Günün iftardan sahura kadar olan bölümünde vücudun ihtiyacı olan su miktarının dengeli şekilde karşılanması gerekiyor. Böbrek rahatsızlığı olan kişilerin iftar ile sahur arasında aralıklarla su içmeleri gerektiğini ifade eden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kenan Yenihayat, yetersiz sıvı alımının herkeste böbrekte taşı oluşumu riskini artırabileceğine değindi.
Suyun yanı sıra sıvı tüketimi çok önemli olduğunu vurgulayan Op. Dr. Kenan Yenihayat, “İftar ve sahurda karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin böbrek taşının öncül maddesi olan kalsiyumun idrardan atılımını artırarak böbrek taşı oluşma riskini yükseltebileceğini belirten Op. Dr. Kenan Yenihayat, “Karbonhidrat tüketiminin azaltılmasını öneriyoruz. Hayvansal proteinler ise Ramazan’da fazla tüketildiğinde kandaki kalsiyum ve ürik asit, idrarda ürik asit ve okzalat miktarını artırabilir. Bu da idrardaki koruyucu sitrat oranını azaltarak böbrek rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Bu sebeple hayvansal protein yerine tarımsal protein tüketilmesini tavsiye ederiz” diye konuştu.
Op. Dr. Yenihayat, beslenmede lifli gıdaların tercih edilmesinin taş oluşumunu engelleyebileceğini belirterek, "Yemeklerde gereğinden fazla tuz tüketilmesi, idrarda taş oluşumuna yol açan kalsiyumun atılımını artırabilir. Böbrek taşına karşı koruyucu görev yapan sitrat miktarını ise azaltabilir. Ramazanda iftar ve sahur arasında özellikle tuzlu gıdalardan uzak durulmalı. Ayrıca bütün vitaminlerin alınması da önemli. Lifli gıda tüketiminin artırılması da taş oluşumunu engelleyebilir. Limonata içmek, sitrat üretimi için oldukça faydalıdır. Serinletici ferah tadı ve bol miktarda sitrat içermesi nedeniyle su dışında içilmesi faydalı olan önemli bir içecektir. Bununla birlikte çay ve kahve, idrar söktürücü özelliği nedeniyle iftar ve sahurda fazla miktarda tüketildiğinde, gün içinde fazla susamaya sebep olabilir.” (İHA)