"Ticareti engelleyerek demokrasinin sağlanması mümkün değil"

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antakya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Kuseyri, dünyada hiçbir ülkenin ithalat yapmadan kendi ürettiği ile geçinemeyeceğini söyledi.
Suriye’de yaşanan iç karışıkla birlikte gelişen süreci değerlendiren Kuseyri, Suriye hükümetinin gümrük oranları yüzde 5’i geçen ürünlerin ithalatını Eylül ayı sonunda aldığı ani bir kararla durdurduğunu, ancak Ekim ayında bu karardan geri adım attığını hatırlattı. Kuseyri, Suriye hükümetinin döviz rezervlerini korumak amacıyla aldığı bu yasak kararının ülkenin sanayi ve ticaret çevrelerinde büyük tepki uyandırdığını kaydetti.
Yasağın kalkmasının ardından ticaretin kaldığı yerden tekrar devam etmeye başladığını vurgulayan Kuseyri, “Suriye ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması vardır. Suriye ile yapmış olduğumuz ticaretimiz belli hukuki kurallara bağlı ve bu karar, tabii ki dışa açık bir politika izleyen, dışa açık bir ekonomi izleyen bir ülkenin alacağı en son karar bile olmamalıdır. Böyle bir ortamda bu kararla, Suriye hem Türkiye ile olan ihracatını engellenmiş olacak hem de Türkiye’nin Suriye’ye yapacağı ticaretinde engellenmiş olacaktı. Bu konudaki karar aslında Suriye'deki hem Suriyeli vatandaşları, hem de Suriye vatandaşı dışında Suriye'de üretim yapan tüm işletmeleri de zora sokmuştu. Yani bu alınan karar Türkiye'ye ve diğer ülkeleri etkilemekten öte asıl Suriye ekonomisini çok daha fazla etkilemiştir.” dedi.
Yasağın kalkmasıyla ticaretin hareketlenmesine yönelik artık fiili bir sürecin başladığının altını çizen Kuseyri, “Suriye’de yaşanan gerginlikler Suriye ekonomisini ciddi bir şekilde etkilemiştir. Suriye’nin turizm gelirleri sıfırlanmış, ihracat gelirleri çok hızlı bir şekilde düşmüş ve yönetimin elindeki dövizler hızla tükenmiştir. Suriye pazarı neredeyse yok denecek kadar kapanmış ve çok cüzi oranlarda ticaret yapılmaya başlanmıştır. Dünya üzerinde hiç bir ülke yok ki hiç ithalat yapmadan kendi ürettiği ile geçinebilsin ve kendi ürettiği ile ekonomisini gerçekleştirsin. Dışa kapanarak, ticareti engelleyerek demokrasi kazanmak mümkün değildir. Bu kararla en büyük ekonomik zararı yaşayan Suriye, kısa bir aradan sonra tekrar yasak kararını kaldırmakta en büyük hatadan geri dönmüştür. Böylelikle tekrardan Suriye hem kendi ekonomisinde, hem de Türkiye ile ticari ilişkilerinde ciddi bir hareketlilik dönemine girmiştir.” değerlendirmesini yaptı.

YASAĞIN KALKMASI SEVİNDİRİCİDİR
İthalat yasağının kalkmış olmasının sevindirici olduğunu da aktaran Kuseyri sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye bizim için önemli pazarlardan biridir. Tüm ihracatçılar için Suriye’nin çok önemli bir pazar olduğunu düşünüyorum. Bu durum karşısında Suriye aramızdaki ticarette geri çekilmekten ziyade oradaki müşterilerimizi nasıl rahatlatabiliriz, onlara ne gibi kolaylıklar sağlayabiliriz, bunun planı içinde olmamız gerekmektedir. Çünkü bizim orada ticaretimiz ihracat ve sınır bölgesi ağırlıklıdır. Bölgedeki insani ilişkiler ile devam eden ticari ilişkiler ve akrabalık ilişkileri vardır. Devletle yapılan ticaretlerde belki bir ağırlaşma olabilir. Ancak Şam, Halep gibi şehirlerde üretim yapan firmalarımızın faaliyetlerinde bir sorun görünmemektedir. Suriye en fazla sınır ticaretini bizimle yapmaktadır. Bunları göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Bu durum en azından Suriye ile aramızdaki ilişkilerde kısa vadeli iyileşmeler yaşanabileceğinin müjdesini vermiştir. Uzun vadede ise bir değerlendirme yapabilmek çok güçtür. Çünkü bu durum sadece ticari değil siyasi bir olaydır. Ancak Suriye yasağı kaldırmakla dış ilişkilerini düzeltme çabasına ve de iyi niyet eğilimi içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.