Doç. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, neme kanserinin her yaşta kadının başına gelebilecek hastalıklardan biri olduğunu, 20 yaşından sonra gerekli kontrolleri yaptırılması gerektiğini söyledi.
Zonguldak Ereğli Belediyesi, Karadeniz Ereğli Kent Konseyi ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen Meme Kanserinde Erken Teşhis ve Tedavi Yöntemleri konulu konferans, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak ile Karadeniz Ereğli Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neriman Posbıyık’ın konuşmacı olarak katıldığı ve konferansı kalabalık bir vatandaş topluluğu dinlerken, etkinliğe Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Soner Yavuz, bazı belediye meclis üyeleri ve Kent Konseyi yöneticileri de katıldı.
Konferansta ilk konuşmayı yapan Doç. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, meme kanserinin oluşum süreci ve yaşanan evreleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Sunum eşliğinde yaptığı konuşmada, meme kanserinin meydana geliş sebeplerini, hastalığın teşhisi konulduktan sonra yaşanan süreci anlatan Çakmak, hastalığın risk faktörleri hakkında da yorumlarda bulundu.
Meme kanserinin her yaşta kadının başına gelebilecek hastalıklardan biri olduğuna vurgu yapan Çakmak; "Erken yaşlarda ortaya çıkan meme kanserinde genetik faktörler de söz konusu olabilir. Bu sebeple de özellikle 20 yaşından sonra her bayanın meme kanseri ile ilgili gerekli kontrolleri önce kendileri yapmaları, ardından da periyodik olarak mamografi çektirip kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir." dedi.
Çakmak, hastalığın çoğunlukla menopoz sonrası dönemde ortaya çıkmasının aldatıcı olmaması gerektiğini belirtti.
POSBIYIK: BENİM BAŞIMA GELMEZ DEMEYİN
Doç. Dr. Çakmak’ın ardından da Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neriman Posbıyık konuşma yaptı. 2010 yılının sonlarında meme kanseri teşhisi konulan ve kısa süre içinde ameliyat olan ve 8 kemoterapi alan Posbıyık, o günlerde yaşadıklarını paylaştı.
Yaşamı boyunca düzenli bir insan olarak yaşadığını, sağlığını ilgilendiren her konuda titiz davrandığını belirten Posbıyık, “Hastalığım teşhis edildiği dönem doktorum bile bana, bu hastalığa en son yakalanması gereken insanlardan birinin ben olmam gerektiğini söylemişti. Ancak bu hastalığın kimin başına geleceği belli olmuyor." diye konuştu.
Hastalığı döneminde asla eve kapanmadığını, milletvekili adayı olarak gerektiğinde mahalle mahalle, köy köy dolaşıp insanların arasında olduğunu hatırlatan Posbıyık şunları söyledi: "Hastalığım teşhis edildikten sonra zaman geçirilmeden başlatılan tedavi sürecim zor geçti; ama sonucu başarılı oldu. Benim tavsiyem şu: Kontrollerinizi ihmal etmeyin. Korkunun eceli faydası yok. Hastalığın zamanında teşhis edilebilmesi meme kanserinde en önemli nokta. Teşhis zamanında konulabilirse tedavi süreci de o kadar kolay geçiyor. Düzenli olarak mamografilerinizi ve ultrasonlarınızı çektirin. Ben bu kontrolleri zamanında yaptırmamış olsaydım bu süreç daha sıkıntılı olurdu. Bu süreçte ameliyatımı oldum; ameliyattan 15 gün sonra da kemoterapilere başladım. O dönemde milletvekili adaylığını bile kabul ettim. Mücadelemi böyle yaptım. 8 kemoterapinin yedisini seçim süresi içinde aldım. Sabırlı ve dayanıklı oldum. Çok fazla sıkıntı yaşamadım. Elbette kolay olmadı; ailemden de çok büyük destek aldım. Ancak ısrarla belirtmek istiyorum ki erken teşhis çok önemli. Bu sebeple de herkesin zamanında kontrollerini yaptırmalarını ve bu hastalıktan korkmamalarını istiyorum.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz