"Bir insan tarihi değiştirirken, bir ağaç da insan hayatını değiştirebilir"

Erzincan Orman İşletme Müdürü Halil Yazıcı, '21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nün Türkiye’de olduğu gibi Erzincan’da da en üst seviyede kutlandığını ve insanlara ormanın öneminin anlatıldığını ifade etti.

Dünya Ormancılık Günü, Erzincan’da çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Hafta etkinlikleri kapsamında orman İşletme Müdürü Halil Yazıcı ve kurum personeli Atatürk Anıtına çelenk sundu. Törende ormanların önemine değinen Orman İşletme Müdürü Halil Yazıcı, “Ormanlar; yenilenebilir enerji kaynaklarının en zengini ve sürekli olanıdır. Canlıların yaşamı için muhtaç oldukları oksijeni üreten en önemli kaynaktır. İklim değişimlerinin engelleyicisi, dengeli iklimin düzenleyicisidir. Su kaynaklarının güvencesi, sel afetlerinin önleyicisi, hidrolojik dengenin temel öğesidir. Vatan topraklarının bekçisi, tarımın sigortasıdır. Ülkemiz ormanların yüzde 99’u kamu mülkiyetindedir. Yüzyıllar öncesi Anadolu Yarımadasının yüzde 72'si ormanlarla kaplıyken, bugün bu oran yüzde 27 ye düşmüş ve bu ormansızlaşmanın sonucu olarak da, sel, taşkın, heyelan afetleri yaşanmakta ve her yıl can ve mal kaybı olmaktadır.

ORMANLAR ÜLKELERİN DOĞAL ZENGİNLİĞİDİR

Ormanların ülkelerin doğal güzellikleri, temiz havanın ve suyun tutulduğu, depolandığı ve diğer canlıların ihtiyaçları için devamlı kararlı ve yeterli miktarlarda doğaya salındığı çok yönlü faydaları olan kaynaklar olduğunun altını çizen Yazıcı, "Bütün bu akla gelmeyen, görülmeyen faydaları yanında ekonomik olarak da bir ülkenin temel kaynaklarındandır. Sahip olduğumuz bu doğal zenginliğin korunması, geliştirilmesi ve ülke kalkınmasındaki öneminin arttırılması için herkese önemli görevler düşmektedir. Sanayileşme çabaları çevre sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Çevre bilincinden yoksun davranışlar, dünyamızın yıpranmasına ve yaşanabilir bir mekân olmaktan hızla uzaklaşmasına neden olmaktadır. Gelecek kuşaklara temiz bir çevre, yaşanabilir bir dünya bırakmanın en önemli yolu, ormanların korunmasından, geliştirilmesinden, genişletilmesinden ve erozyonun önlenmesinden geçmektedir. Topraklarımızın erozyonla kaybolmasını önlemek, gelecek nesillere daha yeşil, daha güzel ve yaşanabilir bir Türkiye bırakabilmek için, sadece orman teşkilatları değil, bütün vatandaşlarımızın, özel ve kamu kuruluşlarının bir seferberlik ruhu ile milli davada yer almaları gerekmektedir. Bir ülkenin ormanlarını koruması, sınırlarını ve insanını koruması ile eşdeğerdir. Yani bir ülkenin var olması için toprağının olması gerekir, bu toprağı da ormanlar korur. Unutmayalım ki ülkemizde vatan sevgisi, bayrak sevgisi gibi aynı şiddette bir sevgiye daha ihtiyacımız vardır. O da Ağaç ve Orman Sevgisidir." şeklinde açıklamada bulundu.