HABER

Putin ve Erdoğan'ın kritik görüşmesinde ana gündem ne olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Perşembe günü yani yarın gerçekleştireceği görüşmede hangi konular masada yer alacak? Kasım 2015'teki uçak krizinden bu yana Türkiye-Rusya ilişkilerinde ne kadar yol kat edildi? Son olarak Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımı için kapora verdiğini açıklamasıyla ABD ve NATO'da esen gergin atmosferin gölgesinde Erdoğan-Putin görüşmesinde gündem maddeleri neler olacak? İşte yanıtı...

Putin ve Erdoğan'ın kritik görüşmesinde ana gündem ne olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Perşembe günü Ankara'da bir araya gelecek. Görüşme, hem Kuzey Irak Kürt yönetiminde gerçekleşen referandumu hem de Suriye krizinin çözümünde dönüm noktası sayılabilecek Astana görüşmelerini takip etmesi açısından önemli.

Büyük önem arz eden 28 Eylül Erdoğan-Putin görüşmesi, hem bölgesel gelişmeleri hem de ikili ilişkileri nasıl şekillendirecek? Görüşme Türkiye ve Rusya arasında yeni fasıllar açılmasını tetikleyecek mi? Konuyu Sputnik'e değerlendiren Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir'e göre görüşme, iki ülkenin ilişkilerini ileri taşıması için çok önemli bir fırsat.

İşte Rusya-Türkiye ilişklilerine ilişkin o analizden öne çıkan satırlar:

"Kasım 2015'teki jet krizinden önceki dönemde, yani Sovyetler Birliği'nin yıkıldığı dönemden bugüne kadar, Türkiye ve Rusya'nın ikili ilişkileri ‘zirvede' görülüyordu. Ancak ticari ilişkilerdeki zirve, ilişkilerde zirvede olunduğunu anlamına gelmiyor. Geçen sene Ağustos'la başlayan dönemde iki ülke arasında başta Suriye olmak üzere ortak siyasi ve askeri ilişkiler gelişmeye başladı. Bu tarih itibarıyla, siyasi ve askeri alanlarda çok ciddi bir anlaşma potansiyelinin temeli atıldı. Bunun Suriye'de çok ciddi yansımaları oldu. S-400 alımı da, Türkiye, Rusya, İran, Suriye ve Irak, bölgesel konularda önemli ölçüde mutabakatı da bunun sonucu. Kritik bir noktaya geldik. Önceden ticaret ön plandaydı, şimdiyse askeri ve politik konulardaki iş birliği."

'DEYR EZ-ZOR'DAKİ DURUM VE PYD'YE YÖNELİK TUTUM SÜRECİ BELİRLEYECEK'

Astana görüşmelerinin de Rusya ve Türkiye'nin ilişkilerinin gidişatı konusunda önemli bir gösterge olduğuna işaret eden Özdemir " Putin ve Erdoğan'ın görüşmesi, bir sonraki yıl için önemli ipuçlarını içerecek. Halihazırda Rusya ve Türkiye stratejik iş birliği noktasında, ittifak noktasında değil. Bunun ittifak noktasına gelinmesi de;Türkiye'den çok Rusya'nın politikasına bağlı. Bu süreçte Rusya belirleyici olacak. Çünkü Türkiye'nin Rusya'ya siyasi ve askeri anlamda yakınlaşmasındaki en önemli sebep Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'deki gelişmeler; oradaki Kürt devletçikleri yapılanması. Türkiye, NATO müttefiklerinin bu iki devletçiği desteklediğini ve yeni bir itifak kurması gerektiğinin farkında.. Tam da bu noktada, eğer Rusya, Türkiye'ye karşı PYD'ye yönelik destek vermezse, o zaman bu ilişki stratejik ittifak noktasına ulaşır" ifadelerini kullandı.

Deyr-ez Zor'daki durumun Rusya'nın tutumunda belirleyici olacağına işaret eden Özdemir "Şu an orada ABD destekli PYD, IŞİD ve Rusya'nın desteklediği rejim güçleri ve İran çarpışıyor. Buradaki gelişmeler de, Rusya ve Türkiye'nin stratejik iş birliğine doğru evrilip evrilmeyeceğinde belirleyici olacak" şeklinde değerlendirmede bulundu.

