"Kordon kanı almanın anne ve bebeğe zararı yok"

Bebeğinin geleceğini garanti altına almak için kordon kanını dondurarak saklatan ailelerin sayısı Türkiye’de de hızla artıyor. Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, kök hücrelerin günümüzde halen pek çok ciddi hastalıklarda değerli bir tedavi seçeneği olduğuna dikkat çekti. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cansun Demir de “kordon kanı atılmamalı, mümkünse saklanmalı” dedi.

Acıbadem Adana Hastanesi 3. kuruluş yıl dönümünde “Kordon Kanı & Kök Hücre” konulu bilimsel bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen ve Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cansun Demir’in konuşmacı olduğu toplantıya, Adana Kan Hastalıkları Derneği üyeleri ve hekimler katıldı.

Prof. Dr. Bülent Antmen, Kordon Kanı ve Kök Hücre Uygulamaları hakkında bilgi verdi. Kök hücrelerin, kemik iliği, kordon kanı ve periferik kandan kolaylıkla elde edilebildiğini belirtti. Vücudun tüm dokularını oluşturma yeteneğine sahip embriyonik kök hücre adı verilen bir gurup hücrenin olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Antmen, “İlk kez 1908 yılında Rus histolojist Alexander Maksimov'un Berlin’deki Hematoloji Kongresinde Kök Hücre terimini kullandığını ve hematopoetik kök hücrelerin varlığını ileri sürdüğünü anlattı.

“Özelleşmemiş ancak tüm dokulara farklılaşma yeteneğine sahip olan bu hücreler kök hücre olarak adlandırılır” diyen Prof. Dr. Antmen, kök hücrenin kaynaklarını ise; Kemik iliği, periferik kan, kordon kanı, süt dişleri, amniyon sıvısı ve çeşitli dokularda bulunan kök hücreler olarak sıraladı.

Kök Hücre nakli ya da toplumda yaygın olarak bilinen adıyla kemik iliği nakli hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Antmen, kök hücre nakillerinin Akut Lösemiler, Aplastik Anemi, Talasemi, Kalıtsal Metabolik Hastalıklar, Mültipl Miyelom ve Lenfomalarda başarıyla kullanıldığına dikkat çekti.

“Kordon Kanı Bankacılığı ve Kadın Doğum Uzmanının Rolüyle ilgili konuşan Prof. Dr. Cansun Demir ise, sözlerine kordon kanının ne olduğunu anlatarak başladı. Demir. “Kordon kanı, bebek anne karnında gelişirken, gaz ve besin maddelerini anneden bebeğe, atık maddeleri bebekten anneye taşıyan ve plasenta ile bebek arasında bağlantıyı sağlayan göbek kordonu içinde dolaşan kandır. Doğum esnasında bebek anneden ayrılıp göbek bağı kesildikten sonra plasenta ve kordondan toplanmaktadır.” dedi.

KORDON KANI ALMANIN ANNE VE BEBEĞE ZARARI YOK

Kordon kanı almanın anne ya da bebeğe herhangi bir kötü etkisinin bulunmadığına işaret eden Prof. Dr. Demir, “Kordon kanı toplama sırasında yapılan işlemin, bebeğin ve onun doğum anıyla hiçbir ilgisi yoktur. Doğumdan hemen sonra bebekten ayrılan göbek kordonuna özel bir kordon toplama kiti bağlanır ve istenilen kan saniyeler içerisinde alınmış olur. Alınan kordon kanı özel toplama kitine alınarak ilgili kordon kanı bankasına transferi yapılır. Yani bu işlem sonucu herhangi bir kötü sonuç elde edilmez.” dedi.

“Saklanan kordon kanı kişinin sadece kendisi için mi kullanılır?” sorusuyla sık sık karşılaştıklarını belirten Pof Dr. Cansun Demir, “Eğer kordon kanı o kişinin dokusu ile uyuşuyorsa rahatça herkes tarafından kullanılabilir. Tabi rastgele birinin kullanma şansı azdır. Ama kardeşler arasında uyum olasılığı çok yüksektir. Eğer bir kişiden bir kişiye organ verebiliyorsak 6/6 uyum olmalıdır. Kordon kanı için bu daha kolaydır, 3/6 uyum yeterli olmaktadır.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Bülent Antmen ve Prof. Dr. Cansun Demir, katılımcıların kordon kanı ve kök hücre uygulamalarıyla ilgili sorularına yanıt verdi.