YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

“Radyoculuk alaylı olmayı gerektiriyor”

Nevşehir’de 15 yıldır aralıksız yayın yapan ünlü Radyocu Fatih Kılınç radyoculuk mesleğinin alaylı olmayı gerektirdiğini söyledi.

“Radyoculuk alaylı olmayı gerektiriyor”

Nevşehir’de 15 yıldır aralıksız yayın yapan ünlü Radyocu Fatih Kılınç radyoculuk mesleğinin alaylı olmayı gerektirdiğini söyledi.

Fatihle Müzik Ekspres programını öğrenciyken kız arkadaşıyla dinleyenler, şimdi evlendi,çocuk sahibi oldu. O zamanın lise öğrencisi dinleyiciler,şimdi ise eşleri için istek parçaları istiyor.

Nevşehir’de on beş yıldır aralıksız radyo yayıncılığı yapan ünlü Radyocu Fatih Kılınç’ı dağdaki çobandan, devlette üst makamdaki yöneticilere kadar herkes dinledi ve sevdi.

Özgün yayınlarıyla ve sadece mesleğiyle ön plana çıkan ünlü radyocuyu geçtiğimiz yıllarda Zaman Gazetesi’nde çıkan “Dedesinin antika radyosu başına düştü, radyocu oldu” başlıklı haberle tüm Türkiye tanıdı.

Nevşehir’de radyoculuğu meslek olarak yapan tek kişi olan Fatih Kılınç’ı, Radyo Kapadokya’da yayın yaptığı dönemde tanımıştım. Her geçen gün kendisini geliştiren ve mesleğinde ilerleyen Kılınç’a röportaj isteğimi sunduğumda memnuniyetle kabul etti.

Nevşehir Merkez İş Hanındaki yeni açtığı Abc Medya Prodüksiyon şirketinde ziyaret ediyorum. Ofisinde sohbet ederken, bir yandan da bilgisayarında montajını yaptığı sesleri yetiştirmeye çalışıyordu.

Fatih Kılınç kimdir, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ürgüp ilçesine bağlı Aksalur kasabasında 1980 yılında doğdum. İlkokul ve ortaokulu Aksalur kasabasında okudum. Daha sonra liseyi Ürgüp’te yatılı olarak okudum. Radyoculuk tutkumda yatılı okulda kaldığım dönemde başladı.

Radyoculuğa başlama öykünüzü çok merak ediyoruz. Radyoculuk yapmaya nasıl karar verdiniz?

Ürgüp’te liseyi yatılı okulda okuduğum dönemde sürekli radyo dinliyordum. Çok iyi bir radyo dinleyicisiydim. Lise hayatımın sonlarına doğru dinleyici olmak yerine radyo yayını yapmaya karar verdim. O zamanlarda Ürgüp’te Kral Fm isminde yerel bir radyo vardı. Kral Fm’e yayın yapmak için başvurdum ve ilk yayınıma 1996 yılının sonlarında başladım.

Peki öğrencilik döneminizde hayalinizdeki meslek neydi?Öğrencilik hayatımda hiç ders çalışmazdım, çünkü ders çalışmayı sevmezdim. Lisede sözelciydim ve ailem sorduğunda tarih öğretmeni olmak istediğimi söylerdim. Ama şimdi tarihle ilgili bir şey sorsanız bilmem. Ailem ders çalışmamı beklerken ben liseden çıkıp radyoda yayın yapmaya koşuyordum. Dersler yerine, radyoda yayın yapmayı daha çok seviyordum.

On beş yıllık yayın hayatınızda aklınıza gelen ilginç bir anınız var mı?

Dinleyicilerim ile ilgili birçok anım var tabi ki. Aklıma gelen en ilginç anılardan birisi çoban dinleyicim ile ilgili. Gece yayını yaptığım dönemde koyun seslerinin arasında yayınımı bir çoban aramıştı. Çoban çok bilgili bir insandı ve yaylada hayvan yaydığını bu sırada bizi dinlediğini söylemişti. Benden bir istek şarkı istemişti ve bunu karşı dağda bizleri dinleyen diğer çoban arkadaşına armağan etmişti. Ayrıca zamanında lisedeyken kız arkadaşıyla dinleyip istek parçada bulunan dinleyicilerimden birisi yayınım sırasında geçtiğimiz günlerde tekrar mesaj attı.