‘IKBY KONUSUNDAKİ İŞ BİRLİĞİ DE ARTABİLİR'

Son bir yıl içinde Rusya-Türkiye temaslarının nasıl geliştiğini ve önümüzdeki ziyaret sırasında ikili ilişkiler ve Suriye gibi konular dışında gündemde daha hangi meselelerin olabileceğini Sputnik'e değerlendiren bir diğer isim, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Türkiye Sektörü Başkanı Doç. Dr. Nataliya Ulçenko ise, Putin'in bu hafta yapacağı Türkiye ziyarette IKBY'deki referandumunda önemli yer tutacağına değindi:

"Putin'in ziyareti esnasında Kürt sorununun da gündemde olacağını düşünüyorum. IKBY'de yapılan referandum dolayısıyla Türkiye'nin endişeli olduğu açık. Rusya'nın bununla ilgili tutumunun büyük önemi var. Türkiye'nin bu konuda Rusya ile diyalog geliştireceğini ve tarafların birtakım iş birliği noktalarının var olduğunu düşünüyorum."

‘TARAFLAR BİRBİRİNE DOĞRU ADIM ATMAYA HAZIR'

Son bir sene içerisinde Rusya-Türkiye ilişkilerinde önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Ulçenko "Bu dönemin koşulsuz bir başarı dönemi olduğu söylenemez. Ancak yine de bu zaman dilimi içinde ikili temaslarda bir yığın önemli pozitif gelişme yaşandı. Bunları belki de Türkiye'nin dış politika sisteminde devam eden temel vektörlerin farklılaştırılması sürecinin bir sonucu olarak görmek mümkün. Batı vektörünün gözden geçirilmesi sürecinde sergilenen kritik yaklaşımın sonucu, bizim ikili ilişkilerimizde ek açılımların yaşanması için yeni koşullar oluşturdu. Son bir sene içerisinde gelişen Rusya-Türkiye ilişkilerinin dinamiği, bütün anlaşmazlıklara rağmen tarafların, birbirini duymaya ve birbirine doğru adım atmaya hazır olduğunu gösterdi" dedi ve şöyle devam etti:

"Örneğin, Türk domateslerinin Rus piyasasına girmesi konusundaki Moskova'nın tutumu uzun zamandır belli ölçüde tavizsiz görünüyordu. Ancak zamanla bu konuda da tavizlerin olabileceği ve iş birliğinin geliştirilmesi konusunda belli birtakım imkanların olabileceği anlaşıldı.Diğer bir sürpriz, Rus S-400 sistemlerinin Türkiye'ye sevkiyatı ile ilgili başlatılan iş birliğiyle yaşandı. Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğu ve genellikle Batı standartlı silahlarla çalıştığı gerçeği göz önünde bulundurulursa bunun adeta imkansız olduğu düşünülüyordu. Ancak burada da tarafların aralarındaki diyalog ve iş birliğini geliştirmek için belli birtakım imkanlara sahip olduğu anlaşıldı. Bence son dönemde gelişen Rusya-Türkiye temaslarının en önemli özelliklerinden biri, ikili ilişkilerde yapıcı işbirliği ruhunun varlığı ve tarafların, zıt tutumları nedeniyle diyalogun imkansız görünen alanlarda iş birliğine doğru adımlar atmalarıdır."

‘RUSYA VE TÜRKİYE UZUN VADELİ ORTAKLIK YOLUNDALAR'

Rusya-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Koordinatör Yardımcısı Dmitriy Savelyev ise Sputnik'e yaptığı açıklamada iki ülkenin uzun vadeli bir ortaklık kurma amacında olduğuna değindi:

"Bugün Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliği dinamik bir şekilde gelişmektedir: taraflar kendi tutumlarını net olarak belirtiyorlar ve karşılıklı olarak fayda sağlamak amacıyla birbirinin en güçlü taraflarını kullanmaya çalışıyorlar. Bu durum hem ekonomik alanı için hem de siyasi alan için geçerlidir. Türkiye, coğrafi olarak Avrupa ile Asya'nın sınırında bulunmaktadır. Bu yüzden siyasi arenada çok önemli bir oyuncudur. Bugünkü siyasi gerçekler Slav ile Türk halkları arasında sıkı bir birliği gerektirirler. Ve bu, dünyanın küresel boyutlarda transformasyondan geçtiği bu dönemde özellikle çok önemlidir. Bugün Avrasya'da güçlü kıtasal bir blokun oluşum sürecini yaşıyoruz. Rusya ve Türkiye bu eğilimi doğru tespit ettiler. Ve özellikle son bir sene içinde ikili temaslarda yaşanan gelişmeler bize şunu gösteriyor ki, Rusya ve Türkiye uzun vadeli ciddi ve karşılıklı yarara dayanan bir ortaklık kurmanın peşinde ki, bunu sağlayacak bütün koşullar mevcut."

En Çok Aranan Haberler