"uluslararası Parlamenterler Konferansı "

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, "Küresel refahın artırılması, açlığın ve yoksulluğun yok edilmesi için ortak aklı ve küresel vicdanı harekete geçirmemiz gerekmektedir" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Uluslararası Parlamenterler Konferansı"na katıldı. Hilton Convention Center'da düzenlenen konferansta konuşan Çiçek, dünya ekonomisinde son yıllarda yaşanan dalgalanmaların, kalkınma olgusunun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Çiçek, küresel krizle birlikte gelişmekte olan ülkeler bakımından kalkınmayı merkeze almayan politikaların yetersiz kalacağının bir kez daha ortaya çıktığını, aynı zamanda sosyal adaleti sağlamaya dönük politikaların da ne kadar önemli olduğunu bir defa daha anlamış olduklarını vurguladı.

Dünya gündeminde bugün ekonomik ve finansal kriz başta olmak üzere gıda güvenliği, emtia fiyatları, açlık, yoksulluk, işsizlik, istihdam ve gelir dağılımı gibi çok sayıda sorun bulunduğunu aktaran Cemil Çiçek, "Bu sorunlar esasen iç içedir ve birbirleriyle de yakın ilişkisi vardır. Bu itibarla küresel sorunlar yine küresel bir yaklaşımla ele alınmalı ve küresel ortaklık ilkesi ışığında değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.

Cemil Çiçek, dünyada bugün insanlık tarihi boyunca erişilmemiş bir varlık ve zenginlik bulunduğunu, ancak refahın küresel düzeyde yayılması yolunda hala yeterince başarılı olunamadığını ifade etti. Açlık ve yoksullukla mücadelede istenilen seviyeye halen erişilemediğini belirten Çiçek, şunları söyledi;

"Küreselleşmeyle birlikte yaşanan tüm sosyal ve ekonomik değişimler ancak biz küreselleşmeyi iyi yönetebildiğimiz takdirde anlamlı olacak ve insanlığa daha iyi hizmet verebilecektir. Küreselleşmenin sağladığı zenginliği dünyaya daha adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak kalkınma stratejilerini hep birlikte belirlemeli ve geliştirmeliyiz. Açlık, yoksulluk ve işsizlik başta olmak üzere ülkelerimizin ve küresel ekonomimizin önündeki başlıca sorunların bertaraf edilmesi, kapsayıcı kalkınmayı esas alan, daha insancıl bir küreselleşmeyle mümkün olabileceğine inanıyorum. Dünya parlamenterlerin desteğini bu bağlamda özel bir önem taşıdığı açıktır. Sizler gibi insani kalkınma çabalarına destek veren parlamenterlerin 21. yüzyıla yönelik adil ve paylaşımcı bir kalkınma modelinin hayata geçirilmesinde müstesna bir rolleri olduğuna inanıyorum."

"AÇLIK VE YOKSULLUĞUN YOK EDİLMESİ İÇİN KÜRESEL VİCDANI HAREKETE GEÇİRMELİYİZ"

Türkiye'nin, bugün karşı karşıya kalınan sorunların çözümünde temel unsurun, küresel işbirliği olduğu görüşünü güçlü biçimde desteklediğini ve her alanda bu anlayışla hareket ettiğini vurgulayan Cemil Çiçek, "Türkiye olarak ortak bir küresel dayanışma vizyonunu egemen kılmanın önemine inanıyoruz. Küresel refahın artırılması, açlığın ve yoksulluğun yok edilmesi için ortak aklı ve küresel vicdanı harekete geçirmemiz gerekmektedir. Bölgesel ve küresel ortaklık anlayışının güçlendirilmesinde Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Parlamenterler Konferansı'nın önemli bir rol oynadığını ve oynamaya da devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ekonomik alanda atılacak adımlar mutlaka sosyal politikalarla desteklenmelidir" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, sosyal adalet anlayışını esas almayan ekonomik politikaların yeterince başarılı olamayacağını vurguladı. Ekonomik gelişmişliğin önemli ancak tek başına anlam taşımayacağının altını çizen Çiçek, "Ekonomik zenginlik ancak sosyal adaletle birlikte sağlandığında başarılı olacak ve toplumların desteğine mazhar olacaktır. Türkiye bahsettiğim bu ülkeleri kalkınma gayretlerinin merkezine yerleştirmiş bir ülkedir. Yoksullukla mücadele uyguladığımız güçlü sosyal politikaları sürdürmekte kararlıyız. Yoksul kesimlere gelir getirici projeleri desteklemekte, özellikle kırsal kesimde ve az gelişmiş bölgelerde girişimciliği teşvik ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz. Uyguladığımız sosyal politikalar sonucunda ülkemizdeki yoksulluğun azaltılması ve adil gelir dağılımının sağlanması konusunda kayda değer mesafeler elde edilmiştir. Özellikle eğitim, sağlık ve istihdam alanında düşük gelir grupları lehine yapılan reformlar gelir eşitsizliğinin azaltılmasında önemli rol oynamıştır" diye konuştu.

