Prof. Dr. Mehmet Yavuz Erler, Türkiye ile Suriye halkının geçmişte omuz omuza işgalcilere karşı mücadele verdiğini belirtti. Erler, "1915 Çanakkale harbinde Mustafa Kemal’in komuta ettiği birlikler Suriyeli gönüllü Araplar'dır. Bu pek anlatılmaz bizde. 9. İhtiyat Tümeni yani yedek birlik kuvvetinde üç binin üzerinde askeri personel mevcuttur ve bunlar Suriye’nin çeşitli bölgelerinden, özellikle de Halep ve Hama’dan gelen gönüllü Araplar'dır." dedi.
OMÜ İktisat ve Siyaset Kulübü tarafından düzenlenen ve konuşmacı olarak Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yavuz Erler’in katıldığı, 'Türkiye-Suriye İlişkilerine Tarihsel Bakış' başlıklı söyleşi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Suriye tarihinin çok karışık bir tarih olduğunu belirten Prof. Dr. Yavuz Erler, bunun nedeninin de açık bir coğrafyada bulunması olduğuna dikkat çekti. Suriye’nin tarihini kısaca özetleyen Prof. Dr. Yavuz Erler, “1915 Çanakkale harbinde Mustafa Kemal’in komuta ettiği birlikler Suriyeli gönüllü Araplar'dır. Bu pek anlatılmaz bizde. 9. İhtiyat Tümeni yani yedek birlik kuvvetinde üç binin üzerinde askeri personel mevcuttur ve bunlar Suriye’nin çeşitli bölgelerinden, özellikle de Halep ve Hama’dan gelen gönüllü Araplar'dır. Bir de genellikle bunların yerine daha kahramansı olaylar anlatılır. Bunu ortaya çıkaranlar da İngiliz tarihçilerdir. Çünkü onlar kendilerini kimin vurduğunu, namlunun arkasında kimin durduğunu çok merak ederler de, biz pek merak etmeyiz. Dolayısıyla Suriye’deki insanlar Osmanlı’ya bağlıdır. Hem sadakat olarak hem kültürel olarak pek çok noktada bağlıdırlar Anadolu’ya. Anadolu da Suriye’ye bağlıdır. Sivas Kongresi’ndeki birinci madde pek çok tarih kitabında yok edilmiş, ettirilmiştir. Sivas Kongresi kararlarında Arap bölgelerinin Anadolu’dan ayrılmayacağı, işgalden kurtulacağını belirtilmiştir. Buna dair hükümler vardır. Fakat bunlar da maalesef gündeme getirilmez. Bizdeki Misak-ı Milli şimdiki Türkiye toprakları ve Musul-Kerkük olarak bilinir fakat Musul-Kerkük’ün çok ötesi vardı. 500 yıldır hüküm sürülen bir coğrafyadan öyle bir birkaç yılda ayrılmak kolay değildir. Fakat bize maalesef böyle anlatılmıştır.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Yavuz Erler, Türkiye'nin bugün Suriye’deki keşmekeş ortama girmemeye çalışarak iyi bir politika sergilediğini kaydetti. Erler, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama bir taraftan da uluslararası aktörleri de dikkate almak zorundasınız. Suriye uçaklarının indiriliyor olmasının ana sebebi Suriye’nin sivil hava trafiğine kapatılmak istenmesidir. Bu şu anlama geliyor; askeri hava harekâtı yapıldığı zaman sivil uçakların olması istenmiyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz