"Alnımıza sürülen intihar lekesi silinsin"

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde, 8 Haziran'da karakoldaki odasında ölü bulunan Piyade Asteğmen Fikret Kaymak'ın (23) ailesi, askeri yetkililerce intihar ettiğinin söylendiğini ancak buna inanmadıklarını belirterek, olayın araştırılmasını istedi.

Kütahya'da yaşayan baba Yaşar Kaymak, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun ölümüne üzüldüklerini ancak intihar ettiği söylenince üzüntülerinin kat kat arttığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarından, olayın araştırılarak gün yüzüne çıkarılmasını istediklerini ifade eden Kaymak, şöyle devam etti:

''Alnımıza sürülen intihar lekesinin silinmesini istiyoruz. Oğlumuz evli, nişanlı veya sözlü değildi ki intihar etsin. Bir sıkıntısı yoktu. Bölük komutanı üsteğmen. Bölük komutanından sonra en yetkili kişi oğlumdu. Bize bir otopsi raporu gönderdiler. Askeri silahla intihar ettiği yazılmış. G3 silahını nasıl kendisini vurmak için kullanabilir? Olayın 8 Haziran günü saat 20.50'de olduğu söyleniyor, bize aynı gün 23.55'te haber veriliyor. Savcı ne zaman inceledi, ne zaman otopsi yapıldı, ne zaman mahkeme kararı alındı da bize bu leke sürülüyor? Olaydan 5 gün sonra, görev yaptığı birlikteki Tabur Komutanı beni arıyor. 'Operasyondaydım, yeni döndüm, olaydan haberim yoktu. Oğlunuz intihar etmiş, ben olayı inceletiyorum' diyor. Oğluma isabet eden kurşun vücuduna girip çıkmış. Oğlum nerede ölmüşse o mermi de oradadır. Kriminal laboratuvarlarında bu olay incelensin. Bize gerçekleri söylesinler. Kaza kurşunuysa veya teröristler vurduysa açık açık anlatsınlar.''

"EVİMİN DİREĞİ GÖÇTÜ" Kaymak, oğlunun Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden geçen yıl mezun olduğunu ve diplomayı aldıktan birkaç ay sonra askere gittiğini belirterek, intihar edecek bir sebebi olmadığını savundu.

''Evimin direği göçtü'' diyen Kaymak, bir kızından başka evladı kalmadığını, oğlunun en büyük idealinin, askerliğini bitirdikten sonra bir iş sahibi olup otomobil almak olduğunu dile getirdi.

Tabur Komutanı'nın, oğlunun kız meselesi nedeniyle intihar ettiğini söylediğini öne süren Kaymak, ''Bir genç insanın kız arkadaşı olsa, okuldan gelir gelmez ya parka ya pastaneye ya gezmeye gider. Oğlum üniversitedeyken haftada 5 lira harcıyordu. 5 lirayla hangi delikanlı, kız arkadaşını gezdirebilir?''

Kaymak, oğluyla en son ölümünden 5 gün önce telefonla görüştüğünü, ''Anne, baba, ben gelene kadar kendinize iyi bakın. Kılınıza zarar gelsin istemem'' dediğini anlattı. Oğluyla görüşmelerini, anı olsun diye bir deftere not ettiğini, Şemdinli'den 70 günde 38 kez kendilerini aradığını ifade eden Kaymak, ''Düşünceli, inançlı birisi nasıl olur da intihar eder, bunu aklım almıyor'' diye konuştu.

Olayın üzerinden 8 gün geçtiğini, kendisi, eşi ve kızının ilaçlarla ayakta durabildiğini belirten Kaymak, askerliği ''peygamber ocağı'' olarak bildiğini, kendisinin bile şimdi askere gidebileceğini ifade etti. Kaymak, olayın araştırılmasını ve kendilerine gerçeğin anlatılmasını istedi.

Anne Fatma Kaymak ise olayın şokunu üzerinden atamadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Oğluma her zaman, 'Rahatın iyi mi?' diye sorardım. 'Nöbete çıkıyoruz, Suriye, Irak dağları karşımızda' derdi. Çok neşeli, mutlu birisiydi. 'Sizi nasıl bıraktıysam, askerden döndüğümde öyle sapasağlam görmek isterim' derdi. Nasıl böyle bir şey olur anlamıyorum. Fikret'imi kalbim gibi biliyorum. İçkisi, kumarı yoktu, sigara bile kullanmazdı. Oğlumu melek gibi biliyorum, kalbinde hilesi, kötülüğü de yoktu. Oğlumla gurur duyuyorum ama intihar gururu değil, şehitlik gururu. Bunu kimler yaptı, kimler etti bilmiyorum ama bu işin temizlenmesini istiyorum.''

Şemdinli'de, Tekeli 2. Hudut Karakolunda görevli Piyade Asteğmen Fikret Kaymak, 8 Haziran'da, karakoldaki odasında silahla vurulmuş halde ölü bulunmuş, olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.