"Yerli otomobil için telaffuz edilen rakamlarla iş yokuşa sürülmek isteniyor"

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, yerli otomobil için mevcut otomotiv sanayicilerinin yeni bir model ortaya koymak için 2,5-3 milyar euroluk yatırım yapmasını beklemek yerine konuyu millileştirilerek hakkında hedeflenen projeye katılımının sağlanması gerektiğini savundu.
Özgenç, yerli araba üretimiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, 'fasoncu anlayışla' yerli araba yapılamayacağını ifade etti. Türkiye'nin ilk yerli otomobili olan Devrim’in araştırma, geliştirme, tasarım, imalat, hatta imalat için gerekli makinelerin imali safhaları da dahil olmak üzere dönemin kısıtlı imkânlarıyla 4,5 ay gibi bir zaman içerisinde gerçekleştirildiği kaydeden Özgenç, "Günümüzde ise özel sektör ve kamu el ele vererek sekiz ayda Türkiye'nin ilk süratli amfibi gemisini yaptı. Aynı şekilde, Türk savunma sanayiinin en büyük hayallerinden biri olan milli tank üretme projesi ile ilk Türk muharebe tankı Altay için düğmeye basıldı. Yani yerli gemi yapan, yerli tank Altay projesini hayata geçirmeye çalışan Türkiye yeterli ve gerekli kaliteye sahip otomobilini üretecek güçte olduğunun farkında olmalı. Avrupa'nın 6. dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz diyoruz ama yerli otomobilimiz dahi yok. Bizlerde hala daha hangi firmanın distribütörlüğünü alabilmenin hesabını yapıyoruz. Değişmeyen tek şeyin değişimin kendi olduğu unutmamalı. Başbakan Erdoğan birilerinin yıllardır akıl edipte cesaret edemediğini çıkmış söylemiş. Bize düşen bu temenninin gerçekleşebilmesi için destekleyici çalışmalar yapmaktır." dedi.
Türkiye'deki otomotiv yan sanayisinin gücü azımsanmayacak kadar büyük olduğunu kaydeden Özgenç, bu gücün yerli otomobil ile daha da ivme kazanacağını anlattı. Yerli otomobilin üretilebilmesi için satış, organizasyon ve servis ağı oluşturmada 3 milyar avroya yakın bir maliyetinin olacağının öngörüldüğünü hatırlatan Özgenç, maliyetler ve imalat konusunda afaki rakamların ifade edilmesi ile daha şimdiden işi yokuşa sürmek istendiğini ileri sürdü. Özgenç, "Bu düşüncede olan kişilere şunu söylemek lazım bu işte gönlünüz yoksa açıkça biz yokuz deyin." ifadelerini kullandı.
Yerli otomobil üretilmemesinin en büyük nedeni pazar payının ve marka olamamanın korkusu olduğunu ifade eden Özgenç, şöyle devam etti: "Bu korkuyu üzerimizden atmalıyız. Fasoncu anlayıştan kurtulmalıyız. Artık günümüzde fasoncu anlayışın geçerliliği yoktur. Ülkeler kendi markalarını oluşturarak dışa bağımlılıktan kurtulabilir. İş adamlarımız girişimcilik, güven ve zor olanı yapmaya çalışma gibi işleri pas geçmemeli. Marka olamama korkusu, tutunamama endişesi yüzünden bugüne kadar hep fason üretim yaptık. Halbuki yerli otomobili ülkemiz milli duygularla öyle bir sahiplenir ki, sadece Türkiye satışları onu marka yapmaya yeter.
Yerli marka, yerli dizayn, yerli imalat otomobili ülkemiz için bir prestijdir. Yerli marka, yerli dizayn ve yüzde yüze varan oranlarda yerli parça kullanılarak yerli otomobili elbette Türkiye yapar, Türkiye'nin buna uygun yetişmiş insan gücü, sanayisi, yan sanayisi, dizaynerleri, teknik destek verecek üniversiteleri vardır. Ancak bunu yapmak için konu ile ilgili kurum ve kuruluşların, üniversitelerin ortak çalışma yaparak kısa, orta ve uzun vadeli bir yol haritası yapması gerekir. Daha sonrası hükümet yerli marka otomobil için gerekli olan vergi gibi desteği vermesi gerekir. Buraya kadar olan iş ve işlemleri yapmak kolay en zoru sanayiciyi ikna etmektir, çünkü mevcut otomotiv sanayicileri şu anda zaten otomobil üretiyor ve ürettiği otomobilleri satıyorlar, bu nedenle otomotivciler böyle zahmetli bir işe girmek istemedikleri için bahaneler üretiyorlar."
Yerli bir otomobilin üretilebilmesi için firmalardan birisinin yeni bir model ortaya koymak için 2.5,3 milyar Euro’luk yatırım yapmasını beklemek yerine, konuyu millileştirilerek halkında hedeflenen projeye katılımının sağlanması gerektiğini savunun Özgenç, "Yerli otomobil ile alakalı olarak tanıtımlar yapılıp projenin getirisi hakkında ekonomik verilerin hesaplanıp hisse senedi çıkarıp halka arz edilmeli. Veya Boğaziçi köprülerinin yapımında olduğu gibi yabancı firmalara "yap işlet devret" modeliyle fabrika kurdurulmalı. Belirlenecek tarihe kadar işlettikten sonra devrettiğinde de özelleştirilmeli." dedi.

Fethiye’de uyuşturucu ticareti suçundan aranan şahıs yakalandı

Yüksekten düşen 16 yaşındaki genç ağır yaralandı

Kastamonu'da çıkan orman yangınına ekiplerin müdahalesi sürüyor