"28 Şubat post-modern darbede düzmece belgelerle tasfiye edildik"

Tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Şubat sürecine ilişkin bir açıklama da Re'sen Emekliler Derneği Başkanı Servet Kahramaner'den geldi. 28 Şubat sürecinde düzmece belgelerle ordudan atıldıklarını dile getiren Kahramaner, işkencelerin, tarihin sayfalarına kara bir leke olarak yazıldığını ve asla bunu unutmayacaklarını söyledi.

Re'sen Emekliler Derneği Başkanı Servet Kahramaner, açıklamasında, 28 Şubat Post-Modern darbesinde personel kıyımı yapıldığına dikkat çekti. Kahramaner, "Her darbe döneminde demokratik yaşam, ekonomik ve sosyal hayat kesintiye uğramış, temel hak ve hürriyetler kısıtlanmış, binlerce insan işkencelerden geçirilmiş ve katledilmiştir. Bununla birlikte darbelere karşı çıktıkları ve cuntacı zihniyete ayak bağı olacakları düşüncesiyle görüş ve inançları gerekçe gösterilerek binlerce Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup vatan evladı işkencelerden geçirilmiş ve yargısızca, düzmece belgelerle tasfiye edilmişlerdir. Ziverbey'de, Ankara İstihbarat Dil Okulu'nda ve Etimesgut'ta meslektaşlarımıza yapılan bu insanlık dışı işkenceler, tarihin sayfalarına kara bir leke olarak yazılmıştır. Bu insanlık suçlarını asla unutmadık, asla unutmayacağız ve asla unutturmayacağız." dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yaşanan personel kıyımlarının, 28 Şubat süreci ile birlikte hız kazandığını anlatan Kahramaner, bu tasfiyelerin bireyler üzerinde tarifi imkansız psikolojik travmalara, manevi ve maddi kayıplara yol açtığının altını çizdi. Adil yargılanma hakkı tanınmadan, mahkeme kararı olmadan, düzmece belgeler ve baskılar neticesinde gerçekleşen tasfiyeler sonucu bir çok meslektaşının bu ağır yükü kaldıramayıp intihar ettiğini dile getiren Kahramaner, birçoğunun ise boşanmalar neticesinde ailelerinin dağıldığını, çocuklarının geleceğinin çalındığını ve kaderleri ile başbaşa bırakıldığını ifade etti.

"Bizlere bunları yaşatanlar, bugün olmasa da ilahi divanda elbet bunların hesabını vereceklerdir." diyen Kahramaner, YAŞ kararları ile TSK'dan ilişiği kesilenlere bazı özlük haklarının verildiğini belirterek, "Netice itibarı ile ayrılma gerekçeleri aynı olan, ancak ilişik kesilme işlemleri bakan onayı veya kararnameler ile yapılanlar, bu yasanın kapsamı dışında bırakılmışlardır. Anayasanın eşitlik ilkesi ve uluslararası ayırımcılığı yasaklayan insan hakları sözleşmesine aykırı olan bu uygulamaları kabul etmemiz asla mümkün değildir." diye konuştu.

Başbakan'dan yardım isteyen Kahramaner, şöyle seslendi: "Adil yargılanma hakkı tanınmadan, düzmece belgeler ve keyfi uygulamalarla sırf inancı ve görüşleri nedeniyle re'sen emekli edilenlere yapılan bu haksızlıklara göz mü yumacaksınız? Bugün darbeye teşebbüs suçlamalarıyla Balyoz ve Kafes davalarından dolayı tutuklu bulunan muvazzaf askerler re'sen emekli edilemiyor. Ancak haklarında soruşturma dahi açılmayan, yargı kararı olmayan yüzlerce kararname mağduru bütün hakları ellerinden alınarak disiplinsizlik adı altında mesleklerinden atılıyor. Soruyorum şimdi, hangisi disiplinsizlik örneği; darbeye teşebbüs suçlamaları ile tutuklu olanlar mı, yoksa eşi türbanlı, ayakkabısı boyasız, mesaiye geç geldiği için disiplinsizlik adı altında atılan kararname mağdurları mı? Sosyal hukuk devletinin gereği, bütün mağdurlara iade-i itibarlarını geri vermektir. Bizleri itibarsızlaştırmaya ve ötekileştirmeye kimsenin hakkı yoktur. Adalet er ya da geç tecelli edecektir.