Sürdürülebilir büyüme ve istihdam, eğitim, sağlık ve çalışma hayatı politikalarıyla Türkiye'deki yoksulluk ve gelir dağılımındaki dengesizliğin kalıcı bir şekilde azaltılmaya çalışıldığını dile getiren Çiçek, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski taşıyan başta kadınlar olmak üzere çeşitli grupların ekonomik ve sosyal hayatta yer almalarının sağlandığını ve yaşam kalitelerinin yükseltildiğini söyledi.

Çiçek, Türkiye olarak ulusal kalkınma önceliklerini, bin yıl kalkınma hedefleriyle uyumlu hale getirdiklerini ve bu yolda önemli adımlar attıklarını belirterek, şunları söyledi;

"Ülkemiz anne ve çocuk sağlığı alanında büyük ilerleme kaydetmiş, bebek ölüm hızını önemli ölçüde düşürmüş, okullaşma oranlarını yükseltmiştir. Kadınlarımızın toplumun eşit bir parçası olarak hak ettikleri yerlere gelebilmelerini sağlayacak önemli düzenlemeler yapılmıştır, bu yöndeki çalışmalar halen sürdürülmektedir."

"GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER KADERLERİNE TERK EDİLEMEZ"

Uluslararası alanda da Türkiye'nin kalkınma konusunda küresel dayanışmanın güçlendirilmesini, dış politikanın ayrılmaz bir parçası olarak benimsediğini aktaran Çiçek, gelişmekte olan ülkelerin kaderlerine terk edilemeyeceklerini yüksek sesle söylediklerini ve söylemeye de her yerde devam ettiklerini vurguladı. Çiçek, bu çerçevede az gelişmiş ülkelere yönelik girişimlere öncülük ettiklerini ifade ederek, "Türkiye sadece bu konuları slogan olarak söyleyen bir ülke değildir. Söylediklerinin arkasına da dünyanın her tarafında ırkına, bölgesine, sorununa bakmaksızın somut örneklerle ortaya koyan bir ülke olmanın mutluluğunu taşıyoruz. Bu ülkelerde kalkınmanın sürdürülebilir kılınması için üretim kapasitelerinin artırılması, yatırımların teşvik edilmesi, uluslar arası ticaretteki paylarının yükseltilmesinin önemine dikkat çekiyoruz. Resmi kalkınma yardımları için yapılan taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini her vesileyle vurguluyor, taahhütte bulunanların da taahhütlerini yerine getirmelerini bir defa daha buradan ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

Meclis Başkanı Çiçek, Türkiye'nin kısıtlı kaynaklarına rağmen pek çok alanda sağladığı yardımlarla gelişme yolundaki ülkelere yönelik kuvvetli desteğini somut bir biçimde gösterdiğini vurgulayarak, "Esasen Türkiye yüzde 38 oranında bir artışla 2011 yılında resmi kalkınma yardımlarını en fazla artıran OECD ülkesi olmuştur. Ülke, bölge veya sorun ayrımı yapmaksızın hem kendi bölgemizde, hem de uzak coğrafyalarda siyasi diyalogun, herkes için güvenlik hakkının, bölgesel sahiplenmenin, tamamlayıcılığının, ekonomik olarak karşılıklı bağımlığın ve kültürel uyum ve hoşgörünün kök salması için çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.

Çiçek, kriz odaklı değil, çözüm odaklı uzak görüşlü yaklaşımlar ortaya koymaya ve bunları mümkün olan en etkin biçimde uygulamaya çalıştıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı;

"Dünya tarihinde bir dönüm noktasında bulunmaktayız. Küresel kriz ciddi riskler içermekle birlikte daha müreffeh ve daha adil bir uluslar arası düzen yaratılması hususunda önemli fırsatlar da sunmaktadır. Krizin derslerini doğru okuyabilir, krize yol açan hataları tekrarlamaz, çözüm yolunda kuvvetli bir siyasi irade birlikte ortaya koymayı başarabilirsek, en güçsüzlerimiz başta olmak üzere toplumlarımızın refah düzeninin yükseltilmesi ve yeni bir kalkınma anlayışını hayata geçirme noktasında önemli bir fırsatı yakalamış oluruz. Türkiye bu doğrultuda üzerine düşeni eksiksiz bir biçimde yerine getirecek, küresel vicdana saygının ortak gayretlerimizin kalbinde yer almasını her düzeyde ve her vesileyle kuvvetle savunmaya devam edecektir."