YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Bitlis’te Safra Kesesi Vakalarına Sık Rastlanıyor"

Bitlis Devlet Hastanesi Genel Cerrah Uzmanı Tolga Kafadar, hastaneye başvuran birçok hastada safra kesesi hastalığı...

"Bitlis’te Safra Kesesi Vakalarına Sık Rastlanıyor"

Bitlis Devlet Hastanesi Genel Cerrah Uzmanı Tolga Kafadar, hastaneye başvuran birçok hastada safra kesesi hastalığı tespit ettiklerini söyledi.Safra kesesi hastalıklarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Kafadar, “Safra kesesi karın sağ üst tarafında yer alan, karaciğerin alt yüzüne yapışık, 8-10 santimetre uzunluğunda, armut biçiminde, keseye benzer bir organdır. Safra kesesinin görevi, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır. Genellikle açlık halinde safra kesesinde biriken safra, burada konsantre edilerek depolanır. Sindirim sırasında ise safra kesesi kasılarak içindeki safrayı bağırsağa boşaltır, böylelikle yağlı maddelerin emilimi gerçekleşir.” dedi. Safra kesesi taşı sebebiyle Bitlis Devlet Hastanesi'ne başvuran pek çok hasta bulunduğunu kaydeden Kafadar, “Hastanemizin tüm imkanlarını kullanarak Dahiliye, Radyoloji ve Gastroenteroloji'den hekim arkadaşlarımızla birlikte bu hastaları tedavi etmeye çalışmaktayız. Gerektiğinde hastalara medikal veya cerrahi tedaviler uygulayarak hastalara faydalı olmaya çalışmaktayız. Genel Cerrahi uzman hekim arkadaşlarla uygun hastalara laparaskopik (kapalı) ameliyatlar da yaparak hastalarımızın kısa sürede gündelik hayatlarına dönmeleri sağlanmaktadır. Sadece bazı tıkanma sarılığı oluşan, dirençli vakalarda, ERCP (endoskopik retrograd kolanjio pankreatikografi) gereksinimi açısından ileri merkezlere sevk yapmaktayız.” diye konuştu.Günümüzde safra kesesi ameliyatlarının daha çok laparaskopik yani kapalı yöntemle gerçekleştirilebildiğini vurgulayan Tolga Kafadar, şöyle konuştu: “Safra kesesinde taş olan hastalar, yağlı besinlerden, proteinlerden, sindirimi zor olan yağda kızarmış besinlerden, yağlı balıklardan, baharat, gazlı içeceklerden, lahana, ıspanak, fasülye, patlıcan, koyu çay, kahve, çikolata ve yumurtan uzak durmalıdırlar. Safra kesesi taşı, safra kesesi içinde normalde bulunan kolesterol veya pigmentlerin çökelti oluşturması sonucunda ortaya çıkan yapılara denir. Önceleri kolesterol kristalleri pigment birikintileri şeklinde iken zamanla safra taşı şeklini alırlar. Taşların türleri ve çapları değişiktir. Safra taşlarının yaklaşık yüzde 90ꞌ ı kolesterol taşları, diğerleri ise bilirübin taşlarıdır. Normalde düz röntgen filmlerinde safra taşları görülmez. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat fazla görülür. Genellikle safra kesesi taşlarının oluşumu 30-40 yaşlarında başlar ve yaşla birlikte artar. Şişman (obez) kişilerde daha fazla görülür. 60 yaş üstü kişilerin yüzde 10-20ꞌ sinde safra taşı bulunur. Yapılan çalışmalarda yaklaşık her 4 kadının birinde ve yaklaşık her 8 erkeğin birinde, 60 yaşına varmadan safra kesesi taşı gelişebileceği gösterilmiştir. Safra kesesi taşı tanısı en sık ultrasonografi ile konur.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler