"Dönersek, bizi öldürürler"

Dün öğleden sonra Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ne bağlı Güveççi Köyü ile Suriye'nin Lazkiye kentine bağlı Harabjoz Köyü arasında kalan sınıra gelen bir grup Suriyeli, Türkiye'den sığınma talebinde bulundu. Sınırda görevli askerlerin geçişlerine izin vermediği grup, tel örgüler arkasında, Suriye topraklarında Türkiye'ye alınmayı bekledi. Türk bayrakları açan, Türkiye lehine slogan atıp, yardım isteyen ve can güvenliklerinin tehlikede olduğunu öne süren kadın ve çocuk 252 kişilik grubun, Ankara ile yapılan görüşmelerin ardından akşam saatlerinde geçişlerine izin verildi.

Geniş güvenlik önlemi arasında, minibüslerle Yayladağı'na getirilen grup, ilçe merkezindeki Fehmi Dinçer Yayladağı Spor Salonu'na yerleştirildi. Bu kişilerin kimlik tespiti, sağlık kontrolü yapıldı. 146'sı erkek 44'ü kadın, 28'i kız 62 çocuk olmak üzere toplam 252 Suriyeli'ye, yer yatağı, battaniye, çarşaf, helva, peynir, su, çocuklar için de mama ve çocuk bezi dağıtıldı. "Biz demokrasi istiyoruz", "Türkler gibi yaşamak istiyoruz" diyen Suriyeliler Türkiye'de kalmak istediklerini söyledi.

Gelenler arasındaki 5 kadının da, aslen Hataylı oldukları, evlenerek, Suriye'ye gelin gittikleri öğrenildi. Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat, spor salonundaki Suriyelileri ziyaret etti.

'HÜRRİYET İSTİYORUZ'
Geceyi spor salonunda geçiren Suriyeliler, bu sabah salonun pencerelerine çıkıp, Arapça bağırarak, "Ey Dera şehri canımız ve kanımız feda olsun. Biz hürriyet istiyoruz. Demokrasi istiyoruz" dediler. Suriyelilerin, kendileriyle görüşen yetkililere de, "Çocuklarımızı okula gönderemez olduk. Can korkusundan geldik. Bizi sürekli dövüyor, işkence ediyor, baskı yapıyorlardı. Askerler, polisler üzerimize geliyorlardı. Komşu köylerde insanların öldürüldüğünü duyduk. Korkup kaçtık. Zarar görmemek için kaçıp, Türkiye'ye sığındık. Bizi Suriye'ye teslim etmeyin" dedikleri belirtildi.

Eşi 33 yaşındaki Mehdi ve 3 çocuğuyla birlikte gelen 45 yaşlarındaki çiftçi İbrahim Hebo, akrabası olan, eşi ve 2 çocuğuyla birlikte gelen 50 yaşındaki Abdulselam Sedık da, Türkiye'den kendilerini göndermemelerini istedi. Lazkiye'deki çatışma ortamından kaçtıklarını bildiren Hebo ve Sedık, "Lazkiye'de canımız tehlikedeydi. Orada çiftçilik yapıyorduk. Olaylar başlayınca canımızı kurtarmak için kaçmaya karar verdik. Lazkiye'de onlarca kişiyi yakalayıp, götürüyorlar. Kimsenin hayatı güvende değil. Lazkiye'de baskı görünce çiftliğimizi, hayvanlarımızı, evlerimizi bırakıp önce köylere kaçtık. Her şeyimizi bıraktık. Harabjoz Köyü'ne kadar geldik. Orada da bizi barındırmadılar. Bunun üzerine sınırı geçip, Türkiye'ye sığınmaya karar verdik. Türkiye'de demokrasi olduğu için sığınmak istedik. Türkiye'nin bize sahip çıkmasını istiyoruz. Suriye'de ortalık çok karışık. Dönmek istemiyoruz, dönersek bu kez bizi bırakmaz öldürürler" diye konuştular.

Gelenler arasında akrabaları bulunan Ahmet Tomak ise, Lazkiye ve Dera kentlerinde olayların arttığı yönünde bilgi aldıklarını belirterek, "Gelenlerin bazıları benim akrabam. Son günlerde üzerlerinde yoğun baskı yapılıyordu, zaten rahatsızlık vardı. Dün Cuma Namazı'ndan sonra yakınlarındaki bir köyde 4 kişinin öldürüldüğünü duymuşlar. Hemen yola çıkıp, kendileri de bir saldırıyla karşılaşma ihtimaline karşı kaçıp, geldiler. Normalde el muhaberata karşı bölge insanı zaten sürekli hazırdır. Bir şey olursa hızlıca harekete geçer. Sınırımıza gelmişler. 3 saat beklemişler, sonra da alınıp, Yayladağı'na getirilmişler" dedi.

KIZILAY'DAN ÇADIRKENT
Suriyelilerin, Yayladağı'nda kaç gün kalacakları konusu ise netlik kazanmadı. Bu konuda Ankara'da, Dışişleri Bakanlığı'nın toplantı yapacağı, komşu ülkeyle de görüşüleceği kaydedildi. Geçecek süreçte, Suriyelilerin kalmaları için Kızılay tarafından çadırkent oluşturulmaya başlandı. Bu amaçla, eski Tekel binasının büyük bahçesi bölge olarak seçildi. Bahçede, Kızılay'ın 60 çadır kuracağı kaydedildi.

Akdeniz Afet Yönetim Merkezi Bölge Müdürü Günay Savaşlı, Suriye'den gelenlere 3 çeşit yemek verdiklerini belirterek, "Bu sabah sıcak çorba verdik. Gerekirse 1000 kişiyi misafir edebilecek durumdayız. Buna göre tedbirimizi aldık" dedi.