Onca geçen zamandan sonra dinleyicim evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş. Sıradaki parçayı eşine armağan etmişti. Kısacası sizi kimlerin dinlediğini tahmin bile edemiyorsunuz. Bazen kötü olaylarda yaşıyoruz tabi. Sarhoş insanlar yayınımı aradığında, birkaç konuşmadan sonra sarhoş olduklarını anlıyorum ve yayına almıyorum. Dinleyicilerimin huzurunu bozmaya haklarının olmadığını düşünüyorum.

Geçtiğimiz yıl Zaman Gazetesi’nde radyoculuğa başlayış hikayenizle ilgili“Dedesinin antika radyosu başına düştü, radyocu oldu” başlıklı bir haber okumuştuk. Nedir bu radyo düşme hikayesi, tekrar dinleyebilir miyiz?

Radyoculuğa başlamamı hep dedemin antika radyosunun başıma düşmesine bağlamışımdır. Radyo 1’de 1980’li yıllarda yayınlanan arkası yarın kuşaklarını dedemin antika radyosundan dinlerdim. Bir gün yine radyo dinlerken uyuya kalmıltım ve dedemin antika radyosu kafama düşmüştü. Dedemin antika radyosunun başıma düşmesiyle birlikte bu tutku içime işledi.Yeni bir Prodüksiyon şirketi kurdunuz ve aynı zamanda radyo yayınlarına da devam ediyorsunuz.

Yeni projeleriniz var mı, hedefleriniz nelerdir?

Şu anda Nevşehir Radyo Mega Fm’de 17:00-!9:00 yayınlarına devam ediyorum.Nevşehir’de radyo yayınlarıma devam etmek istiyorum.

Aynı zamanda Abc Medya isminde kurmuş olduğum Prodüksiyon şirketimde İç Anadolu Bölgesi’nde birçok ajans ve firmalara ulusal anlamda reklam seslendirmeleri yapıyoruz. Prodüksiyon anlamında hedefim bölgedeki beş altı ajansın ses bankalarının prodüksiyon şirketimin olmasını istiyorum. Şu anda Doğadan seramik’in reklam seslendirme işlerini yapıyoruz. Kısacası bölgedeki büyük firmaların bütün ulusal reklam seslendirmelerini yapmak istiyoruz.

Radyoculuk yapmak isteyen genç arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Bu işi yapmak isteyen gençler öncelikle bunu neden istediklerini çok iyi bilmeliler ve hedeflerini iyi belirlemeliler. İnsanlar genelde bu mesleği, meslek veya ,hobi olarak yapar, bazı kesimler ise populer olmak için bu mesleğe ilgi duyarlar.Öncelikle şunu belirtmeliyim ki radyoculuk alaylı olmayı gerektiren bir meslek. On beş yıllık yayıncılık hayatımda 10 yıl gece yayını yaptım. Son iki yıldır 17:00-19:00 yayını yapıyorum. Dinleyici kitlesi oluşturmak isteyen yayıncı mutlaka gece yayını yapmalı. Kitle oluşturduktan sonra başka bir saatte yayın yapabilir.

Bu işi gerçek anlamda yapmak isteyen arkadaşlar,ç ok düzenli bir şekilde üç dört yıl radyo yayını yaparak dinleyici kitlelerini oluşturmalılar. Ayrıca yayıncının kendine ait bir özelliği olmalı ve dinleyici kitlesini kendine çekmeli. Yayının içeriği de önemli tabiî ki, ama yayında illa ki bir mesaj vermek zorunda değilsiniz.

Son olarak şunu da belirtmeliyim ki,radyoculukta yerelde para yok. Meslek sınır tanımayan bir meslek olmasına rağmen, yerelde sınırlar daralıyor.

Peki radyocu olmak için bir bölüm okumak şart mı?

Tabi ki değil, Cem Ceminay, Kadir Çöpdemir gibi isimlere baktığımızda hiçbirisi bu işin okulunu okumamıştır. Radyoculuk mesleği alaylı olmayı gerektiriyor. Radyoculuk ile ilgili bir bölümü okuyan öğrencilerin uygulamada çok büyük eksiklikleri var. Bölüm öğrencilerini mikrofona geçirdiğimizde durumlarının pekte iç açıcı olmadığını görüyoruz. Bölüm öğrencileri, okulla eş zamanlı olarak yerel veya ulusal bir radyoda mutlaka bu işin pratiğini de kazanmalılar. Yani hem mektepli hemde alaylı olmalılar. Okulunu okumayan kişiler ise, bu işe çok erken başlamalılar.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler