İstanbul (AA)- Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Durul Ören, başörtüsünün yüksek öğretimde serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Biz rahatsız olduğumuz şeyleri ifade ettik. Ama yasalara uymak zorundayız" dedi.
Rektör Prof. Dr. Ören, "YTÜ Çağdaş Yaşam Sennur-Selçuk Öztap Kız Öğrenci Yurdu"nun temel atma törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ören, "Üniversitelerde başörtüsü için gerekli düzenlemeler yapıldı. Üniversitelerde son durum nedir?" sorusuna, "Biz rahatsız olduğumuz şeyleri ifade ettik. Ama yasalara uymak zorundayız. Rektörler, Üniversitelerarası Kurul gerekli açıklamaları yaptı. Bu bir durumu uyarmaydı. Ama yasa neyse onu uygulayacağız" karışılığını verdi.
"Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17. maddesiyle ilgili tartışma yaşanıyor. Bu yapılmazsa, nasıl bir tavır alacaksınız?" sorusu üzerine Ören, "Rektörlere bırakılırsa bu çeşitli karışıklıklara neden olabilir. Bunun normal kurallar içinde olması gerekiyor. Kimleri alacağımızı, almayacağımızı bunun tanımlanması gerekiyor. Bizim sorunumuz bununla ilgili. Bunun haricinde biz yasaların gerektirdiğini yaparız" dedi.
"Bu sabah okulda herhangi bir sıkıntı oldu mu? Başörtülü öğrenciler okula geldi mi?" sorusu üzerine Ören, "Hayır. Hiçbir şey yok. Zaten YTÜ'de büyük bir sorun yok. Ama bundan sonra nasıl bir şey olabilir bilmiyoruz. Öğrenciler geçen günlerde geldiler. Çeşitli şeyler söylediler. Biz de itidal tavsiye ediyoruz, sükut tavsiye ediyoruz"
ifadesini kullandı.
Gazetecilerin "Ne gibi?" sorusu üzerine de Ören, gelişmelerden rahatsız olan gençlerin bulunduğunu belirterek, "Rahatsız olmuşlar. Gençliğin verdiği heyecanlar var. Bunları normal görmek lazım. Biz itidal tavsiye ediyoruz" diye konuştu. "Öğretim üyelerinin tavrı ne yönde? Derse girmeme gibi bir durum var mı?" sorusuna üzerine de Ören, "Hayır. Biz de böyle bir olay yok. Bu sözler herhalde o günün heyecanıyla söylenmiş şeyler" dedi. "Okulda bir kavga, kaos olur mu?" sorusunu yanıtlarken de Rektör Prof. Dr. Durul Ören, daha önce, 1995'li yıllarda yaşadıkları olaylar olduğunu, bunlardan ders çıkardıklarını söyledi. Ören, "Yeni gençliğin de çeşitli tahriklere iki tarafta da uymaması lazım, sakin olması lazım, biz yasalar neyi gerektiriyorsa onu yaparız" şeklinde konuştu.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Meriçli de aynı yöndeki sorular üzerine, şunları söyledi:"Bireysel görüşümü söylüyorum. Özellikle başı açık bayanların 'uzlaşma kültürü, demokrasi adına bu kızların girmesi gerekir, bu bir insan hakkıdır, kadın hakkıdır' söylemleri benim içimi çok acıtıyor. Anadolu'daki kızlarımızı gören, üniversiteye gelen kızlarımızın durumlarını bilen bir öğretim üyesi olarak... Çünkü kızlarımızın üniversiteye gelinceye kadar ağabeyleri, amcaları, dedeleri var. Babası ve ağabeyi izin verdiği halde dedesi izin vermediği için okula gitmeyen, başını kapatan kızlarımız var."
Meriçli, "başı bağlı olup da militanca bunu savunan kızların bile eğer kendilerine bırakılmış olsaydı farklı bir karar alabileceklerini" savunarak, "Şu andaki kızlarımızın kendi tercihleri söz konusu değil. Bu üniversitede türban yasağı kalktığı anda, üniversite içinde saçını açanların da özgürlüğünü aldılar ellerinden. Bu aslında kızlarımıza
yapılan kötü bir uygulama oldu. Onların direnme güçlerini de ortadan kaldırdı. Daha da acısı üniversiteye rahat girebildikleri için bunun ilkokullarda ve liselerde daha da yaygınlaşacağı..." dedi.
"Dersinize girecek türbanlı kızlara bir tavrınız olacak mı?" sorusuna Meriçli, "Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Ülkemiz ve o kızlarımız için en doğrusu neyse onu yapacağız. Biz çağdaş eğitimle çağdaş Türkiye'ye ulaşmaya çalışan bireyleriz. Bekleyeceğiz göreceğiz, o zaman karar vereceğiz" yanıtını verdi.