"Evlerinde gönüllü mahkumlar"

Canda Özür Olmaz Derneğinin İstanbul Valiliği ile başlattığı ''Engelli Dostu İşveren'' projesi kapsamında, 400 iş adamına engelli istihdamı konusunda eğitimler verilecek.

Kanunlara göre, engelli istihdamında işverenlere sağlanan kolaylıkların anlatılacağı eğitimlerde, işverenlerin ön yargılarının kırılması amaçlanıyor.

''Engelsiz İstanbul Mali Programı'' kapsamındaki projeyle verilecek eğitimler sonunda ''Engelli Dostu İşveren Yarışması'' düzenlenecek. Projede hedef 4 bin iş adamına ulaşarak, engelli istihdamını yaygınlaştırmak.

Projenin yürütücüsü Canda Özür Olmaz Derneği Başkanı Mustafa Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, resmi verilere göre nüfusun yüzde 12,29'unun engelli olduğunu, bu oranın da 8 milyon 431 bin 500 engelliye karşılık geldiğini ifade etti.

Engelli nüfusunun yüzde 64'ünün okuma bilmediğini, sadece yüzde 26'sının lise ve dengi okul, yüzde 1,2'sinin üniversite mezunu olduğunu belirten Öztürk, bu rakamların engellilerin yaşamlarının çok trajik olduğunu gösterdiğini vurguladı.

''EVLERİNDE GÖNÜLLÜ MAHKUMLAR''
Bu tablonun, engellilerin eğitimsiz, işsiz, yoksul ve toplum tarafından kabul görmeyen insan kitlesi gibi algılandığını gösterdiğini söyleyen Öztürk, ''Eskiden şehir dışında yaşamaya mecbur edilen engelliler, şimdi evlerinde 'gönüllü mahkumlardır'' diye konuştu.

Öztürk, engellilerin temel sorunlarını fiziksel engeller (ulaşılabilir ve erişebilirlik), eğitim, rehabilitasyon, istihdam, sosyal güvenlik, yoksulluk, aile ve özel yaşam başlıkları altında sıraladı.

Hükümetin devrim niteliğinde bir Özürlüler Yasası çıkardığını belirten Öztürk, ''Ancak maalesef, hükümetin taşıdığı heyecanı, bürokratlar maalesef taşımamıştır. Büyük bir heyecan ve kararlılıkla çıkarılan yasalar, uygulamada yaşanan sıkıntılar yüzünden, engellilerin hayatını kolaylaştıramamıştır'' değerlendirmesinde bulundu.

Engellilerin eğitim, erişebilirlik ve ulaşılabilirlik konularında halen çözülememiş sıkıntıları olduğuna işaret eden Öztürk, bunun da istihdamda sorunlar doğurduğunu vurguladı.

DİĞER İŞ DERNEKLERİNİN DE KAPISI ÇALINACAK Mustafa Öztürk, Canda Özür Olmaz Derneğinin, İstanbul Valiliği ile iş birliğinde, İstanbul Kalkınma Ajansınca finanse edilen ''Engelsiz İstanbul Mali Programı'' kapsamında, ''Engelli Dostu İşveren'' projesi başlattığını bildirdi.

5 Aralık'ta başlayacak eğitim seminerlerinde, özellikle İş Kanunu'na göre engelli istihdam eden işverene getirilen haklar üzerinde duracaklarını anlatan Öztürk, ''Örneğin İş Kanunu'na göre, engelli istihdam edilmesi durumunda, çalıştırılacak engellilerin sigorta primini devlet ödüyor. Ayrıca, iş yerinde fiziksel düzenlemeler yapılırsa mali giderin faturasını da devlet ödüyor. Bu ve buna benzer düzenlemeler, engelli istihdamı için iş adamlarına büyük kolaylıklar getiriyor. İş adamlarınca bilinmeyen ve takip edilemeyen yasal düzenlemeler, bu proje sayesinde anlatılmış olacak'' dedi.

İş adamlarını engelli istihdamında yararlarına olacak yasa ve yönetmeliklerden haberdar edip, bilinçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Öztürk, ''Bir diğer konu da engellilerin iş performanslarını anlatacağız. Engellilerin uzman oldukları alanda istihdam edilmeleri durumunda iyi bir performans sergileyeceklerini ve başarılı olacaklarını ve iş yerlerine büyük katkıları olacağını onlara göstermek istiyoruz'' diye konuştu.

Projenin ilk etapta Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneğince (MÜSİAD) belirlenen 400 iş adamını kapsayacağını bildiren Öztürk, 10 ay sürecek bu eğitimlerin ardından diğer kuruluşlarla da bağlantıya geçeceklerini ve hedeflerinin 4 bin iş adamına ulaşmak olduğunu kaydetti.

