YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Terörün Çözümü, Dağa Çıkmayı Gerektirmeyecek Ortam Sağlanırsa Mümkün Olur"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, herkesin, 'Cumhurbaşkanımızın ne kadar hakkı hukuku varsa benim...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, herkesin, 'Cumhurbaşkanımızın ne kadar hakkı hukuku varsa benim de aynı hakkım hukukum var' diye düşündüğü zaman terörün çözümünün mümkün olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terör sorunun çözümünde esas meselenin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Kürdün dağa çıkmasını gerektirmeyecek bir ortamın temin edilmesi olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, bunun yolunun da Türkiye’deki bütün vatandaşların, Hakkari’deki, Çukurca’daki, Diyarbakır’daki, Bağlar semtindeki, yoksul fukara kim olursa olsun hepsinin kendisini eşit vatandaş hissetmesinden geçtiğini vurguladı. Kurtulmuş, “Ben bu ülkenin, bu devletin sahibiyim. Ankara’daki cumhurbaşkanımızın ne kadar hakkı hukuku varsa benim de hakkım hukukum var diye düşünmesidir. Bunu sağlamak için de 2009’daki demokratik açılım iradesini devam ettirmemiz lazım. Terör örgütü zaten bu irade bitsin istiyor. Türkiye bir daha barış ve kardeşlik ortamını sağlayacak adımları kimse atmasın istiyor ya da birtakım karanlık çevreler bunu istiyor.” dedi.

Cihan TV Network’te yayınlanan Anadolu’da Sabah programına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terör sorunun çözümüne ilişkin görüşlerini aktardı. 30 yıldır devam eden terör olaylarında 5 -6 bin terörist sayısından bahsedildiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Diğer tarafta 700 - 800 bin hatta bir ara 1 milyona ulaşmış Türk Silahlı Kuvvetlerimiz. Özel harekat timlerimiz polis teşkilatımız... Bir tarafta yüz binlerce kişi düzenli ordular, diğer tarafta da birkaç bin kişilik terörist gruplardan bahsediyoruz. Eğer 30 senedir bu iş bitirilememişse koskoca bir soru işareti var demektir. İkincisi terörü sadece PKK ile ilgili bir meseleymiş gibi ele almak fevkalade yanlıştır. Yıllardır bu yanlış yapıldı. Terör, 'uluslararası terör siyaseti' olarak adlandırılabilir. PKK uluslararası bir terör aygıtının ufak bir parçası. PKK’nın bu işi 30 yıldır sürdürebiliyor olmasının arkasında, herkesin görmesi gerekir ki birtakım büyük güçlerin, büyük devletlerin istihbarat, lojistik silah desteği var, ekonomik desteği var, siyasi desteği var. Bu destekleri kırmadan PKK’yı izole etmeniz mümkün değil. Bölgenin karışık durumu göz önünde bulundurulursa çok yönlü; bunun içinde bir sürü devlet var, hem bölgesel güçler hem büyük güçler var. Bu kadar çok devletin mıncıkladığı, istihbarat örgütünün arkasında olduğu bir terör örgütü zaten kendi kendini yönetebilen aygıt da değil. Bazen bir yerden bir ses çıkıyor; Kandil başka bir şey, İmralı başka bir şey, Suriye kanadı başka bir şey söylüyor. Terör örgütünün bütün bu uluslararası bağlantılarının kesilmesini sağlamak lazım.”

Dağda çocuğu olan ana babaların da ağladığını, herkesin dağa gönüllü gitmediğini vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onların gitmesini önceleyecek mekanizmalar da barış ve kardeşliğin sağlanmasından geçiyor. Bu adımların atılması gerekir. En başında atılması gereken adımlar da anayasal değişikliklerdir. Türkiye’de maalesef anayasa çok çıkacak gibi görünmüyor; ama bu Parlamento'nun üzerine, Türkiye siyasetinin üzerine sadece Kürt meselesi değil, diğer bütün kalmış olan, kronikleşmiş olan sorunlarımızın çözümü için yeni, kapsamlı, demokratik, katılımcı bir anayasa yapma mecburiyeti vardır. Bu siyasetin bir sorumluluğudur. Ayrıca Siyasi Partiler Yasası gibi birtakım siyaset alanını rahatlatacak adımların atılması gerekir. Sivilleşmenin rahatlatılması gerekir. Mesela ana dil meselesi. Bazıları birtakım ciddi tartışmalar oluşturmaya çalıştılar. Ana dil de ana sütü kadar helaldir. Hangimizin hangi ana diliyle konuşarak dünyaya geleceğimizi seçme şansımız yok. Herkesin anadilini ana kültürünü öğrenebileceği, geliştirebileceği imkanlar sağlanmalıdır, bunlar zaten ciddi şekilde yapılıyor. Ama bunları vakti zamanında süratli ve kararlı bir şekilde gerçekleştirmemiz gerekiyor. AK Parti hükümetinde 10 yılda atılan adımlara bakın. Devrim niteliğinde adımlar atılmış. Ana dilde eğitimi sağlayacak öğretmenleri yetiştirecek birtakım kurumlar üniversitelerin bünyesinde açılmış. Kürtçe araştırma enstitüleri kurulmuş. Ana dilde savunma yasası Parlamento'dan geçirilmiş. Bir sürü gelişmeler yapılmış. Ama maalesef bunların hızlı bir şekilde yapılıp halka anlatılması lazım. Bunlar halka anlatılamadığı için terör örgütü, mücadele edip bunları almış bir görüntü ortaya çıkıyor. Bugün bu terör örgütü, yarın başka bir terör örgütü Türkiye’nin karşısına çıkarılabilir. Ama bizim Kürt kardeşlerimizi oradan kurtarmamız lazım. Bu da ancak barış ve kardeşliğin sağlanması ile olur.”

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin yolda teröristlerle karşılaşmasının Kürt sorununun çözülmesini engellemek amaçlı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Sorunun çözülebilmesi için büyük çoğunluğun toplumsal duyarlılığını yanınıza almanız lazım. 2009’da bu sağlanmıştı. Keşke 2009’da Parlamento'daki partiler gerçekten kararlı bir şekilde bu işe destek verselerdi ,Türkiye bu işi çözebilecek bir noktadaydı. Vazgeçmemek lazım, bunun devamını sağlamak lazım. Oradaki görüntülerse toplumsal desteği ortadan kaldırmaya yönelik siyasi bir hamleydi. Ben öyle okudum. Belki oradaki milletvekillerinin bir kısmı da bu işten rahatsız olmuş olabilir. Sonuçta ortaya çıkan tablo, bu sorunun çözülmemesini isteyen, onu söyleyen bir tablo. Dolayısıyla burada bir iş var. Tesadüfen karşılaşmışlar değil. Yani bizim siyaseten de her işin, her ortaya koyulan planlı bir eylemin bir niyeti var. Bu eylemin niyeti Kürt sorununun çözülmesini engellemektir. Bu kadar açıktır. Buradan sonra Türkiye’de bir algı değişti. Benim burada bir kere daha yurtsever olarak, bütün yurttaşları seven birisi olarak söyleyeceğim şey; demokratik siyaset yolunu seçecek olan kişilerin partilerin mutlaka terörle arasına mesafe koyması lazım. Eğer BDP bunu yapabilmiş olsaydı bugün sorun bu noktaya gelmezdi. Belki bu işin arkasında da, bu sorun bu noktaya gelsin diye atılmış adımlar var.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler