Ramazanda Sıvı Kaybına Dikkat

Özel Eskişehir Sakarya Hastanesi Diyetisyeni Senem Döz, Ramazan ayında sıvı kaybına dikkat etmek gerektiğini söyledi.

Ramazan ayında oruç tutarken dikkat edilmesi gerekenleri anlatan diyetisyen Senem Öz, "Ramazan ayında insanın yaş, cinsiyet ve fiziki faaliyetine göre günlük alması gereken enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral oranları değişmemektedir. Bu süre zarfında sağlığın korunması açısından yeterli ve dengeli beslenmeye devam edilmesi büyük önem taşıyor. Günde en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) su içilmelidir. Bununla birlikte ramazanda sıvı ihtiyacını karşılamak için ayran, taze sıkılmış meyve suyu, soda, sebze suyu tüketmek gerekmektedir. Sıcak havalarda aşırı beden hareketi yapılması durumunda, vücudun su ve tuz kaybı daha da artmaktadır. Bu gibi durumlarda tuzlu ayran (tuz kullanımında herhangi bir tıbbi sakınca bulunmayan durumlarda) içilmesi gerekir. Çocuklar sıvı-elektrolit dengesine daha hassastır. Su ihtiyaçlarını fark edemeyecekleri ve kendilerini ifade edemeyecekleri göz önünde bulundurularak çocuklara sık sık kaynatılıp soğutulmuş su içirilmesine özen gösterilmelidir" dedi.

Susuzluk hissedilmese bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmesini tavsiye eden Öz, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Gece metabolizma hızı yavaşladığından vücudun yağlanma hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Sahura mutlaka kalkılmalı; yoğurt, peynir, yumurta, domates, salatalık, yeşil sebzeler ve tercihen tam buğday unundan yapılmış ekmekten oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Vücut direncini artırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyveler sık tüketilmelidir. Gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanlar ise açlıklarını geciktirmek için kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketme yolunu tercih edebilirler. Ancak aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması gerekmektedir. Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak lazım. Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içmek yaklaşık 15-16 saat olan açlık süresini 20 saate çıkarır, bu da açlık kan şekerinin daha erken düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine sebep olur. Oruç tutanlar mutlak suretle sahur yapmalıdır. Kafein içeren içecekler yerine de ıhlamur, kuşburnu gibi bitki çayları ya da süt, meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Ramazanın yemek kültürü açısından en bilinen özelliği iftar sofralarındaki çeşitlilik ve bolluktur. Oruç dolayısıyla gün içinde kan şekerinde düşüş olduğundan özellikle iftarda hızlı yemek yenilmekte ve çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Beyne doyma hissi yemekten 15-20 dakika sonra gitmektedir. Dolayısıyla çok hızlı yemek yemek, kısa sürede yüksek miktarda besin tüketilmesine sebep olmakta ve kilo alımına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle yemekler yavaş yenilmeli, gıdalar ağızda iyice çiğnendikten sonra yutulmalıdır."