Ramazan Ayının Son Cuma’sı

Ramazan ayının son Cuma hutbesinde, sıla-i rahim, yani akrabaları ziyaret konusu işlenip, “Asrımızda akrabalık bağlarının her zamankinden daha fazla gevşemiş olduğu bir gerçektir” denilerek, akraba ziyaretinin önemi dile getirildi.

Malatya’da cuma hutbesinde Arapgir ilçesi Sanayi Camii İmam-Hatibi Muhammed Şendoğdu’nun hazırladığı, “Sıla-i Rahim” konulu hutbe okundu.

“İslam dini, bir arada, huzur içinde ve sorumluluk taşıyarak yaşamayı emreder. Yalnız ve sorumsuz bir şekilde yaşamayı ise yasaklar. Mü’min, hem Allah’a vereceği hesabın şuuru hem de toplumsal sorumluluğunun verdiği bir bilinçle yaşar. Dolayısıyla yaptığı bütün iş ve davranışlarda bu bilincin verdiği sorumlulukla hareket eder. Yüce dinimiz, Mü’min kişiye; ailesine, yakın akrabalarına, uzak akrabalarına, arkadaş çevresine, meslektaşlarına ve dolayısıyla tüm topluma karşı belli sorumlulukları olduğunu hatırlatır.

Akrabaya yapılan yardım hem sadaka sayılmakta ve hem de akrabayı koruyup gözetmeye yönelik bir davranış olarak karşılık bulmaktadır. Dolayısıyla akrabasına yardım eden kişi, iki yönlü sevap kazanmış olmaktadır. Bu konuda Peygamber efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Yoksula bir şey vermek sadakadır. Akrabaya bir şey vermenin ise iki sevabı vardır; Birisi sadaka sevabı, diğeri ise (akrabayı) görüp gözetme sevabıdır.” Peygamber efendimiz de hayatı boyunca yakın akrabalarını gözetmiş, onları ziyaret etmiş ve onlara dua etmiştir. Bizler de akrabalar arasında birlik ve beraberliği sağlayacak her türlü fiil ve davranışı bizzat yapmalı ve tavsiye etmeliyiz. Bu hem ailemizde hem de toplumumuzda hayır ve bereketi arttıracaktır” denilen hutbede daha sonra şunlar dile getirildi:

“Asrımızda akrabalık bağlarının her zamankinden daha fazla gevşemiş olduğu bir gerçektir. Ancak hayat şartları gibi bir bahanenin arkasına saklanılarak akrabalık bağlarının koparılması çok düşündürücüdür.

Günümüzde farklı şehirlerde, farklı ülkelerde ve hatta farklı kıtalarda yaşamak zorunda kalındığı için çok yakın akrabalar bile birbirlerini ömür boyu hiç tanıyamamaktadırlar. Fakat şu da bir gerçektir ki insanlar birbirlerinden ne kadar uzak olsalar da teknoloji de o kadar gelişmiştir. Dolayısıyla iletişim araçlarını kullanarak, akrabalar arası iletişim ve ulaşımı sağlamak mümkün olmaktadır. Bu sebeple uzakta olan yakınlarımızı ziyaret edemiyorsak en azından telefonla aramanın, hal hatırlarını sormanın, hayır dualarını almanın dini bir vecibe ve insanî bir görev olduğunu bilmeli ve yakınlarımızı aramayı ihmal etmemeliyiz.”