YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ramazanda Beslenmeye Dikkat

Ramazan ayı yaklaşırken uzmanlar oruç nedeniyle değişecek olan beslenme alışkanlığı konusunda bazı önerilerde bulundu. Özellikle...

Ramazanda Beslenmeye Dikkat

Ramazan ayı yaklaşırken uzmanlar oruç nedeniyle değişecek olan beslenme alışkanlığı konusunda bazı önerilerde bulundu. Özellikle iftar vakti açlık ve susuzluk hissinin giderilmesi için yemeklere yüklenilmemesi gerektiği bildirildi. Balıkesir Halk Sağlığı Müdürü Uzman Doktor Hülya Ertür, halk arasındaki bir yanlış anlamaya da işaret ederek, "Oruç tutmak bir zayıflama yöntemi değildir" diye uyarıda bulundu.

On bir ayın sultanı ramazan beraberinde rahmeti ve bereketini de getiriyor. Ramazan ayının bereketi ile süslenip türlü yemeklerle donatılacak sofralarda yemek çeşitlerinin görüntüsü, sofra başında ezanın okunmasını sabırsızlıkla beklerken gelen mis gibi koku ve sofranın göz alıcı uyumuna açlık ve susuzluk da eklenince ezan sesini duymak için gösterilen sabır ve nihayetinde ezanla birlikte boş olan mideye hızlı bir şekilde ve çok yüklenerek kan şekeri ve tansiyonun aniden yükselmesi, hazımsızlık, şişkinlik, bulantı ve kabızlık gibi şikayetlere neden oluyor. Yemeğin ardından ise kendini gösteren halsizlik, yorgunluk ve uyuma hissi açığa çıkıyor. Bunlar fiziksel aktivitenin yapılamamasına ve metabolizma hızının düşmesine yol açarken vücut alınan fazla enerjiyi yağ olarak depoluyor ve kilo artışı yaşanıyor. Balıkesir Halk Sağlığı Müdürü Uzman Doktor Hülya Ertür, sağlıklı bir ramazan ayı geçirmek için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı. Ramazan ayının ara öğünü olan 'sahir' yemeğinin çok önemli olduğunu belirten Hülya Ertür, "Sahur öğününü atlamamalıyız. Uzun süre aç kalmak metabolizma hızının iyice düşmesine neden olacağı için sahura kalkmak önemlidir" dedi.

İşte Halk Sağlığı Müdürü Hülya Ertür'ün ramazan ayındaki beslenme önerileri;

"Sahurda yağlı börekler, aşırı tuzlu besinler, kızartma gibi besinleri tercih etmemeliyiz. Sahurda uzun süre tok kalmayı sağlayan kan şekerini daha yavaş farklılaştıran besinleri tercih etmeliyiz; bunlar da yumurta, peynir, süt, kepekli ekmek/ tam buğday ekmeği gibi besinler olabilir. Bunun yanına 1 kase çorba da ekleyebiliriz. Bir porsiyon meyve, domates salatalık vb. de tercih edebiliriz. Orucu zeytin, hurma ve su gibi hafif besinlerle açmalı ve ılık bir çorbayla öğüne başlamalıyız. Ağır yemeklerden uzak durmalıyız. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra belirli aralıklarla, her seferde küçük porsiyonlarla beslenmeliyiz. Yemeklerimizi yavaş yiyip, çok iyi çiğnemeliyiz. Hızlı yediğimizi fark ettiğimiz de bir an çatalı- kaşığı bırakıp arkamıza yaslanmalı, derin nefes alıp sonra yemeğe devam etmeliyiz. Anemi yani kansızlık problemi ile karşılaşmamak için iftarda çay içmemeli, öğünden 30- 60 dk. sonra çayı tercih etmeliyiz. Günde en az 3-4 porsiyon meyve tüketmeliyiz. İftardan sonra mutlaka hafif egzersizler veya yürüyüş yapmalıyız. Turşu gibi tuz oranı yüksek besinler ve baharat içeriği yüksek besinler susamamıza yol açacağından fazla tercih edilmemelidir. Beslenme düzenimizdeki değişikliklere bağlı oluşabilecek kabızlıkları önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ile ara öğünlerde meyve ve kuru yemişler (ceviz, fındık, badem vb.) tercih etmeliyiz. İftar davetlerinde rahat bir mide ile masadan kalkmalı ve hayatımız için elzem olan suyu günde en az 2-2.5 litre içmeyi ihmal etmemeliyiz. Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde hayatımızın her döneminde olduğu gibi ramazan ayında da yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeliyiz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler