ABD'nin desteklediği ve IŞİD'in Suriye'deki kalesi Rakka'yı geri almak için mücadele eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG), kontrolünü aldıktan sonra kenti yönetecek bir "sivil konseyi" kuracaklarını açıkladı.
SDG'nin Rakka harekatının sözcülerinden Cihan Şeyh Ahmed, "Konsey Rakka kökenlilerden oluşuyor. SDG, IŞİD çıkarıldıktan hemen sonra kentin yönetimini bu konseye emanet edecek" dedi.
Kürtlerin Rakka'daki olası kontrolünün kapsamı sadece bölgede yaşayanlar için değil, Ankara için de hassas bir konu.
Türkiye, Suriye'nin kuzey sınırında SDG'nin silahlı gücü YPG'yi PKK'nın bir uzantısı olarak görüyor ve 'terör örgütü olarak kabul ediyor. ABD ise SDG'nin IŞİD'e karşı mücadelede önemli bir yerel müttefik olduğunu ifade ediyor.
ASKERİ KONSEY DE KURULACAK
Yapılan açıklamalara göre konsey, Rakka'yı çevreleyen bölgeyi de kontrol edecek.
SDG'den başka bir sözcü, Talal Selo, bunun yanında bir askeri konseyin de oluşturulacağını ve IŞİD'in çıkarılması sonrası Rakka'nın güvenliğini bu konseyin sağlayacağını açıkladı.
AFP'ye konuşan Selo, SDG'nin Rakkalıları uluslararası koalisyonla işbirliği içinde eğiteceğini sözlerine ekledi.
TÜRKİYE SINIRINDA KÜRTLERİN GÜCÜNÜ ARTIRIR MI?
Reuters'ın haberine göre SDG altı aydır konseyin kurulması için adımlarını atıyordu.
ABD, Rakka'nın nasıl ve ne zaman geri alanacağına ilişkin kararın henüz verilmediğini söylüyor. SDG ise Rakka'yı izole etmek ve sonrasında ele geçirmek için saldırıları sürdürürken ,sivillerin oluşturacağı bir yönetim gücü için planlar yapıyor.
Rakka'da SDG'yle bağlantılı böylesi bir yerel konsey, iç savaşın sürdüğü son altı yılda Suriye'nin kuzeyinde varlığını genişleten Kürtlerin gücünü artırmasına neden olabilir.
Konsey, Türkiye'nin de hedef olarak belirlediği Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç'ye yönetim planlarının nasıl ilerletildiğine de ışık tutabilir.
Mart ayında Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Rakka'nın yaklaşık 45 kilometre batısındaki stratejik önemde Tabka Hava Üssü'nü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünden "tamamen geri aldığını" duyurmuştu.
Operasyon, Rakka'nın ve yakınlarındaki Tabka Barajı'nın IŞİD'den geri alınması için başlatılan harekâtın bir ayağını oluşturuyordu.