"Veremden ölümü sıfıra indirmek için daha fazla aşı lazım"

Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu, tüberkülozun (verem) halen dünyada çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu, hastalıktan kaynaklanan ölümlerin sıfıra indirilmesi için daha çok aşıya ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü sebebiyle yaptığı açıklamada, tümüyle önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen halen her yıl 8-9 milyon insanın tüberküloz hastalığına yakalandığına dikkat çekti. Açıklamada, her sene bir milyondan fazla insanın çocuk veya genç yaşta tüberkülozdan öldüğü hatırlatıldı. Tüberküloz konusunda yaşanan bu gerçeklerin insanlık için kabul edilebilir bir durum olmadığının vurgulandığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün bu seneki 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü’nde temel slogan olarak 'Ömrümüz İçinde Tüberkülozu Durduralım'ın benimsendiği dile getirildi.

TÜRKİYE VEREMLE MÜCADELEDE BAŞARILI

Türkiye’nin, veremle mücadelede başarılı olduğunun kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Tüberkülozdan ölümü sıfıra indirmek için çok daha etkili tüberküloz aşısı istiyoruz. Ucuz ve hızlı yeni tanı yöntemleri istiyoruz. Daha kısa sürede etkili tedavi ve ilaçlar istiyoruz. İnsanlığın birikimleri bunlar için çok yeterlidir. İhtiyacımız olan şey özellikle dünyadaki daha yoksul kitleleri etkileyen bu konuya bütün hükümetlerin ve uluslararası kurumların yeterli kaynak ayırması ve gayret göstermesidir. Türkiye, tüberkülozla mücadelede bugün başarılı durumdadır. Dünyada 100 binde 130 civarında olan hastalık sıklığı Türkiye'de 100 binde 24'tür. Türkiye, DSÖ'nün belirlediği hedefleri yakalamış bulunmaktadır. Türkiye, bu duruma, kamu ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının, yani verem savaşı mücadelecilerinin büyük gayreti ile gelmiştir. Buna rağmen sorunlarımız devam etmektedir. ‘Doğrudan Gözetimli Tedavi’ uygulamamızın kalitesi iyileştirilmeli, ‘Dirençli Tüberküloz’ konusunda özel program oluşturmalı, göçmenler, cezaevleri gibi risk alanlarında özel önlemler almalıyız. Yapısı nedeni ile Türkiye de tüberkülozun en sık görüldüğü ve kendine özgü sorunları olan İstanbul'da tüberkülozla mücadele için özel bir organizasyon ve program geliştirmeliyiz.”

Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu açıklamasında, 2050 yılında hastalığı ortadan kaldırmak olan asıl hedefin gerçekleştirilmesi için bundan sonra daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu vurgulandı. Bunun için ‘Sağlıkta Dönüşüm’ kapsamındaki değişikliklerin mücadelenin asıl etkili merkezi olan Verem Savaşı Daire Başkanlığı ve verem savaşı dispanserlerinin işlevlerini bozmasına izin verilmemesi gerektiği savunuldu.

Verem Savaşı Daire Başkanlığı’nın, kendi özel bütçesine sahip olmaya devam etmesi gerektiğinin anlatıldığı açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Verem savaşı dispanserlerinin yapısı ve çalışmaları, günümüz koşullarına göre geliştirilerek sürdürülmeli, verem savaşı dispanserlerinde çalışanların özlük hakları iyileştirilmelidir. Veremle mücadelede hastaların desteklenmesi, toplumun eğitilmesi ve mücadeleye katılımın sağlanması önemli bir faktördür. Bunun için dünyada geçerli olan tüberküloz mücadelesi yaklaşımında çok önemli bir öğe, hükümetlerin sivil toplum kuruluşları ile tam bir işbirliği içinde olmasıdır. Bu nedenle ülkemizde, çalışmaları çeşitli şekillerde zorluklar içine düşmüş olan verem savaşı derneklerimizin desteklenmesi, veremle mücadelemizin geleceği açısından ayrıca bir öneme sahiptir.