"Millet Terör Örgütü Liderinin Ağzından Öğrenmek Gibi Bir Zillete Mahkum Oldu"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletin kendi kaderi üzerine yapılan anlaşmaları terör örgütü liderinin ağzından öğrenmek gibi bir zillete mahkum edildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Dün İstanbul'da sayın Başbakan'a bir çağrıda bulundum. Konuş dedim. Konuşmak zorundasın millet senin ne dediğini bilmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en utanç verici belgelerinin yayınlanmasının üzerinden tam 6 gün geçti. Sabırla ve ısrarla soruyorum diyorum ki ortaklardan biri olan Öcalan bugüne kadarki süreci açıkladı. Sırada diğer ortak Recep Tayyip Erdoğan var. Diyoruz ki Recep Tayyip Erdoğan sen de konuş. O ısrarla ben konuşmayacağım hiç kimse konuşmasın diyor. Kim konuşacak Abdullah Öcalan konuşacak diyor. Millet kendi kaderi üzerine yapılan anlaşmaları terör örgütü liderinin ağzından öğrenmek gibi bir zillete mahkum edildi. En küçük bir açıklaması yok. Tek sözü var, bana güvenin." diye konuştu.

Partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerine hayatını kaybeden Müslüm Gürses'i anarak başladı. Gürses'in önemli bir sanatçı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, halktan ve mazlumdan yana olduğunu ifade etti. Kendisini 1979 yılında Adana'da bir minibüste dinlediğini ve sonra ünlendiğini ve herkesin gönlünde taht kurduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Büyük acılar çekti, yoksulluk çekti. O nedenle biz Müslüm Gürses gibi bütün sanatçıların desteklenmesini istiyoruz. Müslüm Gürses'le desteklenmeli ve halkın sanatçıları olarak devam etmeliler. Ailesine başsağlığı diliyorum. Dilerim ki böyle acılar bir daha olmaz." dedi.

Salonun büyük bir kısmını kadınların oluşturduğunu hatırlatarak kadınlara seçme ve seçilme hakkını verenin CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kadınların siyasette daha fazla yer alması gerektiğini belirterek kadının hayatı ve dünyayı değiştireceğini vurguladı. "Ben diyorum ki benim umudum kadınlardır; kadınlar Türkiye'yi değiştirecektir." diyen Kılıçdaroğlu, kadının eğer bir şeye kafasını koyması halinde mutlaka onu değiştireceğini kaydetti. Kadınlara ve mücadelelerine inandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sadece 8 Mart değil yılın her günü onların günü ve kutlamalıyız. Onlara gerekli önemi vermeliyiz. Toprağı ekeriz, biçeriz ürünlerini alırız, alın teri dökeriz ve kimsenin kimseye ihtiyacı olmaz toprağı doğru şekilde işlersek."

"Türkiye'de her şey güllük gülistanlıksa neden 56 otobüsle insanlar Ankara'ya sorunları çözmeye geliyorlar?" diye Kılıçdaroğlu, Hollanda'yı örnek vererek Türkiye'nin her şeyi olduğunu ancak üretimin az olduğunu ifade etti. Bunun sebebinin ise CHP'nin iktidarda olmaması olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, 2B arazisi için gelenler arasından iki kadını kürsüye çıkardı.

Arazilerin ormandan açılmadığını ve Osmanlı tapusu bulunduğunu belirten kadınlar, umutlarının CHP olduğunu kaydettiler. Kadınların konuşmaları partililer tarafından uzun süre alkışlandı. Konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, 2B arazilerinin dedelerinden kalma araziler olduğuna dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu, "Devletle geçinemiyorlar bu yüzden. Devlet benim diyor, vatandaş benim diyor. Biz bunu çözmek için uğraşıyoruz. Şöyle dedik biz vatandaştan hiç bir ücret almadan o araziyi vatandaşın üzerine yapalım. Mustafa Kemal Atatürk, 'Köylü milletin efendisidir' demiştir. Son 10 yılda var mı böyle bir şey? Kollarına kelepçe takıyorsunuz, toprağını savunuyor diye biber gazı sıkıyorsunuz. O topraklar köylünün anasının ak sütü gibi helaldir." diye konuştu.

Emlak değerinin verilmesini savunacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Size sözüm var ne yaparlarsa yapsınlar CHP iktidarında o araziler size emlak değeri üzerinden verilecektir." ifadelerini kullandı. O ellere kelepçe vurulamayacağını, öpülesi eller olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin iktidarını kadınların yıkacağını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, "Nerede bir yanlış varsa ben hukuk adalet istiyorum diyen varsa CHP'nin kapıları sonuna kadar açıktır." dedi.