ENGELLİ CV HAVUZU OLUŞTURACAK Öztürk, proje kapsamında derneklerinin MÜSİAD, ASKON, İGİAD ve TÜSİAD'a engelli istihdamının arttırılması konusunda bir teklif de götürdüklerini de bildirdi.

Bu teklifin eğitimli engelliler ya da meslek edindirme kursu almış meslek sahibi engellilerin eşit şartlarda bir sınava girmesini ve performans gösterenlerin işe alınmasını kapsadığını ifade eden Öztürk, şu bilgileri verdi:

''Engellilere yönelik, CV havuzu oluşturulacak. Derneğimiz hala engellilere yönelik call center ve bilgisayar destekli muhasebe eğitimleri veriyor. Buradan mezun olanları iş yerlerinde istihdam edilmek üzere sınava girmelerini sağlayacağız.''

Projede bir de yarışma düzenleyeceklerini dile getiren Öztürk, ''Bu performansa dayalı bir yarışma olacak. Eğitim seminerleri bittikten sonra iş adamlarımıza ödül vereceğiz. Kamuoyuna da bu sonuçları açıklayacağız'' dedi.

PROJE TÜRKİYE'DE BİR İLK Bunun, Türkiye'de özel sektör işverenlerine yönelik ilk proje olduğunu ifade eden Öztürk, bu kapsamda 5 Aralık'ta ilk etapta 50 iş adamına yönelik başlatılacak eğitimin konu başlıklarını şöyle sıraladı:

''Engelli gerçeği, erişilebilirlik, ulaşılabilirlik, ulaşım, fiziksel çevre durumu, sosyal güvenlik ve istihdam durumu, engelli istihdamının önemi, engelli istihdam politikaları ve çözüm önerileri, engellilerin istihdam edilebilirliği (4857 sayılı İş Kanununun yorumlanması) Kamu ve Özel Sektör Açısından Özürlü İşçi istihdamı açısından zorunlu engelli istihdamı, engelli işçiler açısından zorluklar, Türkiye'de engelli istihdamı, 4857 sayılı İş Kanu'nun yorumlanması 30. madde kapsamı.''

Öztürk, son derece profesyonel hazırlanan projenin diğer şehirlere de örnek olması temennisinde bulundu.

TOPYEKUN SEFERBERLİK ÖNERİSİ Öztürk, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün yaklaştığına da işaret ederek, engelliler için seferberlik başlatılması gerektiğini söyledi.

Engelli ve engelsiz bireylerle devletin, sorunların üstüne birlikte giderek, kısa, orta ve uzun vadeli projelerle kalıcı çözümler geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, ''Engelli sorunun çözümü için bir tür seferberlik ilan etmeliyiz. Bunun ilk adımı da ön yargılardan kurtulmak ve engellilere, başarmaları için fırsat tanımak'' dedi.

Sorunu ne devletin, ne yerel yönetimlerin ne de engellilerin kendilerinin tek başına çözemeyeceğini belirten Öztürk, ''Bu akıl birlikteliğiyle gönüllülük esasına dayalı topyekun bir seferberlikle çözüme kavuşabilir'' ifadelerini kullandı.

''EĞİTİM, ENGELLİ BİLİNCİ VE FIRSAT EŞİTLİĞİ ÖNEMLİ'' Engelli sorunlarının çözümü için önerilerde de bulunan Öztürk, öncelikle engellilerin eğitilerek topluma kazandırılması gerektiğine işaret etti. Öztürk, okuyamayan, kapasitesi sınırlı, imkanı kısıtlı engelliler için meslek edinme kurslarının yaygınlaştırılmasının önemini vurguladı.

Engellilere toplumda fırsat eşitliği tanınmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:

''Engellilik olgusunu bilmeyen, özür gruplarını tanımadığı için engellilerin başarabileceği konusunda kuşkuları olan toplum, engelliye karşı ön yargılıdır.

Bu yüzden toplumun da engellilik kavramından başlayarak eğitilmesi gerekmektedir. Orta öğretim, lise, üniversite, iş adamları, ev kadınları, esnaf gibi. Toplumun tüm katmanlarına, engellilik bilinci oluşturmak için çalışmalar yapılmalıdır.

Bu bilgilendirme; televizyon, radyo, gazete, dergi, el ilanları, seminerler, konferanslar yoluyla olabilir. Bu çalışma, ön yargıları ortadan kaldıracağı gibi engelliyi kucaklama konusunda da büyük başarı sağlayacaktır.''