"vakıflar Ecdadın Bize Bıraktığı Hazinedir"

Vakıf kültürünün ecdadın bıraktığı en büyük hazine olduğunu belirten Dr. İlhami Oruçoğlu, "Bizim ülkemizde bu kadar rahat yaşamamızı ecdat sağladı. Ecdadı büyük yapan da budur" dedi.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 29. Vakıf Haftası çerçevesinde Bursa'da Balkan vakıfları masaya yatırıldı. Tophane Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen programda Yrd. Doç. Dr. Saadet Maydaer ile Araştırma Görevlisi Dr. İhlami Oruçoğlu, vakıf kültürünü öğrencilere anlattı. Vakıf kültürünün ecdadın bıraktığı en büyük yardımlaşma ve dayanışma unsuru olduğunu belirten Oruçoğlu, "Ecdat başkaları için de çalıştı. Sahip olduğu bir takım zenginliği imkanları başkaları içinde kullanmayı bildi. Ecdadı büyük yapan da budur. Bu yaşadığımız ortamı güzelleştiren, bizim ülkemizde bu kadar rahat yaşamamızı sağlayan ecdadın yaptıklarıdır. Bu ruh ecdadımızın ruhudur" diye konuştu.

Bursa'da yaklaşık bin 400 vakıf eserinin olduğunu dile getiren Oruçoğlu, "Bunlar günümüze kalan eserlerdir. Binlerce vakıf eserine de sahip çıkamadık. Bunlar, insanlara iyilikte kullanılan vakıflar. Bu kadar çok vakfı üreten bir ecdadımız var. Başka yerde bu kadar vakıf yok. İslam medeniyetinde, en zirve noktasına ulaştı. Her adım başı vakıf eserine rastlıyoruz. Hayatınızı yaşadığınız her anda bir vakıfla karşı karşıyasınız. Bir vakıftan hizmet alıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Pekçok medeniyette halkın köle gibi çalıştırıldığını, İslam medeniyetinde eşitlik ve kardeşlik olgusunun ön planda olduğunu söyleyen Oruçoğlu, şöyle devam etti:

"Camiye namaza gittiği zaman bir kral, padişah o toplumun en alt düzeyindeki insan ile yan yana namaz kılabilir. Bu kadar eşitsiniz. Allah'ın katında ise başkan, lider ve zengin olmak hiç önemli değil. Küçük gördüğünüz insanlar belki Allah katında daha üstündür. İslamiyet'in getirdiği yardımlaşma gibi prensipler, vakıfların ortaya çıkmasını sağlıyor".