekrofili ve yamyamlık gibi suçlarla beraber işledi. Yakalandıktan 3 yıl sonra, 1994 yılında tutuklu olduğu hapishanede başka bir mahkum tarafından öldürüldü.
Boston Kasabı lakabı takılan Desalvo 1960 yılından itibaren belirli aralıklarla yüzlerce kadına saldırdı. 1962 yılına gelindiğinde arkasında tacavüz edilip öldürülmüş 18 kadın bıraktı. Suç işlerken giydiği yeşil işçi tulumu dolayısıyla ''Yeşil Adam'' da deniyordu. Desalvo'nun psikopatlığı çocukluk yıllarında kendini göstermişti. Köpek ve kedi yavrularının gözlerini çıkarmaktan ve onları boğmaktan büyük bir zevk alırdı.
Cristie ilk cinayetini 1943 yılında bir fahişeyi öldürerek işleyen seri katil. Kurbanlarını parçalayıp saklaması ile meşhur olan Cristie'nin hayatını konu alan 10 Rillington Place filmi, seri katil biyografileri ile tanıdığımız Richard Fleisher tarafından çekildi. Cristie Richard Attenborough tarafından canlandırıldı.
Teksas testere katliamı(1973), Sapık(1960), Kuzuların Sessizliği(1991) filmlerine konu olmuş amerikalı ünlü seri katil, mezar hırsızı ve nekrofili. Ed Gain kurbanlarına yaptığı işkenceler ile bilinirdi. Derilerini yüzer, meme uçlarını keser onlara tecavüz ederdi. Yakalandıktan sonra deli raporu sayesinde hapse değil, tımarhaneye kondu. Kanserden öldü.
1989 ve 1990 yılları arasında 7 adamı öldüren amerikanın en ünlü kadın seri katili, hayat kadını. 89 yılında bir müşterisinin kendisine tecavüz etmesi akabinde adamı öldüren Wuornos yakın arkadaşı ile çıktığı yolculukta 6 adamı daha öldürdü. Öldürdüğü adamların sadece 5 tanesinin cesedi bulundu. 2002 yılında idam edildi.
Wuornos'un hakkında 2 film çekildi. Biri belgesel\biyografi türünde olan Aileen: Life and Death of Serial Killer, diğeri ise Hollywood yapımı ve Charlize Theron'ın oynadığı Monster.
1950'lerin sonunda kız arkadaşı ile birlikte Nebraska'yı korku filmine çeviren amerikalı genç seri katil. Toplamda 11 kurbanı olan Charles genellikle bıçak ve silah kullandı. Yakalandıktan sonra pişman olmadığını çok rahat bir şekilde dile getiren ergen seri katil 22 mayıs 1959 yılında idam edildi.
Ünlü yönetmen Terrence Malick'in ilk işlerinden biri olan ve türkçeye Kanlı Toprak olarak çevrilen filmde Starkweather'ı ünlü oyuncu Martin Sheen canlandırdı.
Neredeyse her seri katilde olduğu gibi sorunlu bir ailenin oğlu olan Henry'nin babası alkolik annesi uyuşturucu bağımlısıydı. 24 yaşında annesini öldürüp hapse girdi. 10 yıl sonra çıktı ve Ottis Toole ile tanıştı. İkili tam tamına 108 kişiyi (çoğu kadın) öldürdüler. Yakalandıktan sonra ömrünü hapishanede tamamladı. 2001 yılında doğal nedenlerle öldü.
Hayatın John Mcnaughton tarafından Henry: Bir Katilin Portresi filmi ile beyaz perdeye taşındı. Henry'yi Michael Rooker canlandırdı. Film çok beğenildi. Özellikle Rooker performansı ile büyük övgü aldı.
