Rahim ağzı kanseri olan pek çok kadın hastalığa erken yakalandığının farkına varmaz, çünkü genellikle geç dönemlere kadar semptomlara neden olmaz. Semptomlar ortaya çıktığında, adet dönemleri ve idrar yolu enfeksiyonları (İYE) gibi yaygın durumlarla karıştırılırlar.
Rahim ağzı kanserinin belirtisi, genellikle basit bir vajinal akıntı bile olabilir. Ama sıklıkla ilişki sonrası akıntı, pembe akıntı veya kanama da kanserin erken belirtilerinden bir tanesidir.
Bu nedenle vajinal akıntıları önemsemek, kokulu veya kanlı olan akıntılarda mutlaka kadın doğumcuya gitmek gereklidir.
Tipik rahim ağzı kanseri semptomları:
Regl dönemleri arasında, seks sonrası veya menopoz sonrası gibi olağan dışı kanama
Normalden farklı görünen veya kokan vajinal akıntı
Pelviste ağrı
Daha sık idrara çıkma ihtiyacı
İdrara çıkma sırasında ağrı
Bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, muayene için doktorunuza görünün.
Rahim ağzı kanserine, insan siğil virüsü ya da HPV virüsü neden olmaktadır. Bu virüs, cinsel ilişki yoluyla geçmektedir.
Prezervatifin kullanılması dahi, bu virüsü korumamaktadır. Çünkü virüs ciltten cilde bulaşan bir cinstir. Dolayısıyla bacak arası cildinin diğer kişinin bacak arasına değmesiyle de bulaşabilmektedir.
Rahim ağzı kanserinin yüzde 98'i bu yolla geçmektedir.
Çok küçük yaşta cinsel ilişkiye başlayanlar, hayatı boyunca çok sayıda cinsel ilişki yaşayanlar ve özellikle birden çok partnerle ilişkide bulunanlarda bu virüsü kapma riski daha yüksektir.
Vücut direnci düşükse ya da bağışıklık sistemini kıran çok sigara içme gibi durumlarda, o virüsün etkisiyle kanser olma şansı çok yüksektir. Bir kadın hiç cinsel ilişkiye girmemişse, bu kadının rahim ağzı kanseri olma şansı yok denecek kadar azdır.
Çok ve erken yaşta doğum yapmış kadınlarda, rahim ağzı kanserine biraz daha sık rastlanmaktadır.
Rahim ağzı kanseri, HPV virüsü kapıldıktan sonra başlayan bir süreçtir ve bu süreç çok uzun yıllar sürebilir.
Önce hücrelerde hafif bir hücre değişikliği olmakta, yıllar içerisinde orta derecede hücre değişikliğin yol açmakta daha sonra ileri derecede hücre değişikliğine yol açmaktadır. Bu üç evre, rahatlıkla tedavi edilebilir.
İleri derecede hücre değişikliğinden sonra tedavi edilmezse, o zaman gerçek kanser başlamakta, damar ve lenf yollarıyla etrafa dağılmaktadır.
Kadın doğumcunun amacı, rahim ağzı kanserini kanser olmadan önceki evrelerde yakalamaktır. Bunun için kadınların senede bir smear test yaptırması gerekir. Pap smear testinde bu bozulmalar yakalanırsa, rahatlıkla tedavi edilebilir.
Bir kadın yılda bir kere doktora giderse, rahim ağzı kanseri olma şansı hiç yok denebilir. Hasta kendi şikayetleriyle doktora gelirse, yapılan muayenede rahim ağzındaki hücre değişiklikleri veya tümöral gelişmeler görülmektedir. Ama arzumuz, rahim ağzı kanseri olmadan önceki evrelerde yakalamak ve kadınların sağlığına kavuşmasını sağlamaktır.
Rahim ağzı kanserine, bir virüs yol açtığına göre, bu virüsten korunmak gerekir.
Cinsel ilişkide seçici olmak ve çok cinsel partner değiştirmemek, bundaki tedbirin bir başlangıcıdır. Özellikle erkek partnerlerin cinsel organlarında siğiller görülürse, bu kişilerin mutlaka tedavi olup ondan sonra cinsel ilişkiye geçmeleri lazımdır.
Şu anda, HPV virüsüne karşı başarılı aşılar mevcuttur. Bütün genç kadın ve erkeklerin bu aşı olmasını önermekteyim. İdeal olan bu aşının yaptırılmasıdır. Kadınların 45 yaşına kadar bu aşıyı yaptırmasında fayda vardır. Yapılan aşı HPV'nin bir sürü cinsine karşı korumaktadır. Direnci ve bağışıklığı büyük oranda arttırmaktadır.
