Ramazan'da Sigaradan Kurtulanların Oranı Yüzde 25 Artıyor

Ramazan ayının, zararları sayılamayacak kadar fazla olan sigarayı bırakmak için çok iyi bir fırsat olduğu belirtiliyor. Yaklaşık 17 saat oruçlu kalan tiryakilerin bunu değerlendirip zararlı alışkanlıktan kurtulabileceği kaydediliyor. Türkiye Sigarayla Savaş Derneği verilerine göre, Ramazan’da sigarayı bırakma oranı normal zamanlara göre yüzde 25 artıyor.

Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Ramazan’ın sigaradan kurtulmak için en iyi zaman olduğunu vurguluyor. Aydın, “Bir ay boyunca sigara içmeyen birinin gün geçtikçe sigara içme isteği azalacaktır. Sigara içmemenin verdiği rahatsızlık bir ay süresince giderek daha az duyulacak ve bir daha sigaraya başlama riski de azalacaktır.” diyor. Oruçlu iken sigaradan kurtulma oranının çok yüksek olduğunu bildiren Aydın, “Normal bir insanın destek almadan sigarayı bırakma oranını yüzde 5′tir. Bu durum oruçlu iken olursa yüzde 30’lara kadar çıkar.” şeklinde konuşuyor.

Ramazan’da sigaranın insan vücuduna daha fazla zarar verdiğine dikkat çeken Dr. Aydın, sözlerine şöyle devam ediyor: “Sigara, Ramazan ayında diğer dönemlere göre daha fazla risklidir. Gün boyunca kişi aç kalıyor. İftar yemeği kalp atışlarını hızlandırıyor. Bu nedenle kanın dolaşımının da rahat olması lazım. Kan dolaşımının hızlanma süreci içinde sigara kana karışınca kan koyulaşıyor. Damarlar üzerinde büyük baskı oluşturuyor. Tiryakiler yemekten sonra yoğun şekilde sigara içiyor. İftardan hemen sonra içilen sigara, kalp krizi ve damar tıkanıklığı riskini yaklaşık 10 kat artırıyor.”

RAMAZAN AYINDA SİGARA SATIŞLARI YÜZDE 25 AZALIYOR

Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Sedat Altın da Ramazan’da sigarayı bırakma oranının arttığı görüşünü dile getiriyor: “İnsanlar sigarayı bırakmak için belli bir gün belirlemekte. Doğum ve evlilik yıl dönümünün yanı sıra çoğunlukla Ramazan seçiliyor. Yeme-içmenin kısıtlandığı bu mübarek ay bir başlangıç oluyor.”

Ramazan'da diğer aylara oranla sigara satışında yüzde 25 civarında azalma olduğunu anlatan Altın, “Sigarayı bırakma konusunda net bir bilgi yok. Hastalarımız ‘Ramazan ayını sigarasız geçirdim’ deyip buna devam ediyor. Yoğun içiciler yani günde 2 -3 paket içenler iftar ile sahur arasını değerlendirip yine içiyorlar, ama içilme süresi azaldığı için azalma oluyor.” diye belirtiyor.

Vatandaşlara sigarada uzak durmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Altın, sözlerine şunları ekliyor: “Aslolan sigaraya hiç başlanmaması. Sigara küçük yaşlarda başlanırsa kronik hastalıklar ve akciğer kanseri gibi zararlara yol açıyor. Sigara içen vatandaşlarımız bu mübarek Ramazan ayını da bir vesile olarak görüp dinimizin hoş görmediği bu zararlı alışkanlıklarından kurtulmalarını arzu ediyoruz.”

SİGARA İÇENLERİN SAYISI 3 MİLYON AZALDI

Sigarayla Savaşanlar Vakfı Kurucu Başkanı Ubeyd Korbey, Ramazan öncesinde sigarayı bıraktırma merkezlerine başvurunun iki katına çıktığını bilgisini veriyor. Korbey, şunları kaydediyor: “Ramazan'da sigara içme oranında ciddi bir azalma oluyor. Bu sene de buna şahit olduk. Ramazan öncesi ve ilk haftasında bize ve sigarayı bırakma merkezlerine başvuran hasta sayısı iki katına çıktı.”

Türkiye’de sigara içen sayısının 3 milyon azaldığını bildiren Korbey, şu görüşleri dile getiriyor: “Bu konuda Sağlık Bakanlığı ile rakamlarımız farklılık gösterse de son yıllarda sigarayı bırakma oranında büyük azalma var. Bakanlık 18 yaş üstünü baz alırken, biz 13 yaşından itibaren bu araştırmalarımızı yapıyoruz. Araştırmalarımıza göre, 2011 sonu itibari ile 23 milyon olan sigari içici sayısı 20 milyonun altına düştü. Bakanlık verilerine göre ise bu rakam 17 milyon civarında.”

BIRAKANLAR FAYDASINI GÖRÜYOR

Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sigaranın bırakılması için Ramazan’ın değerlendirilmesini tavsiye ediyor. Sigarayı bırakanların ilk 20 dakikadan itibaren faydasını görmeye başladığına işaret eden Kılıç, şöyle konuşuyor: “Nabız ve kan basıncı hemen normale dönüyor. Birinci günde kanda zehirli maddeler saptanamıyor. Birinci ayda kalp damarları normal boyutuna ulaşıyor. 1. yılın sonunda kalp krizi geçirme riski 2 kat azalıyor. 5. yılın sonunda kanser riski yarı yarıya azalıyor. 10. yılın sonundaysa eğer kalıcı bir hasar oluşmamışsa sigarayı bırakanların hiç sigara içmemişlerle eşit düzeye geldiğini biliyoruz. Bu nedenle tiryakilere sigarayı kendi iradeleriyle bırakabileceklerini düşünmüyorlarsa bir hekime ya da bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Şunu herkesin bilmesi önemli, tedavi edilebilir bir hastalıktan söz ediyoruz.