"Eğitim Hakkı, Anayasa Ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ile Güvence Altında"

Tokat Barosu Başkanı Faruk Bostancı, dershanelerin özel eğitim kurumları olması nedeniyle kapatılmaları halinde, pek çok hukuki sorun da doğacağına dikkat çekti. Bostancı, "Bu durumda Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan eğitim ve öğretim hakkının kısıtlanması sonucu doğacağından hukuka aykırılıklar doğacak olup, hak ihlalleri ortaya çıkacaktır." dedi. Dershanelerin kapatılmasına yönelik çalışmalarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Bostancı açıklamasında dershane kapatmanın eğitimde eşitsizliğe yol açacağını kayderken, kapatmanın hukuki olmayan pek çok yönünün bulunduğunu dile getirdi. Bostancı, "Mevcut eğitim sisteminde, dershanelerin kapatılması Anadolu'nun küçük şehirlerinde eğitim gören öğrencilerimizi mağdur eder, telafisi mümkün olmayan zararlar doğurur. Anadolu'nun küçük ve orta ölçekli pek çok şehrinde, özel okul bulunmamakta, olanlarda ise çok kısıtlı sayıda öğrenciye eğitim verebilmektedir. Bu kentteki dershanelerimizin yine bu bölgelerimizde gerek farklı şartlar, gerekse ekonomik imkanlar nedeni ile özel okula dönüşmeleri fiilen imkansızdır. Yine bu bölgelerimizde eğitim veren devlet okullarımız, norm kadro uygulaması nedeniyle sınıfların kalabalık olması, okulların fiziki şartlarının yeterli olmaması nedeni ile özel okullarla yarışabilecek seviyede olamadığı hepimizin malumudur." diye konuştu."DERSHANELER FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLIYOR"Bostancı, eğitimde fırsat eşitsizliği olduğunu belirterek, "Hiç bir veli dershanelere para ödeme heveslisi değildir. Ancak ifade ettiğimiz olumsuzluklar karşısında, dershaneler öğrencilerimiz arasında fırsat eşitliği sağlaması, soru çözme tekniklerini öğretmesi, öğrencilerimizin yetişmesi ve kariyer planlaması konusunda ciddi katkı sağlamaları nedeniyle velilerimiz ve öğrencilerimiz tarafından tercih edilmektedir. Ülkemiz genelinde tüm öğrenciler merkezi sınavlara tabi tutulmakla birlikte İzmir'de, İstanbul'da, Ankara,da ve muhtelif illerde kolejlerde okuyan öğrenci ile Tokat Reşadiye’de ya da Artova'da eğitim gören öğrencilerimizin aldığı eğitimin kalitesinin aynı olduğunu hiç kimse iddia edemez. Aradaki fark bir nebzede olsa dershanelerin katkısı ile giderilmekte iken dershanelerin kapatılması halinde makas daha da açılacaktır. Dershanelerin kapanması halinde Ülkemizin büyük şehirlerinde ekonomik imkanı müsait olan aileler özel ders aldırabilecekken, küçük şehirlerde yaşayan özellikle maddi imkanı olmayan ailelerin çocuklarının böyle bir imkanı olmayacağından eğitimde eşitsizlik artacak, Anadolu'da okumak isteyen gençlerimiz mağdur olacaktır." ifadelerini kullandı. Kapatmanın bir çok hukuki yönünün de olacağını söyledi."DERSHANELERİN KAPATILMASI HAK İHLALLERİ ORTAYA ÇIKARIR"Bostancı, dershanelerin özel kurumlar olduğunu ifade ettiği açıklamasına şöyle devam etti: "Dershaneler özel eğitim kurumları olduğundan kapatılmaları halinde, pek çok hukuki sorun da doğacaktır. Bu durumda Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan, eğitim ve öğretim hakkının kısıtlanması sonucu doğacağından hukuka aykırılıklar doğacak olup, hak ihlalleri ortaya çıkacaktır. Ayrıca dershanelerde, 70 bin civarında öğretmen ve bunun en az yarısı kadar diğer yan sektörlerdeki insan gücünün (güvenlikçi, temizlikçi, şoför vs.)istihdam edildiği de dikkate alındığında ciddi sayıda istihdam sağlayan, ülkemizin farklı bölgelerinde okumak isteyen öğrencilerimiz arasında fırsat eşitliği sağlayan, (özel okulların yıllık ücreti 10-15 bin liradan başlamakta iken dershanelerin yıllık ücretleri 1000-1500 liradan başladığından dar gelirli vatandaşlarımız çocuğunu özel okula gönderemese de dershaneye gönderebilmektedir.) Ülkemize vergi geliri sağlayan, terör örgütünün açıkça karşı çıkmasından da anlaşıldığı üzere milli ve manevi birlik ve beraberliğimize katkı sağladığı da aşikar olan dershanelerimize mevcut eğitim sistemimiz içinde ihtiyaç olduğu, kapatılmasının ciddi sakıncalar doğuracağı muhakkaktır. Bu konuda hazırlanan yasal düzenlemelerin toplumun her kesiminden gelen tepki ve görüşler dinledikten sonra yeniden değerlendirilerek hayata geçirilmesi daha sağlıklı neticeler doğuracağı kanaatindeyim.