Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün tarihi bir ulusa sesleniş konuşması gerçekleştirdi. Tüm dünyanın takip ettiği canlı yayında Putin, Doğu Ukrayna'daki iki Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerini tanıdığını duyurdu. Kararını açıklamasının ardından hiç vakit kaybetmeyen Putin, Rus ordusuna "barışı koruma" operasyonları için kritik bölgelere girme emri verdi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Rusya'nın sözde ayrılıkçı yönetimleri tanıma kararına ilişkin "Alınan kararlarla bağlantılı sonuçların tüm sorumluluğu Rusya'ya aittir. Kimseye verecek hiçbir şeyimiz yok" diye konuştu.
Putin'in aldığı karara başta ABD olmak üzere NATO ülkelerinden peş peşe tepkiler geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın kararını kınadıklarını açıklarken, Ankara'dan da benzer bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Rusya'nın söz konusu kararını kabul edilmez buluyoruz ve reddediyoruz" denildi. BMGK ise acil toplandı. Gelen tepkilerin ardından Rusya'ya karşı kısa sürede bir takım yaptırımların devreye alınması bekleniyor.
Öte yandan Putin'in dün yaptığı açıklamada 'SSCB' ile ilgili kullandığı ifadeler ise ayrı bir gündem yarattı. "Modern Ukrayna'nın mimarı Lenin'dir." diyen Putin, "Ülkelere SSCB’den ayrılma hakkı vermek, temeline döşenen bir mayındı. SSCB'nin dağılmasının sorumlusu, farklı dönemlerde yaptıkları hatalar nedeniyle Bolşeviklerdir" ifadelerini kullandı. Rus liderin bu açıklamaları "Moskova, yeni bir SSCB hayali mi kuruyor?" sorusunu akıllara getirirken, tehlikenin çok daha büyük olduğu yorumları yapıldı.
MYNET ÖZEL/ERSEL YILDIRIM
Rus lider Putin'in açıklamalarını "Tarihi hamleler" olarak nitelendiren Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Mynet'e önemli değerlendirmelerde bulundu;
Putin'in SSCB gibi aynı siyasi rejimin çatısı altında bu ülkeleri toplayamayacağını savunan Güvenlik Uzmanı Ağar, "Ama bir takım anlaşmalarla veya bir takım etkilerle birlikte benzer bir model geliştirmeye çalışır. Ancak kaptırdığı alanlar var ve bu alanlar kolay kolay geriye dönmez. Çok büyük bir küresel mücadeleden sonra bu gölgeler konum değiştirebilir." diye konuştu.
Moskova'nın yeni geliştireceği veya uygulayacağı modellerle genişlemek ve bu alanlardaki konumunu derinleştirmek istediğini belirten Ağar, "NATO'ya alınmış olan ülkeler var. Bunları geriye döndürmesi mümkün değil ama Türk cumhuriyetleri gibi belirli ülkeler arasında çeşitli modeller geliştirebilir. Örneğin, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) var. NATO benzeri bir yapı oluşturdu ve bu ülkeler üzerinde bir etkisi söz konusu. Yine Belarus'ta olduğu gibi başka bir model de geliştirdi. Bu tür yeni model ve işleyişler tekrar geliştirebilir. Putin'in bir Çarlık hayali var bu bir gerçek." ifadelerini kullandı.
NATO ve Rusya'nın karşı karşıya gelme ihtimaliyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ağar, bölgede 'yeni nesil bir jeopolitik oyun' oynandığını belirterek "Putin'in karşı karşıya gelmek için bir motivasyonu var ancak NATO'nun böyle bir motivasyonu yok. NATO'nun caydırıcılığından çok aslında şu an 'caydıramamazlığıyla' ilgili konuşuluyor. NATO, askeri anlamda bir topa girmiyor ve girme taraftarı da değil. NATO içinde de çünkü bir fikir ayrılığı ve kırılma var. Çatlaklar gelişmiş durumda. ABD'de de artık oyununu eskisi gibi oynamıyor. Bu bir artık yeni nesil bir jeopolitik oyun." dedi.
Bölgede sıcak temasın her an yaşanabileceğini belirten Ağar, "Putin çok iddialı bir cümle kurdu. 'Bağımsızlığını tanıyorum' dedi. Bağımısızlığını tanıdığı alanın yüzde 70'i Ukrayna ordusunun elinde. Rusya, bu alanları almak ve iddiasını ortaya koymak için savaşmak zorunda." dedi.
Rusya'nın askeri bir gücü olduğunu ancak gerilimin uzaması durumunda Putin'in yorulacağını söyleyen Ağar, ortada Moskova açısından çok da pozitif bir durumun olmadığını belirtti.
Bölgede bir asil-vekil savaşı olduğunu savunan Ağar, Rusya'nın karşısında olması gereken asillerin ortada olmadığını ve Putin'in bir tuzağa çekildiğini savundu. "Burada bir oyun oynanıyor diyen Ağar, şu ifadeleri kullandı;
"Putin 'Ukrayna'yı NATO'ya aldırmayacağım' diyor. Bir çok gerekçe üretiyor. Ama Putin'i de çok güçlü görmemek gerekiyor. Evet, askeri gücüyle bir kararlılık üretiyor ama iş uzarsa Putin yorulur. Çok da Putin açısından çok pozitif bir durum yok ortada. Hatta ben Putin'in bir tuzağa çekildiğini düşünüyorum. Putin bir savaşın içine çekildi ve savaşın içine çekenler ortada yok. Rusya, doğrusal gücünü kullanarak 603 bin metrekarede vekil bir güçle mücadele etmeye zorlanıyor. Bunu yapan da ABD. Yani aslında bir asil ile vekilin savaşı söz konusu. Rusya asil, Ukrayna ise vekil. Rusya'nın muhatabı olan asiller ortada yok. Sadece 'yaptırım' gündemlerinde... Burada bir oyun oynanıyor."