Rahim ağzı kanserine, bir virüs yol açtığına göre, bu virüsten korunmak gerekir.
Cinsel ilişkide seçici olmak ve çok cinsel partner değiştirmemek, bundaki tedbirin bir başlangıcıdır. Özellikle erkek partnerlerin cinsel organlarında siğiller görülürse, bu kişilerin mutlaka tedavi olup ondan sonra cinsel ilişkiye geçmeleri lazımdır.
Şu anda, HPV virüsüne karşı başarılı aşılar mevcuttur. Bütün genç kadın ve erkeklerin bu aşı olmasını önermekteyim. İdeal olan bu aşının yaptırılmasıdır. Kadınların 45 yaşına kadar bu aşıyı yaptırmasında fayda vardır. Yapılan aşı HPV'nin bir sürü cinsine karşı korumaktadır. Direnci ve bağışıklığı büyük oranda arttırmaktadır.
Rahim ağzı kanseri aşısının ideal zamanı, kişinin cinsel hayatından önceki yıllarında yapılmasıdır ki ilk cinsel ilişkiyle birlikte bu virüs kapılmaktadır.
ABD'de okul çağındayken çocuk doktorları tarafından yapılmaktadır. Kız çocuklarına ve erkeklere ilkokulda bu aşı yapılmaktadır ki, ilk cinsel ilişkiye girdikleri zaman dahi korunmuş olsunlar. Bu aşılar hayat boyu korumaktadır.
Bu virüs kapılsa dahi aşı olmakta fayda vardır. Mevcut aşılar birden çok virüs cinsine karşı korumaktadır ve ona göre de hayat boyu bir koruma sağlamaktadır. Erkekler de bu aşıyı olmalıdır.
Henüz kanser olmadan önceki evrede yakalanırsa, yeni hücreler çıkmaması için, bu kişileri özel bir dürbünle 3-4 ayda bir takip ederiz. Bunun takibi bir yıl sürmekte, ardından standart testlere geçilmektedir.
Rahim ağzı kanseri olunmuşsa yani ameliyat veya ışın tedavisi yapılmışsa, ilk yıl 2 ayda, ikinci yıl 3 ayda bir, daha sonra 4-6 ayda bir takiplerini önermekteyiz.
Rahim ağzı kanserinin ilaçla veya kemoterapi ile günümüzde direkt bir tedavisi yoktur. Ya cerrahi olacaktır, ya ışın tedavisi olacaktır ya da ikisinin kombinasyonu olacaktır. İleri evrelerde, ışın tedavisine duyarlaştırıcı bazı kemoterapik ilaçlar kullanılmaktadır. Ama temelde bu kanserin tedavisi ilaç tedavisi değildir.
Rahim ağzı kanseri aşısı, sadece bu virüsten korunmak ve hücre değişimini engellemek için yapılan bir aşıdır. Hiçbir şekilde tedavi edici bir özelliği yoktur.
Bu aşı, virüs kapılsa dahi olunmalıdır. Çünkü o zaman da yeni gelecek olan virüse karşı vücudun direnci artmakta ve hücre değişikliği kısmen önlenmektedir. Bu aşı çok erken yaşlarda herkese mutlaka yapılmalıdır.
Rahim ağzı kanseri bir virüsle bulaştığı için korunmak çok önemlidir. Bu virüs, ciltten cilde geçmektedir, dolayısıyla bacak arası cildinin değmesiyle birinden birine geçebilir.
Prezervatif kullanıldığı halde, geri kalan alanlardan da bu virüsü almak muhtemeldir. O yüzden dikkat edilmesi gereken, cinsel partnere sorulması, peniste siğiller varsa bunların tedavi edilmesidir. Bunun dışında net bir korunma yöntemi yoktur.
Rahim ağzı kanseri, kanser öncesi CIN 1, CIN 2 ve CIN 3 evrelerinde rahatlıkla tedavi edilebilir.
Kanser olup da birinci evreye geçerse, radikal rahim ameliyatlarında lenf bezlerinin temizlenmesiyle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. İkinci, üçüncü ve dördüncü evrede ise, ışın tedavisi bazen cerrahiyle birlikte başarılı sonuçlar vermektedir.
Çok ileri evrelerde de ışın tedavisine ek olarak kemoterapi de gündeme gelir.