RAGBİ

1823 yılında İngiltere'de bir futbol maçı esnasında kural dışı bir hareketin yapılmasıyla can bulmuş bir oyundur. William Webbs Ellis topa vurması gerekirken topu eline alarak koşmaya başlamıştır. Böylece yeni bir spor dalı tarih sahnesinde yerini almıştır. Bu spor, olayın gerçekleştiği okulun adıyla anılır.

Türkiye'nin ragbiyle tanışması Kurtuluş Savaşı yıllarında işgal kuvveti askerlerinin ragbi oynamalarıyla olmuştur. Reşat Ersü ragbi tarihçemizde büyük önem arz eder. Yıl 1945'i gösterirken Fenerbahçe'de kendi antrenörlüğüyle desteklediği bir ragbi takımı kurmuştur. Sonrasında Haydarpaşa Lisesi ragbi takımı kurulmuş ve 12 Mayıs 1945'te 8–7 Fenerbahçe üstünlüğüyle sonuçlanan tarihin ilk ragbi maçı oynanmıştır. Galatasaray ve Beşiktaş takımlarının da ragbi faaliyetlerini başlatmasıyla birlikte ezeli rekabetlerine bir branş daha eklemişlerdir. Ancak ilgisizlik nedeniyle bu dönem çok uzun sürmemiştir. Dolayısıyla maçlar sonlandırılmıştır.

Ülkemizde ragbinin yeniden canlanması 90'lı yıllarında son çeyreğine dayanır. Yurt dışında eğitim almış ve bu sporu sevmiş bir grup Türk genci, önceleri kendi aralarında oynayarak başlattıkları bu canlanmayı bir kulüp kurarak taçlandırmışlardır. Devam eden süreçte İstanbul takımlarını Samsun ve diğer anadolu şehirlerindeki gönüllüler izlemiştir. Böylece artık o eski karmaşık, maç yapmak için takım aranan düzenden küçükte olsa bir lig yapısına geçilmiştir.

Şimdi gelinen noktada ise iki kademeli ve deplasmanlı erkek ligleri mevcut. Türkiye Ragbi 1. Ligi’nde geçmiş yıllardan beri faaliyet gösteren takımlar mücadele ediyor. İkinci kademede (Türkiye Ragbi 2. Ligi) ise birinci lige oranla daha yeni ve bu spora adaptasyon süreci devam eden takımlar yer alıyor. Ayrıca erkek ve kadın takımları için Rugby Seven’s (7’li Ragbi: Yedişer kişiden oluşan takımların mücadele ettiği Olimpik ragbi branşı) turnuvaları da düzenleniyor.

Birçoğumuz haberdar olmasak da ragbi, uzun süre önce ülke sınırlarımızdan içeri girmiş, bir dönem duraklamış, sonra yeni bir yapılanmayla ciddi bir aşama kaydetmiştir. Nihayetinde bugünkü halini almıştır.